*Valdirin Ferizi
Uluslararası Hukuk temelinde diplomatik İlişkilerin kurulması hiç kimseye bir teslimiyet değildir. Aksine bu, egemen devletler arasındaki ilişkilerin uluslararası arenada yasal olarak düzenlendiği temel bir ilkedir. Bu nedenle saygı duyulması gerekir.
Ancak meselenin başka bir yönü var. Kosova'nın bir Avrupa ülkesi olması ve AB'ye katılmayı arzulaması oldukça önemli. Ancak hiçbir AB ülkesinin Kudüs'te bir Büyükelçiliği yok. Aksine hepsinin Tel Aviv'de olduğunu biliyoruz. Peki , o zaman neden Kosova, AB ülkelerinden farklı bir adım atıyor?
Bu konu ABD ile ilişkilerle ilgili ise, uluslararası hukuka saygı duyulduğu sürece ilişkiler asla bozulmayacaktır. Uluslararası hukuka herhangi bir itiraz, Kosova Cumhuriyeti'ni olumsuz etkileyecek ve uluslararası öznelliğinin bir dizi tanınmamasına neden olacaktır.
Kosova Cumhuriyetinin uluslararası öznelliğinin tanınmasına olağanüstü katkı sağlayan bir diğer stratejik ortak, hiç şüphesiz Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri olan Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bilindiği gibi Türkiye, Doğu ülkelerinden gelen tanımalara özellikle odaklanarak, Avrupa kıtasının en yeni ülkesi olan Kosova Cumhuriyeti'ne yeni tanımalar getirmek için dış politikasıyla olağanüstü derecede aktifti.
Kosova’nın, bir yanda bugüne kadar kendisi için hiç bir şey yapmayan İsrail tarafından tanınması karşılığında kendisini tanıyan yüzlercesini kaybettiğine dair bir hesabımız var mı? !!! İsrail tanıyacak diye yüzlerce ülke tanıma desteğini geri çekebilir. Buna hazır mısınız? En önemlisi Türkiye’yi karşınıza almaya hazır mısınız?
*PhD.Cand. Valdrin Ferizi
"
Yazar, Konyadaki bulunan Necmettin Erbakan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde doktora Öğrencisi”.