Mevzuu cübbeli takkeli meselesi değil

Bu haftaki yolculuğumu Yunan İncil’inde geçen bir hikâyeden başlayıp Cübbeli Ahmet Hoca’nın hikâyesi ile sonlandırmak istiyorum. İncil’de (Yuhanna 8:1-11) geçen orijinal hikâye şöyledir:

“İsa ise Zeytin Dağı’na gitti.

Ertesi sabah erkenden yine tapınağa döndü. Bütün halk O’nun yanına geliyordu. O da oturup onlara ders vermeye başladı. Din bilginleri ve Ferisiler, zina ederken yakalanmış bir kadın getirdiler. Kadını orta yere çıkararak İsa’ya, ‘Öğretmen, bu kadın tam zina ederken yakalandı’ dediler. Musa, Yasa’da bize böyle kadınların taşlanmasını buyurdu, sen ne dersin? Bunları İsa’yı sınamak amacıyla söylüyorlardı; O’nu suçlayabilmek için bir neden arıyorlardı. İsa eğilmiş, parmağıyla toprağa yazı yazıyordu. Durmadan aynı soruyu sormaları üzerine doğruldu ve aranızda günahsız olan, ona ilk taşı atsın! dedi. Sonra yine eğildi, toprağa yazmaya koyuldu. Bunu işittikleri zaman, başta yaşlılar olmak üzere, birer birer dışarı çıkıp İsa’yı yalnız bıraktılar. Kadın ise orta yerde duruyordu. İsa doğrulup ona, kadın, nerede onlar? Hiçbiri seni yargılamadı mı? diye sordu. Kadın, hiçbiri, efendim dedi. İsa, ben de seni yargılamıyorum dedi. Git, artık bundan sonra günah işleme! dedi”.

NUR SURESİNDE…

Amacım Cübbeli üzerinden çalakalem bir şey yazmak değil. Yaşananlar ve daha önemlisi İslami bir cemaat liderinin adının karıştığı olaylar utanç vericidir. Lakin bu anlattıklarım sadece Cübbeli içinde geçerli değil. “Erkektir yapar!” anlayışına mensup bir toplum olduğumuzu hemencecik unutuverdiğimiz anlarda vicdanlarımızın mahkemesinde kaşla göz arasında yargıladığımız bu insanların ailelerini görmezden geliyoruz. Cübbelinin mensubu olduğu cemaat dâhil hiçbir cemaate ve tarikata mensup değilim. Oralara mensup olanlara saygı duyarım fakat İslami yaşantıma müdahale ettirmem. Cemaat içerisinde yaşananlara şahit olmasam da MHP’li vekillerin seçim öncesi seks kaseti olayları sonrası başlarına nelerin geldiğini, eşlerinin ve çocuklarının içine düştüğü o utanç tablosuna yakından şahidim. Zor hem de çok zor bir durum. Allah ailelerine sabır versin.

Nur suresinde “Zina, nesebin karışmasına, ailenin dağılmasına, hısımlık, komşuluk, arkadaşlık gibi bağların çözülüp toplumun manevi ve ahlaki değerlerinin temelden sarsılmasına yol açan ve insani bedeni zevklerinin esiri yapıp aşağılayan çirkin bir davranıştır. Kur'an'da zina eden erkek ve kadına bedeni  ceza da uygulanması emredilmiştir” şeklinde zina mevzusuna açıklık getirilmiş. Cübbeli ve benzerlerinin medyada yer alan insanlar olmasından dolayı çektikleri utanç ve utançlarının verdiği eziklik bizim onlara vereceğimiz herhangi bedeni cezadan daha ağır olsa gerek. Allah bizleri zinadan mahrum etsin. Ola ki içimizden birileri bu pis kuyudan tatmışsa Allah (c.c.) tövbe kapıları kapanmadan tövbe etmesini nasip etsin (ÂMİN).