Kültür Şöleni Meltem Gibi

Gönüllerimizden esti geçti. İzmir Kültürlerarası Diyalog Merkezi (İZDİM) yine bir ilke imza attı. Ülke ve dünya gündemini sevgi ve hoşgörü istikametine doğru değiştirmeyi yine başardılar. Yalnız bununla da kalmayıp, İzmirimizi dünya ya en iyi şekilde tanıttılar. 3 günde 3 milyondan fazla ziyaretçiyi de en iyi şekilde ağırladılar. Bu rakam kendi kulvarında kırılması zor bir dünya rekorudur. Bu anlamda İzmir’in hoşgörü başkenti olma unvanı perçinlendi. İzmir’de ilk kez gerçekleşen, 11. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları Kültür Şöleni birçok açıdan umulanların çok üzerinde kazandırdı. Ekonomik anlamda; İzmir’in ticaret hayatı, il ve ülke dışından gelen on binlerce ziyaretçi vesilesi ile tarihinde hiç olmadığı kadar canlandı. Açılış günü, ilk iki saatte 280 bin insanın alana akması kırılması zor bir başka rekor oldu. Şölen boyunca icra edilen birbirinden renkli ve eğlenceli aktiviteler fevkalade teveccühe mazhar oldular. EXPO-2020 açısından şölene bakıldığında, ziyaretçilerinin arasında bir kısım BIE delegelerinin de bulunuyor olması ve İzmir’in hoşgörü ve medeniyetler kenti olma yüzünü yakinen görmeleri kentimizin elini bu anlamda da hiç olmadığı kadar güçlendirmiştir. Şölene katılan delegelerin oylarını İzmir’e vereceklerini açıklamaları ise cabası. Eğitsel anlamda;  gerek İzmir içi ve gerekse de civar illerde bulunan tüm okullara ait on binlerce öğrencinin yıllar boyunca kitap sayfalarından öteye taşıyamadıkları dünya coğrafyası, kültürler arası etkileşim ve birlikte yaşama konularını bizatihi görerek yaşamaları bulunmaz bir fırsat olmuştur. Bu cümleden olmak kaydıyla dünya hiç bu kadar iç içe olmamıştı. Dünya hiç bu kadar içimizde, bu kadar yakınımızda olmamıştı.   YANIBAŞIMIZDAKİ AFRİKA   Afrika hemen yanı başımızdaydı. Avustralya köşe başında. ABD, yüz metre ileride sağımızda. Japonya dibimizde. Kanada mı? “ bak kardeş hemen şuracıkta” olmamıştı. Geleceğin barış, sevgi ve hoşgörü mimarları bunu başaran ilk olmuşlardır. Şölene katılan 140 ülkenin ortak dilinin Türkçe olması ise milyonların takdirini topladı. Türkçe konuşan bir Afrikalıyı, Asyalıyı, Amerikalıyı, Rus’u karşılarında gören halkımız Türk okullarına ve hassaten de kahraman Öğretmenlerini hayırla yâd etmeden geçemediler. Bu durum uluslar arası arenada, sevgi dili Türkçemizin günden güne saygınlık ve kullanılırlığının artmasında, dünya dilleri arasında hızla hak ettiği yere gelmesinde önemli bir göstergedir. Dünya sathına yayılan Türk okulları bu başarılı organizasyonla, dünya literatüründeki yerini zirveye taşımayı bilmiştir. Şölen vesilesi ile kendilerini çok daha geniş kitlelere ifade edebilme imkânına kavuşan milletimizin medarı iftiharları, verdikleri üstün eğitimin inançlı, donanımlı, erdemli ve vakur meyveleri medeni cesaretleri ile dünyanın dikkatini bir kez daha çekmeyi başarmışlardır. Şölende hem milletimiz kendi içerisinde, hem diğer milletlerle, diğer milletler de milletimizle ve hem de her millet kendi arasında sevgi ve saygı içerisinde kucaklaşarak, birlikte yaşama kültürüne hiç olmadığı kadar katkı sunulmuştur. “ Evrensel Barışa Doğru” inanılmaz boyutta bir adımı el birliği ile gönül gönüle İzmir’den hep birlikte atmışlardır.  Azeri kardeşlerimizin ceviz reçeli, baklavası, Romanya’nın tatlı ekmeği Bosnanın Osmanlı şerbeti, Makedonya’nın meşhur böreği ile Afrika’nın tadını ilk kez tattığımız envai çeşit meyveleri eşliğinde inanılmaz bir 3 gün yaşadı katılanlar. Şölen süresince kayda değer tek bir hadisenin dahi olmaması, bir tek kişinin burnunun kanamaması kayda değer bir başka ibret vesikası olmuştur. Burada polis teşkilatımızın mahareti de yadsınamaz. Velhasıl bu inanılmaz şölene dair yazılacak çok şey var. Mamafih bana ayrılan köşe sınırlı. Âlemi insanlık geleceğinin mimarları yenidünyalarının temellerini bugünlerde İzmir’de bir kez daha atmışlardır. Kazanan sevgi ve hoşgörü olmuştur. Evrensel barış ve kardeşlikte samimi olanlar olmuştur. Hoşgörü ve tevazu bu işin tek galibidir. Bu başarı “Evrensel Barışa Doğru” diyenlerin hanesine kocaman bir artı olarak işlenmiştir. Olur, olmaz zamanlarda sevgi, barış ve kardeşlik naraları ile ortalardan eksik olmayan çığırtkanların böylesi dev bir şölende ortalıkta görünmemeleri ise samimiyetsizlikleri adına,  böylesi ulvi değerleri kendi siyaset, ideoloji ve dar “dünya görüşlerine” alet etmeleri adına oldukça manidar ve üzücü bir tezat olarak dikkatlerden kaçmamıştır. Son olarak, “şölenin tadı damağımda kaldı” diyeniniz varsa devamı Türkçe Olimpiyatları İzmir Etkinliği’nde, 09 Haziran saat 17. 00’ de Atatürk Stadyumunda. Bu kez de haydi stadyuma diyor ve teşekkürler İzdim, teşekkürler Türkçe-Der, teşekkürler saygı değer öğretmenler, teşekkürler cennet meyveleri teşekkürler diyerek sizleri Allaha emanet ediyorum..