Kül-Tür Elçisi

Geçen hafta içinde Manisa Valiliği’nin başlatmış olduğu Manisa Anemon Otel’de düzenlenen "Manisa’nın Turizm Seferberliği ve Markalaşma Projesi" toplantısına katıldım. Bu konu hakkında Manisa yerel gazetelerinin değerli köşe yazarları birbirinden farklı ve güzel tespitlerde bulunmuşlar.
Sayın Valimiz Halil İbrahim Daşöz'ü Manisamızı "2023 Türkiye Turizm Vizyonu" hedefleri "Marka il" yapma konusunda başlatmış olduğu bu "Kültür ve Turizm Projesi" nedeniyle kutlamak isterim. Her toplum bireyi, kendi içinde yaşamış olduğu Kültür ile yaşadığı şehrin birer kültür ve turizm elçisi olmalıdır. Bu elçilik görevini ifa edebilmek içinde, mutlaka kültür ateşi de yüreğimizdeki yerini almalıdır. Başta İstanbul olmak üzere, bir kaç şehirde uygulandığını duyduğum ve Manisa Valiliğinin ve proje ortaklarının kültür ve turizm elçiliği konusunda yapılacak ilk adım olarak ivedilikle bir “Kültür ve Turizm Elçileri Projesi” kapsamında şehrin dinamik kitlesi olan ve geleceğimizi emanet edeceğimiz başta Celal Bayar Üniversitesi öğrencileri olmak üzere, il genelindeki tüm ilköğretim okulları ve lise öğrencilerini turizm semineri kapsamı içine almak gerekir diye düşünüyorum. Niye mi?
Yaşadığımız şehrin kültürel zenginlikleri ile turizm potansiyel zenginliklerini öncelikle bu gençlere tanıtmalıyız.

15 MARKA KENTTEN BİRİSİ

İlimizdeki tüm tarihi ve kültürel ve doğa zenginliklerimiz konusunda gençlerimizi bilinçlendirmek için geziler düzenlemeli, gençlerimizin Manisamızı sevmesini ve iyi bilmesini sağlamalıyız.
Bu seminer kapsamında başarılı olacak öğrencilere sertifikalar verilmeli ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca 15 marka kentten birisi olan Manisamızı tanıtma görevini bu gençlere emanet etmeliyiz. Bu gençlerin yüreğine Manisamızın Kültür ve Turizm sevgisini ateşlemeliyiz. Yoksa yüreğinde kültür ateşi olmayan bir toplumun, tarihi, kültürü ve turizmi kül olmaya mahkûmdur. Ne yazık ki bu türden kişiler Manisa’da sayıca çok fazla!!!
Nasıl ki Kurtuluş Savaşı sonrasında Manisa’yı yakıp yıkan düşmanların bıraktığı enkazdan, bugün içinde kültür, turizm ve doğa mirası olan bir Manisa yaratıldıysa!
Bunları tanıtmak ve yaşatmak her Manisalı’nın görevi olmalıdır. Şunu asla unutmamak gerekir; Kendi kültürünü yaşamayanlar ve yaşatamayanlar gün gelir başkalarının dayatma kültürlerini yaşarlar…

Fazla söze gerek yok…