İnsanoğlunun Robotla İmtihanı
İNSANOĞLUNUN ROBOTLA İMTİHANI
Bu hafta artificial intelligent yani yapay zeka robotları hakkında daha detaylı bir çalışma yapmaya karar verdim çünkü yapay zeka robotları şuan üzerinde en fazla konuşulan konulardan birisi olma özelliğini taşıyor. Makaleme başlamadan önce belirtmeliyim ki konumuz hakkındaki bilgiler hiçbir şekilde devlet sırrı bilgiler olmayıp aksine hepsi internet üzerinde halka açıktır ve isteyen herkez benim yaptığım gibi şahsi araştırmalar sonucu bu bilgileri elde edebilir. İmdi, makalemize artificial intelligence ile başlayalım ki konu daha iyi idrâk edilsin. Nedir artificial intelligence? Türkçe’de yapay zekâ manâsına gelen bu kavram makinelerin vazife aldıkları alanlarda deneyimleri ile bilgi edinmelerini ve bu sayede aynı insan gibi hareket etmelerini mümkün kılar. Misâl verecek olursak, çağımızda yavaş yavaş hayatımızın gerçeklerinden olmaya başlayan sürücüsüz arabaları ve insanlarla satranç oynayan robotları gösterebiliriz. Robotlar bütün bunları sistemlerine yerleştirilen bilgiler doğrultusunda duruma göre hareket etme ve bunun neticesi olarak sistemlerine ögrendikleri bu yeni bilgileri hâfıza etmeleri sayesinde gerçekleştirebilmektedirler. Kısacası her yeni tecrübe onlar için yeni bir bilgi kaynağı olmaktadır. Buraya kadar güzel ve heyecan verici lâkin teknolojinin akıl almaz bir hızla ilerlemesi sebebiyle ortaya can sıkıcı sualler ve hatta iddalar atılmaktadır. Nedir bunlar? Bilim adamlarının şuan üzerinde yoğunlaştığı suallerin başında teknolojinin gelişmesiyle ve robotların kendi kendilerini geliştirme kâbiliyetleri arttıkça insanoğlunun yerini gelecek yüzyıllarda robotların alıp almayacağı ve bir diğeri ise robotların silahlandırılması durumunda kendi kendilerine nasıl hedef seçecekleridir, yani kimi öldürüp öldürmeyeceğini nasıl belirleyecek olmalarıdır.
SPUTNİK SÜRPRİZİ
Yaptığım araştırmalar sonucu Amerikan Devleti’nin yeni bir Sputnik sürprizini engellemesi ve devletin milli güvenliğini sağlaması ve bu sebebden dolayı gerekli yeni robotlar üretmesi için DARPA kuruluşuna yani gelişmiş savunmaya yönelik araştırma proje dairesine maddi anlamda büyük destek verdiğini öğrenmiş oldum. Peki Sputnik hâdisesi nedir? 4 Aralık 1957’de tarih neredeyse tekrardan yazılıyordu çünkü Sovyetler Birliği uzaydaki yörüngesini yani dünya etrafındaki dönüşünü yaklaşık 98 dakikada tamamlayan, voleybol topu ebatlarında ve yaklaşık yüz kilogram ağırlığında olan dünyadaki ilk satellite’ı yapmayı başarmışdı. Sovyetler bu ilk satellete’ın ismini Sputnik 1 olarak koymuşlardı. Tarihde yeni Sputnikler yaşamak istemeyen Amerika şuan DARPA’yı olanca gücüyle desteklemektedir. DARPA’nın üzerinde çalıştıgı bir çok projenin Amerikan savunmasının beyni olan Pentagon için olduğu bilinmektedir. Boston Dynamics’de aynı DARPA’da olduğu gibi pentagon tarafından kullanılmakta olup şuan üzerinde çalıştığı bir çok robot projeleri vardır ve bunların çoğu taktiksel amaçlı robotlar olup Amerikan ordusunun çeşitli kademelerinde vazifelendirilmesi büyük muhtemeller arasındadır. Bunlardan bir tanesini misal olarakdan sizlerle paylaşmak isterim. Bu projenin ismi Atlas projesi olup tarihde gelişmiş ve üstün vasıflara sahip ilk Humanoiddir. Atlas robotu yaklaşık birbuçuk metre boyunda, yetmişbeş kilogram ağırlığında, elektronik akü ile çalışan, eklem kısımları yirmisekiz derece açı ile dönebilen ve steryo görüş sistemine sahip bir robottur. Ayrıca aynı insan gibi engelleri aşabilmekde, hatta havada takla bile atabilmekde olan bu robot türü gerçekden beni marifetleriyle çok şaşırttı. Bilim adamlarının şuan üzerinde çalışdıkları proje ise humanoid’in karar verme bakımından yüzdeyüz özgür olması yönünde. Yani eğer başarıyla sonuçlanırsa, humanoid robotu aynı aklı başında bir insan gibi düşünebilme ve karar verme yeteneğine sahip olacak. Tahmini olarakdan 2025 veya 2030’larda hayatımızın birçok alanında ve özelliklede ordu ve polis gibi milli güvenlik birimlerinde kendi kendine karar verme yeteneğine sahip olan humanoidlerin insanların yerini alacağından söz ediliyor. Eğer bu gerçekleşirse ki gerçekleşmemesi için hiçbir sebeb yok, bunun hem iyi hemde kötü yanları olacakdır. Elde olan verilere göre Amerikan savunma bakanlığı Humanoidlerin hicbir şekilde insan öldürme iç güdüsü ile donatılmayacağını ve savaş için kullanilmayacağını belirtse bile bazı kesimler bunun doğru olmadığını ve ABD’nin Humanoidleri yaklaşık 2025 veya 2030 gibi ABD ordusuna asker olarakdan alacağını iddia ediyorlar. Eğer bu gerçekleşirse Humanoidlerin kimin düşman olup kimin olmadığını nasıl tespit edeceği ve insan türüne karşı bir tehtit oluşturup oluşturmayacağıda şuan tartışılan konular arasında. Aslında işin bu aşamaya kadar gelmesi bana göre sürpriz olmadı çünkü daha evvel mevzu bahis ettiğimiz üzere Allah’ın “ol” hareketi her daim vazife başında. Aklını kullanan, bilim ve filozofi ile vaktini geçirenler tarih sahnesinde yüz sene önde olmuşlardır. Ben şahsen Avrupalıların Fransız ihtilalinden sonra başlayan endustiri ihtilalinin dinamik sonuçlarından birisi olan bilimsel ve teknoloji alanında çağ atlamalarını, Avrupalıların muhafazakar, uydurma ve geleneksel bir din anlayışını yani “dini” terk etmelerine bağlıyorum. Ne yazıkki bizlere bir ışık ve hayat kaynağı olması gereken Allah’ın mesajı terk edildiğinden beri bizler bu neredeyse ışık hızıyla devâm eden bilimsel ve teknolojik gelişmelerden hep uzak kaldık. Yakında askerlerimizin karşısına humanoidler çıkarsa hiç şaşırmayalım çünkü bizler boş işlerle uğraşıp birbirimizle didişirken, herdâim kendilerini başımıza gelenler sebebiyle suçladığımız Batı ve emperyalizm öyle yapmadı. Onlar hep aklın ve bilimin peşinden koşdu. Okudu! Sahi, Allah’in ilk emri oku! Değil miydi? O halde pek yakında cephelerde insan askerler yerine Humanoidler görürsek hiç şaşırmayalım. İ