Merhaba

    “Bizim ömrümüzde ırmaklar vardır, sularında hayallerimizi yüzdürdüğümüz. Bizim ömrümüzde dostlarımız vardır, günlerimiz ayrı geçtiğinde üzüldüğümüz…” Sevginin, barışın hoşgörünün sembolü Mevlana’nın bu sözleriyle selamlıyorum sizleri. Merhaba… İlk yazımın içeriğini son günlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz bu kavramlara; sevgiye, hoşgörüye ve barışa ayırmak istedim. Çünkü sevginin olmadığı yerde nefret ve şiddet kol gezer. İzmir’de çeyrek asırdır hizmet veren bir iş insanı ve bir kadın olarak kadına şiddete ve cinsiyet eşitsizliğine bir kez daha ‘Hayır’ demek için huzurlarınızdayım.      Durum o kadar ciddi ki, Dünya Ekonomik Forumu’nun cinsiyet eşitsizliği sıralamasında 149 ülke arasında ne yazık ki 130. sırada yer alıyoruz. Sadece Türkiye’de değil, dünyada da kadınlar erkekler kadar eşit fırsatlara ulaşamıyor. Ben cinsiyet eşitsizliğini toplumun kanayan bir yarası olduğu gerçeğiyle Türkiye’nin popüler kültüründe geleneksel algıyı yıkarak yolu cinsiyetle kesişmeyen ilk güzellik merkezini kurdum. Bu yaklaşımın her zaman savunucularından oldum. Bundan sonra da kadın erkek eşitliğinin sağlanması adına çabalarım devam edecek.      Cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kalkması ekonomiye de büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Küresel ekonomide, kadının iş gücüne katılımının artmasıyla 5-6 yıl içinde 15-30 trilyon dolarlık bir büyümenin gerçekleşeceği, böylelikle dünya ekonomisinin de yüzde 25 büyüyeceği öngörülüyor. Şunu net olarak söyleyebilirim; daha fazla eşitlik, daha çok verimlilik demek. Ülkemizde cinsiyet eşitliğinin sağlanması için herkes elini taşın altına koymalı.  Gençleri ayrımcılıkla mücadele edebilecek becerilerle donatmalı, kadınların iş yaşamına katılımı ve kalıcılığını artırmayı hedeflemeliyiz.  Ülkemizin toplumsal cinsiyet eşitliği sıralamasında üst sıralara yükselmesi için farkındalık oluşturmalıyız.     Ve kadına şiddet… Kadın ve şiddet… Taban tabana iki zıt kelime olmasına rağmen ne yazık ki hemen her gün gazete ve ekranlarda rastladığımız kadına şiddet haberleri... Üzülerek söylüyorum ki, kadına yönelik şiddet hem Türkiye hem de dünya genelinde arttı. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü OECD’nin 2019 raporunda Türkiye birinci sırada yer alıyor. Amerika’dan da öndeyiz. Türkiye’de 2010’da şiddetten ölen kadınların sayısı 100 civarındayken şimdilerde bu sayı yaklaşık 400.  Toplumda cinsiyet eşitsizliği ve kadına şiddeti ortadan kaldırmak için el ele mücadele etmeliyiz. Bu haftalık yazımın son satırlarını öfke ve nefretin antidepresanı sevginin en büyük temsilcilerinden yine Mevlana’nın şu sözleriyle bitirmek istiyorum.  “ Merhamette güneş gibi ol; cömertlikte akarsu gibi ol; tevazuda toprak gibi ol; ayıpları, kusurları örtmekte gece gibi ol.” Sevgiyle kalın…   ŞAFAK SOL info@safaksol.com
Benzer Videolar