Kosova’dan izlenimler -2

Kosova’da 5 Mayıs 2011 tarihinden 12 Mayıs 2011 tarihine kadar tam 8 gün kaldık Döneceğimiz gün olan 12 Mayıs 2011 tarihine kadar Priştina’nın her tarafını Kosovalı sporcu arkadaşımız Myrvete Pervetica ile beraber gezdik. Bu arada Türkiye’nin Priştina Büyükelçimiz Songül Ozan ile karşılaştık ve sohbet ettik. Sayın Büyükelçimiz bize ilgi göstererek sorunumuzun olup olmadığını sordu. Bu arada Kosova’nın Türk şehri olan Prizren’e gittik. Prizren Osmanlı eserleriyle çevrili sokaklarında Türkçe konuşulan bir yer. Priştine’de dolaşırken ve bir yerlerde otururken Myrvete Pervetica ve diğer çevremizde bulunan Priştinelilerle Kosova hakkında konuşuyorduk. Myrvete Pervetica 1969 doğumlu Ekonomi Üniversitesi’ni bitirmiş ve iyi derecede İngilizce bilen Kosova’nın aynı zamanda atletizmde başarılı bir sporcusu.

Kendisiyle sohbet ederken Kosova’nın sosyal ve ekonomik durumu üzerine konuştuk. Myrvete Pervetica ve bu konuda konuştuğumuz Priştineli diğer insanlar bize Kosova’nın Yugoslavya eski Devlet Başkanı Mareşal Tito zamanında Yugoslavya ile hiçbir sorun olmadığını ama Mareşal Tito’nun ölümünden sonra Sırbistan Devlet Başkanlığı görevine gelen Miloseviç zamanında 1989 yılından sonra Sırplarla sorun yaşanmaya başlandığını ve Mareşal Tito zamanında özerk olan Kosova’nın Miloseviç tarafından 1990 yılında özerkliğinin iptal edilmesi üzerine sorunların büyüdüğünü söyledi.

Hepimizin de bildiği gibi 1999 yılından sonra Sırplar ile Kosovalı Arnavutlar arasında büyük bir savaş yaşandı.

O tarihlerde ben çok iyi hatırlıyorum. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı rahmetli Ahmet Priştina Kosovalı bir Arnavut aileden geldiği için olaylar sırasında Priştine’ye gitti ve oradan Türk televizyonlarına savaş sırasında canlı olarak bağlanıp “Kosova’da şu an bir insanlık ayıbı yaşanıyor, herkes can derdine düşmüş. Çok kötü bir durum var” diye konuştuğunu bugünkü gibi hatırlıyorum. Bu olaylardan sonra Birleşmiş Milletler örgütü Kosova’ya müdahale etti. Kosova’nın her tarafında Birleşmiş Milletler Barış gücü askerleri var. Barış gücüne bağlı Türk askerleri de Kosova’nın Prizren şehrinde bulunmakta. Priştine’de, Amerikan, İsveç, Almaya, Fransız ve İngiliz askerleri var ve sürekli yaya veya kendi ülkelerine ait bayrakların asıldığı arabalarla yollarda ve sokaklarda dolaşıyorlar. Bir ara Hüseyin Ağabey ile bir kafede oturuyorduk. Yan masaya 35 yaş civarlarında bir Amerikan askeri geldi ve oturdu. Hüseyin Ağabey İngilizce bildiği için Amerikan askeri ile konuşuyordu. Amerikan askerinin ismi Maykıl. Bir ara Maykıl sigara yaktı. Ben o sırada Maykıl’a ‘No Smoking’ diye takıldım. Bunun üzerine Maykıl bana dönerek İngilizce olarak‘ Bizi zaten Amerikan Devleti Kosova’ya göndermekle öldürmüş, sigaradan ölsek ne olur’ dedi. Ben buradan anladım ki Amerikan askerleri de Amerika Birleşik Devletleri sınırları dışına gitmek istemiyorlar.

Kosova’da birçok Türk vatandaşı ile karşılaşıp konuştuğumda hepsi Yugoslavya zamanında hiçbir sorunlarının olmadığını söylüyorlardı.

 

 

Benzer Videolar