Kara Leke Halepçe Katliamı
Tarihin sayfalarına kara bir leke olarak geçen Katliam… Halepçe Katliamı bugünkü gibi taptaze külleri, soğumamıştı cansız bedenler… Bebeklerin cansız bedenleri, ölümleri kaldı fotoğraflarda… Öyle bir şey ki tarih bile yenik saymıştı ve de suçlu! ... Oysa sen ve içindekiler suçsuzdunuz ve de tertemiz masum çocuklar ey Halepçe… İnsanlık tarihimizin en barbar en gaddar en vahşet kokan çöplüğünde yerini alan Diktatör Saddam Hüseyin Abdülmecid El- Tikriti diktatörlüğünün verdiği en büyük zulmüyle Kuzey Irağa bağlı olan Halepçe’de Kürt Halkının yaşadığı büyük trajedinin takvim yapraklarında 16 Mart 1988 yılını gösterdiğinde Diktatör Saddam Hüseyin’e ait olan savaş uçaklarının o sağır edici, ürkütücü sesiyle başlamıştı. Savaş uçaklarından çıkacak olan bombalar tarihin en büyük katliamlarından olan Halepçe katliamını gerçekleştirme yolunda adeta kentin o büyük kalbini parçalıyordu. Bir anda bütün şehir her taraf her sokak her cadde insan cesetleriyle dolmuş, kentin üzerinde gezen uçuşan zehirli gazlar, insanları, o tertemiz yürekli çocukları birer birer yere sermeye başlamıştı. Tarih sayfalarına büyük bir kara leke olarak kayda geçti. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen yaraların kapanmadığı, daha bugünmüş gibi büyük ve kötü bir his veren Halepçe Katliamı…
ZEHİR YÜKLÜ BULUTLAR
Gökyüzünde zehir yüklü kara bulutlar büyük bir kâbusmuş gibi dağılmadı yeryüzünden, Halepçe’nin o koca koca yüksek dağlarından… Halepçe adeta kırmızı bir duman bulutu baskısı altındaydı… Resmi rakamlara göre yapılan bu katliamda 6 bin 357 insanımız zehirlenerek ya da yanarak öldü. 14 bin 765 kişi ağır derecede vücutlarında ciddi yanıklar meydana gelmiş. Yapılan bu zehirli katliam sonucunda yıllar geçmesine karşın etkisini halen sürdürmektedir. WHO’nun raporuna göre bu kimyasal saldırı, günümüze kadar 43 bin 753 kişinin ölümüne, 61 bin 200 kişinin de sakat kalmasına sebep oldu. Lakin Halepçe Katliamının yarattığı ciddi toplumsal travmanın izleri hiçbir zaman kolay kolay silinmeyecek… Dünya kamuoyundan hala gereken yankısını ciddi manada bulamayan ve insanlık tarihine, tarih sayfalarına kara bir leke olarak geçen katliamın ardından tam tamına 27 yıl geçti…Halepçe’nin göze çarpan ilk özelliklerinden birinin Kürt Halkının yoğun olarak yaşadıkları bir yer olmasıydı. Bu yüzdendir ki diktatör, barbar ve tarihin en büyük katillerinden olan Saddam Hüseyin Abdülmecid El- Tikriti bu bölgeye zehirli bombalar fırlattı. Tarihin en büyük barbarlarından, en büyük katillerinden olan ve idam edilen Saddam Hüseyin’in o ırkçı ve haksız siyasetine muhalif olan bölge halkının bu tavırlarını acı bir şekilde ödedi. Tabi o güne kadar da bir çok kez yapıldığı gibi hakim güçler isteklerinin yerine getirilmediğini öğrenince bölge halkının tamamen ortadan kaldırmayı planladı. Bunun üzerine öncesinde Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki bölgelerinde yapılan zehirli bombalamaların aynısını bu sefer de Irak’ın Eski Cumhurbaşkanı olan ve İdam edilen Saddam Hüseyin’in kontrolü altında olan uçakların Irak’ın Halepçe kentinde insanların üzerinde uyguladı. Halepçe Şehrinde yaşayanların yani Kürtlerin üzerinde kimyasal silahlarla sürekli olarak ateş açıldı. Kadınlar, çocuklar, büyük küçük ayrımı yapılmadan yapılan bu kimyasal saldırıda 6.357 kişi adeta katledildiler. Bütün dünya, bütün canlılar, bütün insanlık Halepçeli çocukların cansız bedenlerinde ölümün o soğukluğunu ve çocukların o tertemiz saflığını beraber izlediler. Bu katliam ve saldırılar sonrasında bölge halkı tamamıyla mülteci durumuna düştüler. İnsan hakları ve insanların özgürlükleri yeniden bir kez daha bütün dünyanın gözleri önünde hem de en acımasız şekilde tekrardan ihlal edildi. Her ne kadar bu katliamın, bu vahşetin, bu barbarlığın sorumluları yıllar sonra da olsa yargılanıp cezalandırıldıysa da, barbar vahşi Irak rejimine kimyasal silahları ve gazları satanlar, Kürt katliamına yönlendirenler, onun uygulamalarına seslerini çıkartmayan uluslar arası güçler suçsuzlar mıdır? Halepçe Katliamı Saddam Hüseyin Abdülmecid El- Tikriti rejiminin Irak bölgesinde yaşayan Kürtlere yönelik olan katliamın ne ilki ne de son olmuştur. Halepçe katliamı, Halepçe vahşeti yıllardan beri uygulanan Kürtleri yok etme stratejilerinin bir sonucudur. Dünya devletleri bu olayı, bu vahşeti, bu barbarlığı, bu katliamı sadece ve sadece kınamakla yetindiler. Bugün Halepçe Katliamı’nın 27. Yıldönümü ve bugün bu katliamın tek tesellisi o dur ki zalim, diktatör, barbar vahşi olan Saddam Hüseyin’in diğer zalimlerle, diğer barbarlarla beraber olması gereken yerde olduğudur…Zalimler için, barbarlar için, diktatörler için yaşasın CEHENNEM!