Geçen yıl içerisinde önce Ohri daha sonra da İstanbul’da yapılan başarılı iş forumlarının yavaş yavaş ürün vermeye başladığını ifade eden Devlet Bakanı Hadi Nezir, küresel ekonomik krizin etkisiyle bazı yatırımların geciktiğini, bazı yatırımların durakladığını ancak hiçbir yatırımcının Makedonya’dan vazgeçmediğini ifade etti.
2010 yılında yatırım patlaması bekliyoruz
Türkiye ile çok yönlü ilişkilerin geliştirilmesi noktasında ekonomik ve ticari ilişkileri de artırarak yüksek düzeye getirmek için çaba harcandığını vurgulayan Nezir, Türkiyeli yatırımcıların Makedonya’ya karşı özel ilgi ve alaka gösterdiğini ancak bu ilginin pratiğe dönüşememesinin en büyük nedeninin küresel ekonomik kriz olduğunu belirtti. Nezir, “2010 yılı içerisinde yatırım konusunda bir patlama bekliyoruz” diyerek, “Makedonya bölge ülkeleri içerisinde dış yatırımcıya en uygun şartlar veren ve kolaylıklar sağlayan ülkelerin başında geliyor. Ancak küresel ekonomik kriz nedeniyle birçok alanda duraksama var. Uzmanlar krizin yavaş yavaş ortadan kalktığını söylüyor ve önümüzdeki dönem içerisinde dış yatırımcının ülkeye geleceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu. Nezir, “Bir dünya markası olan TAV Havalimanları şirketi Makedonya’nın havalimanlarının işletmesini devraldı. En kısa zamanda çağdaş ve dünya standartlarında bir havalimanına kavuşmak için temel atma töreninin de yapılmasını bekliyoruz. Muhtemelen bu açılışa T.C. Başbakanı da katılacaklardır. Krize rağmen TAV’ın attığı cesur adımlar diğer yatırımcıların da ülkeye gelmesini hızlandıracaktır. Şişecam, Borteknik, Damla diyaliz, Kent Kart, Merkez Tekstil ve daha birçok şirketin Makedonya’ya ilk adımlarını attığını görmekteyiz. İnanıyoruz ki, Türkiyeli yatırımcıların sayısı yavaş yavaş artacaktır.” dedi.
Dış Türkler Başkanlığı, Türkiye dışında yaşayan Türkler için bir güvence kaynağıdır
Türkiye dışında yaşayan Türklerin meselelerini daha yakından görebilmek, çözmek ve dış Türklerle daha yakından ilgilenebilmek amacıyla kurulan Dış Türkler Başkanlığının çok önemli bir çalışma olduğunu vurgulayan Bakan Nezir, “Dış Türkler Başkanlığının Türkiye dışında yaşayan Türklerin, özellikle biz Makedonya’da yaşayan Türklerin sıkıntılarının çözülmesi noktasında büyük rol alacağına inandığım bu başkanlık birçok konuda fayda verecek. Dış Türkler Başkanlığı nezdinde her ülke için özel masalar kurulacak. Her ülke bu masalarla irtibat halinde olacak. Aldığımız bilgilere göre bu Başkanlık, Yurtdışı Vatandaşlar Daire Başkanlığı, Soydaş ve Akraba Topluluklar Daire Başkanlığı, Kurumsal İlişkiler ve İletişim Daire Başkanlığı, Uluslararası Öğrenciler Daire Başkanlığı, Strateji Geliştirme ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı adı altında 5 ayrı daire başkanlığı olarak hizmet verecek. Yeni birimlerde yapılacak çalışmalarla, gelecek nesillerin Türkiye’yle bağlarını muhafaza etmesi, kültürel kodlarını unutmaması sağlanacak. “Ülke masaları”, yurtdışındaki Türkler tarafından oluşturulan sivil toplum kuruluşlarınca yapılacak çalışmaları da destekleyecek. Bu yolla, sivil inisiyatiflerin güçlenmesi, kabiliyetlerinin artırılması, temsil ettikleri kitlenin o ülkede dikkate alınması ve yerel manada sorunların çözülmesine katkısı amaçlanıyor.” dedi.
Resne’deki elma üreticilerinin sıkıntılarına çözüm bulduk
Neredeyse tek geçim kaynakları elmacılık olan Resneli elma üreticilerinin uzun süren satım sıkıntılarına çözüm bularak, bu dertten kurtardıklarını söyleyen Nezir, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ile irtibata geçip bu meselenin çözümü için destek istediklerini vurguladı. Uygun bir şirket bularak Resneli üreticilerle irtibat kurduklarını ve bu sıkıntıyı çözdüklerini belirten Nezir, bu konudaki hassasiyetlerinin devam edeceğini ve sıkıntı çeken her vatandaşın yardımına koşmaya çalışacaklarını söyledi.
Üsküp 2014 projesi şehrin gerçek yüzünü yansıtmıyor
“Üsküp 2014” Projesi konusunda TDP’nin bir tutumunun olduğunu ifade eden Nezir, “Bu proje Üsküp’ün çok etnikli, çok kültürlü ve çok medeniyetli yapısını yansıtmıyor. Bu konuda bizim tutumumuz açık ve nettir. Üsküp birçok medeniyetin kesiştiği bir şehirdir. Bu şehirde geçmişte olduğu gibi bugün de çok sayıda etnik grup yaşamıştır ve yaşayacaktır. Milletler arasındaki ilişkilerin en üst düzeyde tutulması adına bu projenin daha şeffaf ve herkese hitap edecek şekilde olması gerekmektedir. Bu nedenle projeyle alakalı tepkimizi dile getirdik. Gelişen olaylar karşısında seyirci kalamayız. Şehirde sadece bir medeniyetin,kültürün yansımasını değil bütün kültürlerin yansımasından yanayız. Tutumumuz bu yöndedir. Biz Yahya Kemal Beyatlı, Mustafa Kemal Atatürk ya da Üsküp Belediye Başkanlığı yapan Salih Asım’ın heykellerinin bulunmasını isteyeceğiz. Proje henüz taslak halindedir. Bu konuları bakanlar kuruluna da taşımaktayız. Yanlış anlaşılmasın. Biz projeye karşı değiliz. Ancak projenin bütün unsurları yansıtmasını arzu ediyoruz. Burmalı Camii ile de alakalı tutumumuz bellidir. Eğer şehir merkezinde bir kilise inşa edilirse camiye de izin verilmelidir. Burmalı camiinin inşa edilmesinden yanayız. Bu konu Başbakana da intikal ettirilmiştir. Ayrıca Bakanlar kuruluna da taşımışızdır. Biz kilise yapımına karşı değiliz. Ancak şehrin çok kültürlü ve çok dinli yapısının muhafaza edilmesi için her iki dini mabede ihtiyaç duyulmaktadır. Sadece bir dini mabedin inşa edilmesi doğru değildir.
