Kafkaslar’dan Balkanlar’a Türk Azınlıkları
Geride bıraktığımız Eylül ayı bir hayli yoğun ve hızlı geçti. Ülkemiz ekonomik sorunlar ile boğuşurken neo-Nazi Altın Şafak soruşturması ülkenin gündemine bomba gibi düştü. Hepinizin bildiği gibi sol görüşlü müzisyen Pavlos Fissas isimli bir Yunan vatandaşı Atina’da sokakta kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. Katilin Altın Şafak partisi ile bağlantısı olduğunun ispat edilmesinin ardından hükümet giderek kontrol edilemez bu tehdit karşısında ciddi bir adım attı ve nihayet Altın Şafak Partisi başkanı ve milletvekillerinin de içinde olduğu geniş kapsamlı bir soruşturma başlatıldı. Hükümet ne yazık ki bir kişinin sokak ortasında öldürülmesinden sonra harekete geçti. Oysa çok daha önceden düğmeye basılması gerekirdi. Eğer hükümet Altın Şafak’ın nefret saldırıları karşısında daha önce önlem alsaydı belki de Pavlos Fissas isimli genç hayatını kaybetmeyecekti. Halbuki Altın Şafak tehlikesinin çığ gibi büyüdüğü o kadar açıktı ki. ABTTF olarak biz hemen her olayda Altın Şafak’ın ırkçı saldırıları karşısında Hükümet’i önlem almaya çağırmıştı. Human Rights Watch gibi uluslararası örgütler de Altın Şafak hakkında hükümeti uyarmıştı. Umarım hükümet Altın Şafak soruşturmasını ciddiyetle ele alır ve siyaset ve polis gücü dahil ırkçı saldırılarla bağlantısı olan tüm herkesi adalet önüne çıkarır.
Batı Trakya Türk Azınlığı’nın en önemli sorunlarından biri olan “240 İmam Yasası” konusunda geçmişte Batı Trakya Azınlığı Kültür ve Eğitim Şirketi(BAKEŞ) ve Dostluk, Eşitlik, Barış(DEB) Partisi ile olduğu gibi azınlığımızın güzide kuruluşlarından biri olan Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği(BTAYTD) ile birlikte Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı(AGİT)’nda bir ilke imza attık. “240 İmam Yasası” sorununu 57 katılımcı ülkenin yer aldığı AGİT tarafından düzenlenen Avrupa’nın en büyük insan hakları ve demokrasi konferansında, İnsani Boyut Uygulama Toplantısı’nda düzenlediğimiz bir yan etkinlik ile gündeme taşıdık. Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nda, Strazburg’ta Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde düzenlediğimiz etkinliklerin ardından şimdi de Varşova’da AGİT’te bir etkinlik düzenledik. Tüm bu etkinlikleri gerçekleştirebiliyorsak birlik ve beraberliğimiz sayesinde yapabiliyoruz. Kendimize olan güvenimizle artık uluslararası arenada sesimizi çok daha güçlü duyurabiliyoruz.
FUEN KONGRESİ
Ayrıca bildiğiniz üzere Avrupa Halkları Federal Birliği(FUEN)’nin Haziran ayında gerçekleştirilen kongresinde Batı Trakya Türk Azınlığı olarak büyük bir başarıya imza atmış, DEB Partisi FUEN’e üye olmuş, ben de FUEN Başkanlık Divanı’na Başkan Yardımıcısı olarak seçilmiştim. 25 Eylül’de Brüksel’de gerçekleştirdiğimiz toplantıda Balkanlar ve FUEN Sekretaryası’nda Üye Koordinatörü ve İçişlerden Sorumlu Jenni Ali-Huokuna’nın desteği ile FUEN’e üye kuruluşlar ile diyaloğun sağlanmasından sorumlu Başkan Yardımcısı görevine getirildim. Ayrıca Başkanlık Divanı’nda FUEN çatısı altında “Türk Azınlıkları Çalışma Grubu”nun da kurulması olumlu görüldü. FUEN’de Alman Azınlıkları Çalışma Grubu ve Slav Azınlıkları Çalışma Grubu’nun yanı sıra bir de Türk Azınlıkları Çalışma Grubu olacak olması sevindirici. Böylece Rusya’dan Karaçaylar ve Balkar, Nogay Türkleri ile Ahıska Türkleri, Ukrayna’dan Tatar ve Kırım Tatar Türkleri ile Azerbaycan’dan Ahıska-Mesket Türkleri, Kafkaslar’dan Balkanlar’a kadar Türk azınlıkları FUEN çatısı altında birleşmiş olacak. Bu vesile ile Batı Trakya Türk Azınlığı’nın ve tüm İslam aleminin mübarek Kurban Bayramı’nı şimdiden en içten dileklerimle kutlar, Batı Trakya Türklerine ve tüm İslam ailemine mutluluk ve huzur dolu bir bayram dilerim.