İGİAD, 2023 Türkiye İş Ahlakı Araştırmasını açıkladı
İGİAD, 2023 Türkiye İş Ahlakı Araştırmasını açıkladı
İktisat Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) Başkanı Ayhan Karahan, “İGİAD olarak hazırladığımız ‘2023 Türkiye İş Ahlakı Araştırması’, Türkiye’de İş Ahlakı’nın ne durumda olduğuna dair iş dünyasıyla ilgili herkese sağlıklı bilgiler sunmaktadır. İş ahlakının önemini kavrayan bir sivil toplum kuruluşu olarak ilk defa 2008 yılında okuyucularla buluşturduğumuz İGİAD Türkiye İş Ahlakı Raporu’nun dördüncüsünü yine aradan geçen beş yılın sonunda 2023 yılında sizlerle buluşturuyoruz. Bu beş yılda hem dünyada hem de ülkemizde toplumsal yaşamı ve iş çevrelerini etkileyen çeşitli olaylara şahit olduk. İşletmelerin dünden daha fazla iş ahlakına ihtiyaç duyduğunu gözlemliyoruz. Yaşadığımız salgın dönemi, iş ahlakının önemini daha fazla ortaya çıkarmış ve iş dünyasında taraflar arasındaki ilişkilerin hassasiyetle ele alınması gerekliliğini ortaya koymuştur. İGİAD Türkiye İş Ahlakı Araştırması’nın bu dördüncü raporunda, önceki üç araştırmanın sonuçlarıyla karşılaştırmalar da yapılmıştır. 2023 araştırmasının özel teması “fırsatçılık” olarak belirlenmiş ve araştırmada ele alınan iş ahlakı ile ilgili konular, bu çerçevede analiz edilmiştir.” dedi.
“Fırsatçılık, bazen kısa vadeli kazanç sağlasa da genellikle uzun vadede zararlı sonuçlara yol açar”
İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. İsrafil Kuralay yaptığı konuşmada: “İş dünyasında ahlaki olmayan davranışlar, uzun vadede ciddi sonuçlara yol açabilir. Bir kişi veya kurumun güvenilirliği sarsılabilir, itibarı zedelenebilir ve bu durum, uzun süreli başarıyı tehlikeye atabilir. Dolayısıyla, iş ahlakına uygun davranmakla sadece doğru olanı yapmış olmayız, bu aynı zamanda uzun vadede işimizi ve ilişkilerimizi sağlam temeller üzerine inşa etmemizi sağlar.
Fırsatçılık, bazen kısa vadeli kazanç sağlasa da genellikle uzun vadede zararlı sonuçlara yol açar. Bir durumu suiistimal etmek veya başkalarının zararına olacak şekilde hareket etmek, sadece bireyler arasındaki güveni zedelemekle kalmaz, aynı zamanda toplumun genel güven duygusunu da sarstığı için toplumsal olarak da ciddi sonuçlar doğurabilir. İşte bu yüzden her zaman bilinçli olmalı, doğruluktan, dürüstlükten, şeffaflıktan ve adaletten taviz vermemeliyiz. Kararlarımızı alırken, ahlaki ilkelere uygun davranmalı ve başkalarının haklarına saygı göstermeliyiz.” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından araştırma sunumuna geçildi
2023 Türkiye İş Ahlakı Araştırması yazarları Prof. Dr. Ömer Torlak, Prof. Dr. Erkan Erdemir ve Doç. Dr. Muhammet Ali Tiltay yapılan çalışma hakkında katılımcıları bilgilendirdiler.
Genel ahlaki problemler listesinde ilk sıraları dolandırıcılık, fırsatçılık ve yalan söylemek olduğu ilk üç sıradaki genel ahlaki problemin temel karakterinin alışverişte karşıdakinin zararını düşünmeden maddi çıkar elde etme düşüncesi olduğu söylendi.
Araştırma kapsamında “fırsatçılık” konusunun özel olarak ele alındığının altı çizildi
Prof. Dr. Ömer Torlak yapığı sunumda: “Araştırma kapsamında bireysel ahlaki yaklaşımları ölçmek için katılımcıların birinci derecede odaklandıkları ahlaki yaklaşımları ifade eden ve bir önceki araştırmada da kullanılan altı ifadelik bir ölçek kullanılmıştır. Analiz bulgularına göre katılımcıların iş ahlakı hususundaki kararlarını almasında en çok “vicdanlarına danışma” etkili olmaktadır. Bundan sonra ise yapılan işin “kariyere ve maddi getirisine” bakarak karar verildiği görülmektedir. Devamında ise iş ahlakının oluşmasında “hakkın sahibine teslim edilmesine” odaklanma düşüncesinin etkili olduğu görülmüştür. İşin faydası ve kişiye sağladığı mutluluk düzeyinin nispeten daha düşük sayıda katılımcının kararlarında birinci derecede etkili olduğu tespit edilmiştir.
Fırsatçılar, bireysel çıkarlarını ön planda tutan ve diğerlerinin kazançlarına kıyasla kendi kazançlarını maksimize etmeye çalışan kişiler olarak sadece kendini düşünen bir anlayış içindedir. Fırsatçılığın ortaya çıkması, önemli ölçüde piyasadaki ani değişimlere bağlıdır. Bu değişimler, plansız şekilde gelişen krizler sonucunda olabildiği gibi devlet tarafından bazı konularda tedbir almak amacıyla yapılan değişiklikler sonucunda da ortaya çıkabilmektedir. Bu tür durumlarda kendi lehine ve karşısındakinin zararına olmak üzere iş yapan kişilerin davranışı, ahlak dışı bir davranış olarak görülmektedir. Fırsatçılık davranışının önüne geçmek için piyasada istikrar ve kamu yöneticilerinin liderliğinin yanında iş dünyasının kendisi için kurduğu otokontrol mekanizmaları, herkes için işletilen hukuk sistemi ve etkin bir denetim de önemli gereklilikler arasındadır. Tabii ki bunların temelinde bireysel ve toplumsal ahlaki değerlerin fırsatçılığa ya da iş ahlakına uymayan başka davranışlara fırsat vermeyecek şekilde canlı tutulmasına ihtiyaç vardır.” dedi.