Kadın ve Şiddet üzerine Araştırmalar

Kadına yönelik şiddet son zamanların en vahim olaylarından biridir. Sürekli tartışılan bir konu olan “Kadına Şiddet” konusunda sorunun çözüm yollarının bile yetersiz kaldığı bir süreci yaşıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) şiddeti “fiziksel güç veya iktidarın kasıtlı bir tehdit veya gerçeklik biçiminde bir başkasına uygulanması sonucunda maruz kalan kişide yaralanma, ölüm ve psikolojik zararlara yol açması ya da açma olasılığı bulunması” olarak tanımlamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 2002 yılında yayınladığı raporunda, şiddetin en fazla aile ortamında ve kadına yönelik olduğu bildirilmektedir 1.  Şiddetin, yıllardır geri kalmış ülkelerin sıklıkla başvurduğu bir yöntem olduğunu söyleyenler ise işin gerçek yanını hep saklı tutmuşlardır. Yapılan araştırmalar sonucunda gelişmiş ülkelerde ki kadınların üçte biri ile üçte ikisinin eşi tarafından şiddete maruz kaldığı belirtilmiştir 2. Gelişmekte olan ülkelerde ise bu oran daha yüksek olup yüzde 20 ila 50 civarındadır. Ülkemizde tıp fakültesi öğrencileri üzerinde yapılan bir çalışmada, öğrencilerin yüzde 68’i annelerinin fiziksel ve sözel şiddete maruz kaldıklarını ifade etmişlerdir. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu tarafından yapılan bir çalışmada ise ailelerin yüzde 34’ünde fiziksel şiddet, yüzde 53’ünde sözel şiddet saptanmıştır. Kadına ve dolayısı ile gelecek nesillere uygulanan şiddetin araştırma sonuçları en az şiddet kadar acı vericidir. Araştırmada kullanılan soru formunda kadınların ifadelerine göre şiddet türleri hakkında ayrıntılı bilgi verilmektedir. Fiziksel şiddet davranışları içinde ilk sırada yüzde 96 ile dayak atma, ikinci sırada yüzde 92 ile sert cisimle vurma, üçüncü sırada yüzde 90 ile tokat atma yer almaktadır. Kadınların sözel şiddet davranışları içinde ise ilk sırada yüzde 57 ile aşağılayıcı sözler söyleme, ikinci sırada yüzde 51 ile kişiyi küçümseme, son sırada yüzde 39 ile lakap takma yer almaktadır. Ekonomik şiddeti kadınların yüzde 50’si, parasını elinden almak, yüzde 39’u çalışmasını yasaklamak, harçlık vermemek ya da kısıtlamak olarak; cinsel şiddeti ise yüzde 70’i istemediği cinsel davranışa zorlanmak, yüzde 82’si tecavüze uğramak olarak tanımlamıştır 2.

SALDIRGAN GENÇLER

Aile kavramı, ailenin psikolojik yapısı gibi konular gelecek nesillerin oluşmasında önemli paya sahiptir. Aile kavramının göz ardı edildiği toplumlarda aile içi şiddette artışın olduğunu gözlemlemek zor değildir. Bireylerin olumlu davranış özelliklerini kazandığı ve geliştirdiği bir ortam olarak değerlendirilen aile ortamı, zaman zaman olumsuz bazı yaşantıların örseleyici sonuçlarının da ortaya çıktığı bir ortama dönüşebilir. Aile içinde ortaya çıkan öfke ve saldırganlık yaşantılarını, bireye zarar verici ve örseleyici yaşantılar içerisinde değerlendirebiliriz. Bu nedenle aile içinde öfke ve saldırganlığın yansımaları incelenirken öncelikli olarak öfke ve saldırganlık kavramlarının üzerinde durulması gerekmektedir 3.

Kadına şiddetin başlıca sebebi aile içi şiddetin had safhada olmasıdır. Kadın aile içi şiddetten bedensel zarar görürken çocuk ise hem ruhsal hem de bedensel şiddete uğramaktadır. Çevremizde gözlemlediğimiz şiddet taraftarı gençlerimizin aile içi şiddete maruz kaldıklarını görüyorum. Bu da şiddetin olağan bir durum haline gelmesi sonucunu doğuruyor. Ruhsal açıdan sosyalizasyon (toplumsallaşma) süreci dışında kalındığı takdirde; gençlik yüksek idealler yerine, insanlara karışmaktan hoşlanmayan, çaresizlik içindeki psikolojik-ruhsal yapılarıyla kırıcılık, agresiflik, şiddet ve vahşet gibi örüntüler geliştirmekte siyasal ve sosyal entegrasyon patolojik mantık kurgularıyla çağın hastalığı biçimine dönüşebilmektedir. İşte çağımızın bu hastalığı siyasal yabancılaşma psikolojik yalnızlaşma ve sosyolojik şiddet örüntülerini içermektedir. Bu paradigmalardan bakıldığında; Türkiye'de Gençlik sorunlarının analizi büyük bir önem taşımaktadır 4.

Kaynakça

1: Güneri FY . Ailede Kadına Yönelik Şiddet, Evdeki Terör, Kadına Yönelik Şiddet. Mor Çatı Yayınları, İstanbul; 1996.

2: Güler Nuran, Tel Hatice, Tuncay Fatma . Kadının Aile İçinde Yaşanan Şiddete Bakışı. Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Halk Sağlığı Hemşireliği ABD. Kampus/SİVAS

3: Özmen Suna, Aile İçinde Öfke ve Saldırganlığın Yansıması, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, yıl: 2004, cilt: 37, sayı: 2, 27-39. Karadeniz Teknik Üniversitesi Giresun Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü

4: Tuncay Suavi. Türkiye’de Gençlik Sorunlarının Psikolojik Boyutu. Muğla Universitesi SBE Dergisi Guz 2000 Cilt:1 Sayı:1 Muğla Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi Bölümü.

 

 

 

Benzer Videolar