Korono ilacı bulundu mu yoksa bürokrasi mi uygulanıyor?  Sağlık bakanlığı bizi aydınlatmalı

Bu yazımda son günlerde kafamı çok kurcalayan bir şeyi, Korono virüsünün devası yani aşısı ve ilacı hakkında konuşmak istiyorum. Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak geçen gün bir yazısında belirtmiş. Şöyle diyor Dilipak: “Bana kalırsa kamu binaları, Meclis, adliyeler, hastahaneler, altgeçitler ve insanların yoğun olduğu her yer nano gümüş ile dezenfekte edilebilir. Bu konu 9 Eylül Üniversitesinin önceki rektörü Prof. Dr. Erdal Çelik’le görüşülebilir. Mesela, bizim Hekimzade, Muammer Yıldız’ın da bir sisleme yöntemi var. Ayrıca Yalçın Koçak’ta, kekikten elde edilen bir buhur sistemi var. Kayseri’de Prof. Dr. Abdullah Çoban’ın geliştirdiği bir serum var bu Koronavirüs için.   Diğer yandan, Garbiyat Enstitüsü Başkanı eski milletvekili Yalçın Koçak, ''Elimizde bir çözüm var. Ey tıpçılar, ey bilim heyeti, Sayın Cumhurbaşkanım, bunlar C vitamini ile hasta tedavi etmeye çalışıyorlar mavra yapıyorlar. (gün geçiriyorlar) Bu milleti kandırttırmayın. İstirham ediyorum. Lütfen rica ediyorum. Abdullah Çoban Hocanın elindeki serumu derhal ölmek üzere olan bir hastaya, olmadı şahsıma uygulayın. Uygulattırın. Amma virüsü de bana verin. Verin o virüsü de kullanalım serumun iyi geldiğini de hep birlikte görelim. Ondan sonra süratli bir şekilde laboratuvarlarımızda bunu üretip önce milletimize sonra dünyaya sunalım. Bunu çıkın siz anlatın, Türk’ün insiyatifçiliği böyle bir şeydir. Önceleyiciliği böyle bir şeydir. Efendim lütfen istirham ediyorum. Rica ediyorum. Sizden Allah Rızası için, ikbal-i devlet için, ahiret için, bu benim ilk ve son isteğim. Ben şahsınızdan hiç bir şey istemedim. 16 senedir de önünüze çıkmadım. Ayağınıza basmadım. Gölgemi önünüze düşürmedim. Alın götürün şimdi. Amma şu gün bu etrafınızdaki mevali taifeden lütfen bizi kurtarın. Lütfen!.. İstirham ediyorum!..” ifadelerini kullandı.   Ben Prof. Dr. Erdal Çelik ve Yalçın koçak beyefendileri yakından tanırım. Bu yazılarını okuduktan sonra bizzat kendilerini telefonla arayarak görüştüm. Bana anlattıkları çok üzücü. Sağlık Bakanlığına bu ilaçlar için başvurduklarını ama gerekli ilginin olmadığını ve bürokrasiye takıldıklarını ifade ediyorlar. Sağlık Bakan yardımcısı Sayın Prof. Dr. Emine Akmeşe hanımefendinin de bilgisi olduğunu öğrendim. Özellikle Prof. Dr. Abdullah Çoban hocanın bulduğunu söylediği ilaç ile Prof.Dr. Erdal Çelik hoca ve birlikte çalıştığı hocaların geliştirdiği ilaçlar niye incelenmiyor, niye denenmiyor? Durum bu kadar ciddi iken bu ilaçlar işe yaramasa bile mutlaka denenmeli. Ne kaybederiz? Bu konuda ilacı gönüllü kullanacak çok hasta vardır. Bu arada geçen hafta CNN Türk’te Hande Fırat’ın bir programına kendisine tweet atarak ve Whatsapp ile birkaç kez bu konuyu iletip, stüdyo konuğu olan ve son günlerin popüler kişilerinden Bilim üyesi Prof. Dr. Ateş Kara’ya bu konuyu iletmesini ve kendisinin yorumunu rica ettim ama maalesef Hande hanım bu konuya girmedi. Bu bulunduğu söylenen ilaçlar neden gündeme gelmiyor, merak ediyoruz?   Bu arada yine geçen bir haberde Korono virüsünün Türk doktoru Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Ercüment Ovalı tarafından bulunduğu ifade edildi. Prof. Dr. Ovalı, “Koronavirüs karşı antikor geliştirmiş ve şifa bulmuş insanlar var. Dolayısıyla bunların antikorlarını alıp, hızlı bir şekilde bunları izole edip akut durumunda olan veya yoğun bakımda olan hastalara verip, çözüm alıyoruz” dedi. Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Ercüment Ovalı, iyileşen Covid-19 hastalarından alınan kanlarla 12 korona virüs hastasının tedavisi için yapılacak klinik çalışmasına Sağlık Bakanlığı'nın onay verdiğini açıkladı. Klinik çalışmanın 6 Nisan'da başlayacağı bildirildi. Ancak ilginç ve şaşırtıcıdır ki; Sağlık Bakanlığı Basın Müşavirliği'nden yapılan bir açıklamada, Ovalı'nın bulduğu tedavi yöntemi ile ilgili onay çıkmadığını belirtirken, daha sonra yaptığı açıklamada ise Ovalı'nın bakanlığa başvuruda bulunduğu ancak henüz onay çıkmadığını ifade edilmiş. Bunda da kesin bir olay yok. Böyle bir ilaç var mı? Yoksa Sağlık bakanlığı prosedürleri ve bir takım kuralları mı öne sürüyor. Oysa öyle bir dönemdeyiz ki bazı kural ve prosedürler hızlandırılabilir ve kolaylaştırılabilir. Çin’den getirilen ilaçlara ne kadar güveniyorsak bunlara da aynı hassasiyet gösterilmelidir. Ya ada en azından bir takım soruları çözmek adına Sağlık Bakanlığı bu konuda açıklama yapmalıdır, diye düşünüyorum. Siz okuyucularımın da bu konuda fikir ve yorumlarını almak isterim. Bu arada Rusya Federal Biyomedikal Ajansı, corona virüsüne çare olabilecek bir ilaç geliştirildiğini öne sürdü.   Hayırlısı olsun. İlaç bulusun da diğer konuları sonra tartışırız. Ama tabiki gönül çözümü Türk bilim adamlarının bulması yönündedir.