İsmail Gaspıralı ve Usulücedit (Yeni Yol) Hareketi
Fırat Köse
İsmail Gaspıralı, Türk dünyasının önemli fikir insanlarının başında gelmektedir. Hayatı ve çalışmaları ile başta Kırım Türkleri olmak üzere Türk-İslam dünyasına hizmet etmiş, örnek olmuştur. "Dilde, Fikirde, İşte Birlik" mottosu ile hayalini gelecek nesillere aktarmayı bilmiş ve örnek olmayı başarmıştır. Rus Çarlık yönetimi sırasında Türk coğrafyasında uygulanan sistematik asimilasyon ve kültürel engellemelerin uygulandığı şartlar altında bireysel olarak çalışmalar içerisinde önemli atılımlar gerçekleştirmeyi başarmıştır. Bu çalışmalar içerisinde elbette hiçbiri bir diğerinden daha az önemli değildir ancak başlatmış olduğu "Usulücedit" (yeni yol) hareketi bu faaliyetler içerisinde ayrı bir öneme sahiptir. Yokluklar ve imkansızlıklar içinde bulunan, hayatta kalmaya çabalayan Türklerin eğitim alanında yaşadıkları yokluklara Rus yönetiminin aldığı asimilasyon politikası eklenerek daha da büyük sorunlar eklenmiştir. Zaten az bir oranda olan eğitim yardımlarının devlet kararı ile kesilmesi sonrası ve aynı zamanda modern eğitim ders içeriklerinin müfredat içerisinde yer almaması sonucunda eğitim kalitesi daha da düşmüş, okuryazar oranı azalmıştır. Bu şartlar altında "Hakim bir milletin; mahkûm düşmesi, mahkûm bir milletin yok olması, okulsuzluktan gelmektedir." diyen İsmail Gaspıralı Rusya Türklerinin eğitimi tam anlamı ile gelişen Batı medeniyetine ayak uydurarak gelişirse Türkler birleşmeye gidebilir düşüncesi doğrultusunda çalışmalara başlamıştır.
İsviçreli pedagog Heinrich Pestallozi'nin pedagojik sistemi temeli üzerinde kurulan yeni Usulücedit öğretim metodunu kökleştirmek yöntemi doğrultusunda 1884 yılında Bahçesaray'da açılan okul ile bu okulların yeniden oluşturulmasına başlanmıştır. Okutulacak alfabe de bizzat İsmail Gaspıralı tarafından hazırlanmış, öğretim programına matematik, tarih, coğrafya dersleri eklenmiştir.
İlk etapta sadece 12 öğrenci ile başlanan eğitim sırasında günde 4'er saat süren çalışma ile öğrenciler 45 gün gibi kısa bir sürede okuma yazmayı öğrenmiş, bu da beraberinde şaşkınlık ve hayranlığı getirmiş, haber hızla bütün Türk şehirlerinde duyulmaya başlamıştır. Bu başarı sonucu Bahçesaray'daki örnek okula Usulücedit metodunu öğrenebilmek amacıyla Rusya’nın çeşitli bölgelerinden 80 kadar öğretmen gelmiş, 1914 yılında 5 bin kadar okul yeniden açılmıştır.
Öğretmen adayları İsmail Gaspıralı'dan ders almışlar, yine İsmail Gaspıralı' nın Usulücedit ile ilgili hazırladığı yayın ve ders kitaplarını alarak Rusya'nın tüm bölgelerine dağılmışlardır. Böylece öğretmenler fikirde ve işte mücadeleye daha aktif bir şekilde katılmışlardır. Kısa zamanda İdil havzası ve Orta Asya (Türkistan) coğrafyasını kapsamaya başlayan bu hareketi ve sonuçlarını yerinde incelemek amacıyla İsmail Gaspıralı geziler gerçekleştirmiştir. Onun bu gezileri ve faaliyetleri Usulücedit hareketine hız kazandırmıştır. Sadece Kırım'da 360 okul Usulücedit hareketine uygun bir şekilde eğitim verir hale gelmiştir. Zamanla Kafkasya içerisinde Ordubad, Nahçıvan önemli hareket merkezleri olmuştur. Orta Asya (Türkistan) içerisinde Semerkant, Buhara Rus yönetimi tarafından her ne kadar engellemelere şahit olsa da bazı dönemlerde gizli de olsa faaliyetlerini sürdürmüştür.
Tüm bu gelişmeler İslam dünyasının dikkatini çekmiş ve İsmail Gaspıralı Hindistan'dan teklif almıştır. Teklife olumlu cevap veren İsmail bey Bombay'da ilk Usulücedit okulunu açmış ve buranın 2 aylık masrafını meşhur "Tercüman" gazetesinden karşılamıştır.
Bu uzun süreç içerisinde İsmail Gaspıralı birçok engellemeye maruz bırakılmış, içeride din adamları ve bazı gerici sözde aydınlar, dışarıda Rus yönetimi tarafından karalama kampanyasına maruz kalmış, tüm bu olumsuzluklara direnmek zorunda kalmıştır. Ancak o tüm olumsuzluklara yılmadan faaliyetlerine devam ederek cevap vermiş ve umudunu asla yitirmemiştir. Bu kurumlarda eğitim gören Türk kadını, sosyal ve kültürel ortamlarda söz sahibi olmaya başlamış, 1884-1897 yılları arasında Rusya'nın Türk kadınları arasındaki okur yazar oranı, Rus kadınları arasındaki okur yazar oranını geçmiştir.
Hayatı boyunca durmadan Türk dünyasının her alanda gelişimi ve birliği için mücadele eden İsmail Gaspıralı, hayatı ve çalışmaları ile gelecek nesillere örnek olmaya devam etmektedir. "Bizler gelir geçeriz lakin milli eğitim yaşayacaktır." sözü ile eğitim alanında da Türk dünyasının gelişimini ve sağlam adımlarla ilerleyişini hedeflediğini her yaştan insana göstermiştir. İsmail Gaspıralı hakkında bilgi veren birçok eser kaleme alınmış olsa da gazeteci-yazar Necip Hablemitoğlu'nun kaleme aldığı "Gaspıralı İsmail" isimli eser ayrı bir konuma sahiptir.