Kimse Bahane Üretmesin

İzmir ve bazı ilçeleri için kimse bahane üretmesin.

Rifat SAİT Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde AK Parti için en zor illerden biri kuşkusuz İzmir vilayetidir. Dikkat ederseniz imkânsız demiyorum ama çok daha çalışmak ve mücadele gerektirecek bir bölge olarak İzmir’i önemsemek gerek. Şu anda üstünde çalışmakta olduğum İzmir ve ilçeleri için hazırladığım detaylı siyasi raporu önümüzdeki günlerde sizlerle bir makalede inşallah paylaşmaya çalışacağım. Ama öncesinde İzmir ve bazı ilçeleri için ara başlıklar halinde bazı önemli mesajları yazmak istiyorum. Binali bey bile alamadı, kimse alamaz düşüncesi Bir süre önce Ankara’da eski vekil arkadaşlarla sohbet ediyorduk. Beni görünce haliyle İzmir’i sordular. Sohbetimiz konusu İzmir oluverdi. Ben hep iyimser olduğumdan, İnşallah iyi olacak, İnşallah İzmir’i kazanacağız, deyince, bir arkadaşımız “İzmir’i Binali bey bile kazanamadı, orayı artık kazanamayız” önyargısına , şaşırdım ve çok üzüldüm. TBMM Başkanımız Sayın Binali Yıldırım Türk siyasi tarihinde çok farklı ve oldukça önemli bir şahsiyettir. Kendisine ayrı bir önem veririm ve büyük saygı duyarım. Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğunda İzmir için gerçekten büyük bir şans olduğunu sadece AK Partililer değil, eminim farklı partilere gönül vermiş pek çok kişi de alenen veya gizlice söylemiştir. Hattı zatında AK Parti olarak İzmir’de yaklaşık Bir milyon oy alarak en büyük oy oranını elde başarısını göstermiştir. Bu rekor bir daha kırılır mı bilemem ama kırılması gerektiğini düşünen bir kişiyim. Daha doğrusu bunu başarmaya mecburuz. O günkü konjonktürde ve şartlarda kazanılamamış olabilir ama bu sürekli böyle olacak diye bir şey yok. Bir gün inşallah AK Parti İzmir’de Belediye’yi aldığında buna en çok sevinen eminim Sayın Binali Yıldırım beyefendi olacaktır. Her şeyin bir zamanı var. Önceki seçimde daha fazla oy almış olunmasına rağmen Torbalı ilçemizde seçimi başka bir parti kazanmıştı son seçimde ise daha az oy oranı ile Torbalı’yı AK Parti kazandı. Sebep, sol oylar bölünmüştü. Diyeceğim o ki; şartlar, konjonktür vesaire değişir, güzel bir sonuç imkansız değildir. Proje ile olmuyorsa dokunarak Şimdi yazacağım bu anımı geçenlerde kendisini ziyaretimizde TBMM Başkanımız Sayın Binali Yıldırım’a bizzat anlatmıştım. Kendisi güldü. Olay şöyle: İzmir Karşıyaka’da oturan CHP’ye gönül vermiş bir film yapımcısı ile bir yemekte aynı masadaydık. Konu geldi siyasete dayandı. Kendisine dedim ki, Binali beyin değerini bilemediniz. Başkan olsaydı, Karşıyaka’ya denizden gerdanlık şeklinde yol yapardı, siz de Karşıyaka’ya kısa sürede giderdiniz. Hâlbuki şimdi saatlerce yolda bekliyorsunuz. Değer mi? Ben bu sözler üzerine haklı olduğumu destekleyen bir cevap beklerken ilginç bir cevap geldi. Beyefendi ne dese beğenirsiniz? “Böyle bir gerdanlık için bize sordunuz mu? “ Şaşırdım ve Nasıl yani dedim. Bana döndü ve ne dedi biliyor musunuz? “Biz böyle bir şey istemiyoruz ki; Karşıyaka’ya sohbet ederek gidiyoruz, bu bizim için güzel bir şey, yolun kısalmasını da istemiyoruz” Hadi buyur buradan yak. Sonra kendi kendime dedim ki, tabiri caizse Binali bey, İzmir’i projeye boğacaktı, ama bu iş proje ile değil dokunarak mı olmalı? Ya da belki en iyi proje halka dokunmak olmalı. İzmir’e yapılacak dev projeler yerine herkes kendi cebine girecek küçük şeyleri belki daha da önemsiyor. Bir mahalledeki küçük bir problemin çözümü, kim bilir belki orası için çok büyük bir projeden daha etkili. Kordonda baş başa oturup çay içmeniz ve dertleşmeniz bile çok daha fazla etki yapabilir. Üç önemli yanlış Seçimlerde üç önemli yanlış maalesef yapılabiliyor. Bunlardan birincisi ve en önemlisi kuşkusuz üzerinde ısrarla durulup konuşulmasına rağmen yanlış aday konulması meselesidir. Herkes bilir ve konuşur ancak yine de bu olabiliyor. Bu seçimlerde de aynı şeyin olmasından açıkça endişe ediyoruz. Zira adayın doğruluğu onu seçenler için göreceli bir kavram. Ona göre doğru aday size göre olmayabilir. Tabiki kimse yanlış adayı bile bile koymaz. Mutlaka onu oraya koyan için göreceli doğrular olabilir. Doğru aday bulabilmek için herkes tarafından kabul görmüş doğru kriterleri ortaya koymanız ve bundan asla ödün vermemeniz gerekir. Reisin dediği gibi akraba, tanıdık veya referanslı adaylar değil, doğru kriterler dikkate alınırsa bu iş olur. Nedir bu kriterler? Liyakat, sadakat, bereket, samimiyet, ispat… 1-Belediye Başkanı olmaya ve bu önemli vazifeyi yapmaya liyakati yani ehliyeti, tecrübesi, diploması, bilgisi olacak. 