Osmanlı hâkimiyeti döneminden kalan çok sayıda tarihi ve mimari eserle Makedonya'da Osmanlı döneminin izlerine hala rastlanmakta. Osmanlı'nın bu topraklara bıraktığı kültürel miraslardan biri de şehir isimleri.
Ülkenin başkenti Üsküp, ismini "sığınılacak yer" anlamına gelen Latince 'scupi' kelimesinden alıyor. Farklı dönemlerde Skople ve Skopia olarak da adlandırılan, Makedoncası da Skopje olan şehir, Osmanlılar döneminde de bugünkü Türkçesine benzer şekilde, Üsküp olarak adlandırılıyordu. Makedonya'da birçok şehrin ismi günümüzde de, tarih boyunca kullanılagelmiş ismiyle büyük benzerlik taşıyor. Bazılarıysa bugün, Osmanlı dönemindekinden tamamen farklı bir isme sahip. Tıpkı Kalkandelen, Manastır ve Köprülü şehirlerinde olduğu gibi.
KALKANDELEN ŞİMDİ TETOVO
Tarihte ve günümüzde Türkler'in yoğun olarak yaşadığı Kalkandelen şehrinin ismine ilişkin farklı rivayetler var. Kentin Osmanlılar tarafından fethi sırasında umulmadık bir direnişle karşılaşılmasından dolayı bu ismi aldığını savunanların yanısıra; fetihten sonra yoğunlaşan yerleşim nedeniyle şehre sonradan gelenlere "kalkan gelen" dendiği ve bunun zamanla Kalkandelen'e dönüştüğünü iddia edenler de var. En güçlü rivayetse, yöre halkının silah yapımıyla uğraştığı ve ürettikleri silahların etki gücünden yola çıkarak buraya ‘Kalkandelen’ isminin verildiği yönünde. Şehrin isminin bugünkü Makedonca kullanımı ise Tetovo, Arvanutçası ise Tetov.
MANASTIR ŞEHRİNE BİTOLA DENİYOR
Osmanlı'nın önemli vilayetlerinden biri olan, Makedonya'daki ismiyle Bitola yanı Manastır, adını Yunanca "Monastiri"den alıyor. Şehrin Türkçe ve Arnavutça isimleri de bu kelimeden gelirken; Makedonca'daki "bitola" isminin kökeninin, manastır veya konut anlamına gelen, eski kilise Slavcasındaki "obitel" kelimesi olduğu belirtiliyor. Slav miti Veles'in yanısıra, Yunanca "velesa" kelimesine dayanarak bugün de Veles olarak adlandırılan Köprülü kenti ile ilgili kayıtlar, 1395'te Osmanlı idaresine giren şehrin, 1415'ten sonra iskân bakımından gelişmeye başladığına ve bu tarihten sonra şehrin adının Köprülü olarak kullanılmaya başlandığına işaret ediyor.
TİTO'NUN VELESİ
Yugoslavya'nın kurulmasının ardından, aidiyet nişanesi olarak "Titov Veles" yanı "Tito'nun Velesi" olarak adlandırılan şehir, Tito'nun ölümü ve Makedonya'nın bağımsızlığından sonra, yalnızca Veles olarak kullanılmaya başlandı. Makedonya'daki Müslümanların önemli yerleşim yerlerinden biri olan Gostivar şehrinin ismine ilişkin de farklı rivayetler var. Bunlar arasında en yaygın olan ise, şehrin ismini, "misafir" anlamına gelen Makedonca "gosti" kelimesinden aldığı yönünde. Gostivar, misafiri bol, misafirperver anlamında kullanılıyor.
DOYURAN GÖLÜN ŞEHRİ, DOYRAN
Makedonya'nın üçüncü büyük gölüne ev sahipliği yapan Doyran, adını da söz konusu gölden alıyor. Halkın en önemli geçim kaynağının balıkçılık olduğu şehre ismini verenin, gölün bereketi, doyurganlığı olduğu rivayet ediliyor. Zira Osmanlılar zamanında Doyuran olarak adlandırılan şehir, bugün de benzer bir isimle anılıyor. Makedonya'da ismi tarih boyunca hiç değişmeyen şehirlerden biri de Kumanova. Şehrin adı, bölgede 11 ve 12 yüzyılda yerleşen Türk kavmi Kumanlar'dan geliyor. Yine aynı şekilde, Demirhisar ve Demirkapı şehirleri de, bugün Makedonya'da aynı şekilde telaffuz ediliyor.