KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu’dan ilginç değerlendirme
Yapılacak bir antlaşmada bazı iyi şeylerin yanında bazı acıların da olacağını söyleyen Eroğlu, "Acıları her iki tarafın da paylaşması lazım" diyerek bugüne kadar Rum liderlerin halklarını eninde sonunda topraklarına, evlerine dönecekleri yönünde motive etmiş olmalarının olumsuzluğuna değindi. Müzakereler devam ederken herhangi bir B veya C planları olmadığını, hedeflerinin müzakereleri tamamlamak olduğunu vurgulayan Eroğlu, seçim kampanyası sırasında çeşitli yerlerde kendisinin uzlaşma karşıtı olduğu şeklinde dile getirilen görüşlerin de bu vesilelerle çürüdüğünü ve boşa çıktığını anlattı. Eroğlu, Rum tarafının Türkiye'nin üyelik sürecine vurduğu darbeyi ise, "Siz 800 bin kişiyi 75 milyonla oyun oynayacak şekilde silahları eline verirseniz, o da şımarır böyle şeyler yapar. Güney Kıbrıs kesiminin ekonomisi bugün iyi ama yarın Yunanistan'dan bile beter olabilecek bir ekonomi. Ne kadar güvenilir olduğu da tartışılması gereken bir ülke. Ancak maalesef AB içerisinde olması dolayısıyla veto hakkını zaman zaman tehdit unsuru olarak kullanmaya çalışıyor. Herkesin bir tahammül sınırı vardır. Türkiye'nin de bir tahammül sınırı vardır. AB ülkelerinin de bir tahammül sınırı olması lazım" sözleriyle değerlendirdi.
Mayıs'tan bu yana mülkiyet konusundaki görüşmelerin sürdüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, henüz görüşlerin ortak noktada buluşmadığını kaydetti. Mülkiyetle ilgili önerilerin taraflarca birbirine verildiğini ve bu süreç içerisinde değerlendirmelerin sürdüğünü ifade eden Eroğlu, ayın 16'sında önerilerin ve maddelerin birbirine yakınlaştırılmasına çalışılacağını söyledi. Ekim ayında liderler düzeyinde görüşme gerçekleşeceğini belirten Eroğlu, ayın 21'inde New York'ta BM ziyareti düzenleyeceklerini ve bu ziyaret kapsamında Rum tarafına yaptıkları Genel Sekreter Ban Ki-Moon ile 3'lü görüşme teklifinin Hristofyas tarafından reddedildiğini açıkladı. Kendilerinin ikili görüşme konusunda ısrar edeceğini belirten Eroğlu, bugün için bu görüşmelerin netleşmiş olmadığını kaydetti. Doğrudan Ticaret Tüzüğü ile ilgili olarak da konuşan Eroğlu, bu konuyu her fırsatta gündeme getirmeye devam edeceklerini belirterek, "Bu tüzük tabii ki her şeyi çözen, halleden bir tüzük değil. Bizim istediğimiz izolasyonların kalkması ancak bu tüzük onaylanırsa Rumları bir anlaşmaya mecbur etmesi bakımından önemlidir. Çünkü şu anda Rumlar böyle bir şey olmadığı sürece uzlaşıcı bir tavır sergilemiyorlar" dedi.
İsrail-Rum Kesimi arasındaki yakınlaşmaya da değinen Eroğlu, bunun kısasa kısas gibi olduğunu fakat bu yakınlaşma için İsrail'den ziyade Rum kesiminin çaba gösterdiğini ifade etti. Eroğlu, "Bu gemi olayından sonra Güney Kıbrıs Yönetimi Dışişleri Bakanı hemen Tel Aviv'e gitmiştir. Hemen sıkı bir diyalog kurmaya çalışmıştır ve başarılı olmuştur ama İsrail hükümeti zannederim Güney Kıbrıs Yönetimi Dışişleri Bakanı veya cumhurbaşkanından daha açık gözlüdür ve kendi menfaatlerini daha çok düşünür. Kimin oyun oynayacağını herhalde çok iyi takdir eder. Güçlü bir Türkiye ile soğukluk yaşanmış olsa da bunun uzun ömürlü olamayacağını takdir eder" diye konuştu.