2-İnacına, davasına, Ülkesine, milletine ve teşkilatına sadık olacak 3-Bereketli olacak yani, sevilen, bilinen, takdir edilen, kabul edilen, herkesi bir araya getirebilen, olumlu, pozitif… Böylece partisine artı katma değer sunacak, oy kazandırma bereketi olacak, ilave puan getirecek 4-Bütün bunlar için samimi olacak 5-Bu kriterleri ispat edecek. Mesela anketlerde ismi çıkacak, herkesi bir araya getirebilecek, küskünlerin gönlünü alabilecek, sevilen, sayılan, saygı duyulan, mütevazı bir insan olduğu seçim bölgesindeki halk tarafından kabul edilecek ve tasdik edilecek. Bu açık kriterlere rağmen yanlış aday olur mu? Evet, olur, sorunuz varsa el cevap: Yanlış adaylar için şöyle bir savunma argümanları üretilebilir. Mesela, denebilir ki; anketlerde azda olsa bu isim çıkıyordu, sözüm ona daha iyi bir aday bulamadık, bu kötünün az kötüsü (Ehveni şer) ya da bu il veya ilçede biz zaten kazanamayız, o zaman bizim kriterlere göre uygun birini koyalım, kaybedeceksek bile bizim adamla kaybedelim gibi önyargılı bir düşünce hâsıl olabilir. Ya da denebilir ki bizim için farklı ama daha önemli kriterler var. Kazanacaksak bununla kazanalım, yok olmayacaksa gerek yok. Bu da bir tercihtir. Şimdi mesela çok açık ve basit bir örnek vereyim. Anketler önemli değil mi, evet önemli. En son seçimler güzel bir anket midir? Evet kesinlikle. Şimdi mesela son seçimde fark yediğiniz ilçelerde göstereceğiniz adaylar oldukça önemlidir. Mevcut ilaç olmadığına göre mutlaka değişiklik ve reform gerekir. Örneğin birinci yarıyı mağlup kapatan takımda ikinci yarıda oyuncu değişiklikleri yapılması gibi. Bunu yapmaz ve farkı açılırsa takım yenilmeye mahkûm olur. O yüzden bazı yerlerde durum malumdur ve yanlışta ısrar etmemek en doğrusudur. İzmir için Büyük iddia Biri gelip size, “İzmir zordur kazanamayız “ derse naçizane bilin ki; ben aynı kanaatte değilim. Evet, zordur ama kazanılabilir. Bu seçimlerde İzmir’de doğru aday ve doğru stratejilerle, inanarak ve gerçekten çok çalışarak, bazı konjonktürel avantajların da etkisi ile (Aziz Kocaoğlu’nun aday olmaması + Aziz Kocaoğlu’nun partisi için son söylediği eleştiriler+ MHP’nin desteği+İP’nin CHP’yi parçalaması+ CHP’li Belediyelerin çok kötü yönetilmeleri gibi…) AK Partinin özellikle İzmir için totalde en az %38 oy alarak diğer yandan CHP’nin %36-37 bandında kalacağını ve bu şekilde seçimi kazanabileceğini düşünüyorum. Diğer yandan AK Parti olarak İzmir’de en az 12 ilçenin kazanılabileceğini öngörüyorum. Doğru adaylarla en başta, Buca, Karabağlar, Bayraklı gibi merkezde olan büyük ilçelerin kazanabileceğini düşünüyorum. Buraları kaybederseniz en önemli sebep tekrar ediyorum yanlış adayın konmasıyladır. Doğru aday ve doğru stratejilerle bu defa ben çok olumlu düşünüyorum ve ümitliyim. Bu sefer olacak inşallah. Bu şekilde düşünmeyen veya aksini hayal eden AK Partili kardeşim varsa çok rica ediyorum olumsuzluk aşılamasın. İnanmayan varsa şunu bilsin ki; umutsuzluk haramdır. (Allah'tan ümidini kâfirlerden başka kimse kesmez. -Yusuf-87) Seçimin sonunda böyle veya buna yakın bir sonuç gelmezse mazeret aranmasın. En sonunda Allah korusun başarı gelmezse İzmir halkına değil lütfen kendimize kızalım. Bilmiyorduk veya beklemiyorduk diyenler için bu makale güzel bir hatırlatıcı olacak. Bu işin vebali büyüktür. Hem de çok büyük. Bu bir oyun değil, er meydanı. Çok kritik ve hayati bir seçime gireceğiz. Herkes bunun farkında olsun. Bu kadar açık ve net söylüyorum. Kimse darılmasın. Bize gönül veren, ümit bağlayan halkın gönlünü, geleceğini ve hayallerini yıkmaya hakkımız yok. Reisin yanında olacağız, inanacağız, çalışacağız ve inşallah kazanacağız. * RİFAT SAİT 24.Dönem AK Parti İzmir milletvekili (http://www.akparti.org.tr/tbmm/ozgecmis/23653 ) Balkan Günlüğü Gazetesi Başyazarı (www.balkangunlugu.com ) İzmir ATİK İstişare Konseyi Başkanı (http://www.izmir.atikuemp.com/btkb.php?bl=2 ) BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı (http://www.basam.org.tr/ ) Dokuz Eylül Üniversitesi Avrupa Topluluğu Araştırma Merkezi (ATMER) DK Başkanı Mail: rifatsait@gmail.com Linkedin: www.linkedin.com/in/rifat-sait-b54b0980/ Twitter https://twitter.com/saitrifat Facebook : www.facebook.com/rifat.sait İnstagram : https://www.instagram.com/rifat.sait/ Web. http://www.rifatsait.com.tr/
Benzer Videolar