Gür Sesiniz Hiç Susmasın!
İktidar savaşlarının, dezenformasyonun, manipülasyonların, algıyı yönetip bilgiyi kasıtlı olarak çarpıtan çağdaş büyücülerin çepeçevre kuşattığı günümüzde ne çok önem kazandı değil mi, tarafsız, eksiksiz, doğru haber?
Sosyal medyanın bilgi kaynağı olarak tercih edilmesi yüzde 75’lere ulaşmasına rağmen güvenilirliğinin yüzde 25’lerde sürünmesi bunun en somut örneği değil mi?
Ne tuhaf değil mi?
İhtiyaç duyuyoruz ama inanmıyoruz…
Mahallemizde yaşanan su kesintisinden Avustralya’yı Cehenneme çeviren yangına kadar doğru bilgiye ulaşmak en temel insan haklarından biri.
İşte basın tam da bu noktada hayati öneme sahip bir görev üstleniyor.
Kar, yağmur, çamur, soğuk, sıcak demeden, darp edilen, hakarete maruz kalan, rehin alınan, öldürülen basın emekçileri gerçekten her türlü övgüyü ve takdiri hak ediyor.
Birkaç gün gecikmeli de olsa görevlerini özveriyle yerine getiren, başta dostlarım olmak üzere tüm fedakar gazetecilerin10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü gönülden kutluyorum.
Ancak başta otosansür ve işsizlik olmak üzere gazetecilerin yaşadığı sorunları yakından takip ediyorum.
Meslek ilkelerine bağlı kalarak, toplumsal hassasiyetleri göz ardı etmeden, kamu yararına çalışmalarını sürdüren haberciler ne yazık ki mali ve sosyal haklar konularında gerçekten çok büyük sorunlar yaşıyor.
15- 20 sene öncesine kadar ‘Ziraat fakültesi mezunlarının çoğu işsiz’ söyleminin yerini artık iletişim fakülteleri aldı.
Temennim, basın emekçilerimizin çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve döktükleri alın terinin karşılığını alabilmeleri…
Elbette ki maddiyat tek sorun değil…
Basın özgürlüğü yoksa ifade özgürlüğü de yoktur!
Türkiye, dünyada en çok tutuklu gazetecinin olduğu ülkelerin başında geliyor.
Yazılı ve görsel basına baktığımızda yüzde 85’lik bir kitle neredeyse tek kaynaktan çıkıyor.
Soruşturmalar, kovuşturmalar, tutuklu yargılanma tehditleri…
Ne yazık ki, demokrasinin olmazsa olmazı basın özgürlüğünden söz edemiyoruz.
Ben her şeye rağmen basın emekçilerinin sorunlarının çözülmesi, haklarının iyileştirilmesi, hak ettikleri şartlara ve çalışma ortamlarına kavuşturulmasıyla basınımızın daha da güçleneceğine inanıyorum.
Özgür basının gür sesi mutlaka yeniden var olacak.
O günler yakın…
Mesleğinin değerlerine ve onuruna sahip çıkan, ne şart altında olursa olsun ilkelerinden taviz vermeden emek veren, savaş alanlarında, bombaların altında görev yapan gazetecilerin tüm gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlarken vatan toprağına emanet ettiğimiz;
Uğur Mumcu’yu,
Çetin Emeç’i
Abdi İpekçi’yi ve tüm basın emekçilerimizi rahmetle anıyorum…