Görülesi köyler

Bu hafta, Asya kıtasının beklide en batısında bulunan bir beldenin; Çanakkale’ye bağlı Küçükkuyu beldesinin üç ayrı köyünü gezme ve yöre insanlarıyla tanışma fırsatı buldum. Yeşilyurt (eski adıyla Büyük Çetmi),Küçük Çetmi ve Tahtacı Kuşlar köyünün birbirinden değerli kültürel ve tarihi zenginliklerini gezerken ve yöre insanından dinlerken,güzel yurduma tekrar tekrar hayran kalmamak elde değildi.Yeşilyurt olarak değiştirilen ama benim tarihi dokusuna daha uygun bulduğum ismiyle hitap etmek istediğim Büyük Çetmi köyü,doğal yapısı ve tarihi dokusuyla Osmanlı dönemi yaşantısı ve kültürünü çok net görebileceğiniz bir doğa harikasıdır. Büyüğü gibi turizm açısından gelişmese de sanata ve kültüre olan ilgisi ve desteği ile Türkiye de birçok şehri geride bırakacak olan Küçük Çetmi köyü ve insanını tanımak benim için şerefti.

AYDIN İMAM EŞLİĞİNDE GEZİ

Köy imamı Turgay Beyefendi’nin rehberliğinde gezdiğim köyde sergi, resim, yağlı boya ve tahta işlemeciliği gibi birçok sanat dalının köy kadınları tarafından yaşatıldığını gördüm. Köy imamı Turgay Bey sayesinde bu şansı yakaladıklarını belirten Fazilet, Ayla ve Ayten hanımlar belki de o yaşa kadar keşfedemedikleri sanat yeteneklerini köylerinde yaşama ve sergileme imkanı bulmuşlar. Küçük Çetmi’yi ve aydın imamını tanıyınca modern Türk muhafazakar anlayışının tam ancak nadir bir örneğini gördüğümü anladım. Alan büyüklüğüyle köy ancak zihni ve ufkuyla büyük şehir hayatı yaşayan Küçük Çetmi köyü ve sakinlerinin örnekleri umarım artar. Orta Asya Türk kültürünü bozmadan Asya’nın en batısına taşıyan, göçebe Türk kültürü ile milli kültürlerini değiştirmeden inanışlarını yaşayan Tahtacı Kuşlar köyü hayranlıkla kültürünüzü tanıyacağınız nadir köylerdendir. Köy girişine kendi çabasıyla etnografya müzesi açan Semih Bey çadırıyla, figürleriyle, kılık-kıyafetiyle, sanatıyla Türkmen kültürünü müzesinde tanıtmış ve Amerikalı Kızılderililerin bile dikkatini çekmeyi başarmış Türk kültürü hayranı bir araştırmacıdır. İlk göçlerle dünyanın birçok yöresine dağılmış olan ancak Türk milli kültürünün üyesi olduğunu dahi bilmeden yaşayan birçok toplumun ortak yönlerini görmek sizi hem şaşırtacak hem de hayranlık uyandıracaktır. Alevi Türkmen kültürünün onlarca paha biçilmez değerini görme şansı bulduğum müze ve hemen ilerisindeki köy, mutlaka gezilip görülmesi gereken yerler diye düşünüyorum. Sanata, kültüre ve her şeyden öte öz kültürüne sahip çıkan yüksek karakterli Türk insanı, çıkış noktasını kendi özüne ve Türk milli kültürüne dayandırdığı sürece, girmek için bir birlik aramayacak (AB, Arap Birliği.. vs) kabul etmede söz sahibi olduğu kendi birliğini kurmak için en büyük adımı atmış olacaktır. Bir tek şeye ihtiyacımız var; modern dünyayı algılayıp şekillendirirken ‘Türk’ kalabilmek. Selam ve dua ile.

 

 

Benzer Videolar