Bulgaristan’da Komünizmin yıkılışının yirmi yılı bulmasıyla birlikte,  Bulgar halkı bu illetten kurtulmasının coşkusunu Sofya’da bir milyondan fazla insanın katılımıyla miting şeklinde gerçekleştirmiş, ülkeye gelen demokrasi kutlanmıştı.  Diğer kentlerde de,  Sofya’dakinden aşağı kalmayan kalabalıklar eşliğinde günlerce süren etkinlikler olmuştu.
Tüm bu olumlu gelişmeler yaşanırken, Bulgaristan gerçekten Komünizminden kurtulmuş mudur?  Sorusunu sormamız gerektiğini düşündüm.  Geçen yirmi yıllık süreç sonrası mevcut olan kurum ve kuruluşlarda inceleme yapıldığında,  halen Komünizm döneminin derin yuvaları ve kalıntıları göze çarpmakta.
Genelde devlette halen bürokratik kadrolarda üst düzeyde görev alan ve milletvekili olarak Parlamentoya yuvalanan şahsiyetleri görmeye devam ediyoruz.  Bu yuvalanmalara karşı demokratik güçler, yirmi yıl önceki gibi mücadelelerini sürdürüyorlar.
Demokratik güçlerin baskıları neticesinde,  resmi arşivlerin incelenmesi ve gerçeklerin su yüzüne çıkmasıyla Komünizme hizmet etmiş eski “UŞAKLAR” açıklanmaya devam ediyor.  Sözkonusu listelerin içerisine hiçbir gerçekçi tarafı olmamasına karşın, DPS/HÖH milletvekilleri de zorla ve hile ile dahil edilmek isteniyor.
Bugün, bu demokratik güçlerin baskıları neticesinde eski Devlet Güvenlik kurumunda çalışanlar ve bu kuruma ajanlık yapanlar, deşifre edilip kamuoyuna açıklanıyor. Baskılar neticesinde, mevcut Parlamentoya milletvekili olarak girmeyi başaran eski ajanlara karşı, Hükümet tarafından kanun çıkarılması suretiyle UŞAKLARIN pasifize  edilmeye başlandığını gözlemliyoruz.  Yeni düzenlemeler sonrası artık eski ajanlar, Parlamentonun hiçbir komisyonunda görev alamayacak ve yurt dışına çıkamayacaklar.
Halihazırda DPS/HÖH’ün yaptığı gibi Komünizmle mücadele eden diğer bir kurum ise Sofya merkezli faaliyet gösteren  “Hana Arend”  Vakfıdır. Sözkonusu sivil toplum örgütünün başındaki şahıs olan Vasil Kadrinov, 1984-1985 yılları arasında Komünizme karşı verdiği mücadele neticesinde ceza evinde yattı.  Bugün ise Komünizmin artıklarına karşı amansızca şekilde  mücadele ederken,  diğer sivil toplum kuruluşları arasında da koordinatörlük vazifesini yürütüyor.  
Komünizmin tekrar canlanmaması için sadece Bulgaristan’da değil, eski Sosyalist ülkelerde de mücadele edilmeye devam ediliyor.  Bu nedenle Avrupa Parlamentosunda zaman zaman eski Doğu bloğu ülkeleri temsilcileri Komünizmin tekrar canlanmaması için çeşitli paneller düzenliyorlar.  
Komünizm, aynı Faşizm gibi insanlığın gördüğü en acımasız rejimlerinden birisidir. İnsanlığa böylesine zarar veren rejimlerin tekrar gelmemesi için hep birlikte mücadeleye devam etmeliyiz.