Kos adası’ndan izlenimler
Rodos’tan, Güney Ege Bölge Valiliği’nin davetlisi olarak Rodos ve Kos adalarına 02 Ekim–07 Ekim tarihlerin arasında basın ziyaretine katıldık.
02 Ekim 2012 tarihinde saat 17.00’de Rodos Feribotuyla Fethiye’den hareket ederek akşam saat 18.45’de Rodos adasına çıktık. Rodos Limanı’nda bizi bekleyen görevliler ile beraber kalacağımız otele yerleştik ve 03 Ekim 2012 Çarşamba sabahı saat 08.30’da basın gezimizin ilk durağı olan Kos Adası’na bir başka feribot ile hareket ettik. Aynı gün saat 10.40 da Kos Limanı’nda bizi Kos Turizm Müdürlüğü’nün görevlilerinden İngilizce öğretmeni olduğunu öğrendiğimiz Laura Kritikkou ve arkadaşı Chrisa Kostoplaki karşıladılar, hep beraber kalacağımız otele gittik. Kos’ta kalacağımız otele yerleştikten sonra hep beraber adanın tarihi yerlerini gezmeye başladık. Bu benim Kos’a ikinci gelişimdi. 13 Ağustos 2000 yılında da Dünya’ya Tıp Bilimini yayan Dr. Hipokrat anısına yapılan Hipokrat Yol Koşusu için gelmiştim. Laura ve arkadaşı Chrisa ile beraber önce Kos merkezinde bulunan eski Agora-Çarşı Pazar yerini tanıdık. Burasının yerin altından çıkartılan ve yüzyıllar önce yapılan bir alış-veriş merkezi olduğunu öğrendik. Gezdiğimiz her yerde yüzyıllar önceden yapılan ve arkeolojik yapıların yer aldığı binaların bulunduğu yerleşim yerleri görülmektedir. Buralarda yüz yıllar önce kanalizasyon sistemlerinin yapıldığını bize tercümanımız Lora Kritikkou ve arkadaşı Chrisa bizlere uzun, uzun anlattı. Dünyada tıp biliminin merkezi de Kos adasıdır. Bugün doktorların mesleğe başlarken üzerine yemin ettiği Dr. Hipokrat zamanında M.Ö yıllarda insanların inançlarına göre büyüden etkilendiği için hastalandıklarına inanmalarına karşı, tıp biliminde hastalıkların nedenlerini ortaya çıkması için ilk çalışmalarını bu adada yapmıştır. Kos’ta denize hemen bitişik olan bir kale var. 15. yüzyılda yapılan kalenin içersinde o yıllarda kullanılan ve kaleye girmeye çalışan işgal güçlerine elle fırlatılarak atılan çimentodan yapılmış toplar bulunmaktadır. Kos Müzesi’nde bulunan ve 1933 yılında Kosta meydana gelen depremin fotoğrafları yürekleri acıkmaktadır. O depremde Kos adasında 3 bin kişi hayatını kaybediyor. Kos adasında adım attığımız her karış toprağın altından antik yerleşim yerleri var.
KOS’TA TÜRK MAHALLESİ, PLATİNİ
Kos adasında bir de Türklerin yaşadığı Platini Mahallesi var. Platini Mahallesi’nin çoğunluğu Türklerden oluşuyor. Türkler, burada Osmanlı dönemden bu yana yaşıyorlar. Birçoğu emekli olmuş bazıları esnaf ve bazıları da tarım ile ilgileniyorlar. Platini Mahallesi’nde Makbule Hacıali’ye rastladık. Kendilerinin Türk ama Yunanistan vatandaşı olduklarını ve Osmanlı döneminde dedeleri zamanından bu yana burada yaşadıklarını söyledi. Kendisi de eşi de emekli olmuşlar. Yunanlılarla hiçbir sorunlarının olmadığı ve kardeş gibi beraber burada yaşadıklarını, İzmir’de ve Bodrum’da akrabaları olduğu ve Bodrum - Turgutreis’ten oğlunu evlendirdiğini söyledi. Emekliliklerinin yanı sıra tarım ile uğraştıklarını ve çocuklarının da esnaflık yaptıklarını belirtti. Kendileri boş zamanlarında çocuklarına yardım ediyorlarmış. Zaman, zaman Bodrum üzerinden İzmir’e gidip gelmiyorlarmış. Kos gezimiz sırasında adanın antik çağ döneminde büyük bir ticaret merkezi olduğunu da gördük.