Zorunlu Göç ve Mülteci Çalışmaları Merkezi’nin kurucusu olan Oxford Üniversitesi’nden Profesör Barbara Harrell-Bond, konferansta yaptığı konuşmada, sığınmacılar konusunda uluslararası hukukun “etkisiz” kaldığını ifade etti.

Sığınmacıların günümüzde “güvenlik tehdidi” olarak algılandığını söyleyen Harrell-Bond, “Sığınmacıların kabulü noktasında Hırvatistan çok daha avantajlı bir ülke. Yugoslavya döneminden beri farklı kültür ve etnik yapıları içerisinde barındırmayı başaran Hırvatistan için sığınmacıların gelişi yeniden bu zenginliği sağlayabilir” dedi.

Harrell-Bond, İslam olgusunun “güvenlik riski” olarak tanımlanmasına yönelik değerlendirmede bulunarak, “Öncelikle İslam karşıtlığının yok olması gerekir. Avrupa’daki terör ve güvenlik tehdidi gibi söylemler genellikle politikacıların ırkçılık ve İslamofobi üzerine dayandırdığı anlatımlardır” diye konuştu.

Ülkelerin farklı kültürlere saygı duyması gerektiğini ifade eden Harrell Bond, terörün “çirkin bir tehdit” olduğunu ve aynı zamanda Ortadoğu’da yaşanan sorunların temelini oluşturduğunu kaydetti.

Almanya Friedrich Ebert Stiftung Siyasi Fonu Üyesi Max Brandle da Almanya’ya bir milyonu aşkın sığınmacının giriş yapmasıyla birlikte krizin medya gündemine alındığını söyleyerek, Hırvatistan’ın “geçiş bölgesi” olarak verdiği destekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Konferans kapsamında, Hırvatistan ve Bosna Hersek’ten akademisyenler zorunlu göç vesığınmacılar için uygulanabilecek çözümleri ele aldı.

Kaynak:beyazgazete.com