Kendi çocuklarını dünyaya getirmek yerine esirgeyici aile olmayı tercih ettiler

AA ANKARA (AA) - Evlendikleri 2015 yılından itibaren daima bir çocuğa yuva olmak isteyen Tosun çifti, geçen yıl bu hayallerini gerçekleştirmek ve bir çocuğun hayatına dokunmak için Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığının Kollayıcı Aile Hizmetine başvurmaya karar verdi. Biyolojik açıdan çocuk sahibi olmalarının önünde mani bulunmamasına karşın koruyucu aile olmak isteyen çift, artık günlerini 6 ay evvel kavuştukları oğullarıyla geçiriyor. "Çok hoş, çok tarifsiz, çok içten bir an" Uluslararası bir kurumda proje sorumlusu olarak vazife yapan 33 yaşındaki anne Gülerhan Tosun, AA muhabirine, evliliklerinin başından itibaren daima evlat edinme yoluyla anne baba olmak istediklerini söyledi. "Biyolojik manada çocuk sahibi olmamızın önünde rastgele bir pürüz yok. Biz bu yolu tercih ettik." diyen Tosun, kendilerini anne baba olmaya hazır hissettikten sonra bu mevzuda araştırmalara başladıklarını belirtti. Tosun, "Daha sonra esirgeyici ailelikle tanıştık. Müracaat sürecimiz oldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bizi bu süreçte çok destekledi. Bir tohum atılıyor ve o tohum bir formda büyüyor." diye konuştu. Tosun, bekleme müddetlerinin akabinde 9 ay sonunda çocuklarına kavuştuklarını lisana getirerek, kelamlarına şöyle devam etti: "Hep o birinci buluşma anını hayal ediyorsunuz. Çok merakla beklediğimiz bir andı. Eşimle otomobilde büyük bir sessizlikle gittik. Çocuk konutları sitesine girdiğiniz an her şey değişiyor. Çok farklı bir atmosferi var. Bizi bir görüşme odasına aldılar. Ben onunla daha yeterli bağlantı kurabilmek için oğlumun uzunluğunda bekliyordum, eşim bir sandalyede oturuyordu. Oğlum kırmızı montuyla geldi ve montunu çıkarmamı istedi. Montunu çıkardım, göz göze geldik. Çok hoş, çok tarifsiz, çok içten bir an. Tanıdığınız biri üzere çocuğunuz üzere hissediyorsunuz. O an büyüleyici." "Onun memnun ve sağlıklı bir ömür sürmesi tek isteğimiz" Tosun, oğlunun "anne" deme konusunda rastgele zorluk yaşamadığını belirterek, "Yetişkinlerin hepsi anneydi onun için. Babamız da anneydi uzunca bir süre. Daha sonra baba diye bir kavram olduğunu fark etti. Bir mutfakta yemek pişmesi, yürüyen merdiveni görmesi onun için çok yeniydi. Ancak onun büyüdüğünü, vakit içerisinde bunlara adaptasyonunu görmek o kadar büyüleyici ve o kadar hoş bir süreç ki her şeye bedel." sözlerini kullandı. Çocuğunun hayatlarına çok hoş farkındalıklar getirdiğini aktaran Tosun, şöyle konuştu: "Belki bizim onun hayatına getirdiğimiz artılardan daha fazla. O süreç o kadar iç içe ki. Hayatınız apayrı oluyor. Bilhassa de hayatınıza böylesine özel bir çocuk girdiği vakit. Her anne ve babanın dilediği üzere onunla uzun bir hayat sürmek onun keyifli ve sağlıklı bir ömür sürmesi tek isteğimiz." Tosun, kollayıcı aile olma konusunda anne ve babaların yürekli olmaları ve bir çocuğun hayatına dokunmanın verdiği memnunluğu tatmaları teklifinde bulundu. "Baba dediği an olağan ki bambaşka" Bir ilaç firmasında yönetici olan 42 yaşındaki baba Murat Tosun da oğluyla ilk tanıştığında kendisinin de hesap etmediği hisler yaşadığını söyledi. Tanışma günü öncesini heyecandan uykusuz geçirdiklerini söz eden Tosun, "Oğlumuzu görmek için gittiğimiz yerde 15-20 dakika bekledik ancak o müddet bizim için aylar, yıllar üzere geçti. Oğlumuz geldi ve birinci olarak bakıştık. 'Orada durma, gel hadi' dedim ve gelip kucağıma oturdu. Aslında o an prestijiyle yaşadığım hisler kelimelere dökülemez. Çok hoş ve heyecanlıydı." diye konuştu. Günlerinin oğullarıyla dolu dolu ve programlı geçtiğini anlatan Tosun, şöyle devam etti: "Onunla birlikte bizim de hayatımıza çok farklı yenilikler dahil oldu. Bir haftanın programını yapıyoruz. Oğlumuz aslında dış dünyada birçok şeyi yeni keşfediyor. Bir gün büyük bir parka gidiyoruz, bir gün at binmeye gidiyoruz. Alışveriş merkezine gidiyoruz. Eğlenceli, keyifli, hem ona hem bize bir çok şeyin katıldığı bir süreç oluyor. Eşimle çocuk fikri aklımızda yoktu. Bu türlü bir sürece adım atmak istedik. Hayatımızda olumlu istikamette bu kadar büyük bir değişim olacağını hesap etmiyorduk. Çok hoş günlerimiz ve anlarımız oluyor. Öncesi ve sonrası bizim için milat diyebiliriz. Birkaç hafta oldu ben baba olalı. Ondan evvel ben de anneydim. Güvendiği şahıslara 'anne' diyordu. Anne demesi bile aslında artı bir durumdu benim için lakin baba dediği an olağan ki değişik." Tosun, hami aile olmanın niyette kalmaması ve çocuklara yuva olmak için herkesin bu sürece girmesi gerektiğini söyledi. Muhabir: Ayşe Şensoy Boztepe