MHP Genel Başkanı Bahçeli’den Malazgirt ve 30 Ağustos Zaferlerine ait açıklama

AA ANKARA (AA) - Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, ağustos ayının, birbiriyle iç içe geçen, birbirine eklemlenen, varoluş onurunu belgeleyen, farklı vakitlerde tezahür eden tarihi muvaffakiyetleri tescilleyip istikbalin yol haritasını temin eden zaferler ayı olduğunu hatırlattı. Tarihin bir bütün; bunun rastgele bir devrine dudak büküp, bir diğer periyodunu sivriltmenin ise takdiri ve tasvibi mümkün olmayan bir zafiyet olduğunu belirten Bahçeli, bilhassa tarihten hasımlık çıkarmanın, tarihi şahsiyet ve vakıalar ortasında kategorik ayrımcılık yapmanın çok tehlikeli sonuçları doğacağına işaret etti. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile Sultan II. Abdülhamid'i kutuplaştıran menfur zihniyetlerin suratını alamayıp bu kutuplaşmayı Sultan Alparslan'a kadar taşımaya cüret etmenin yalnızca cehaletin değil, birebir biçimde faili oldukları siyasi ve ideolojik cellatlığın komplosu olduğunu tabir eden Bahçeli, şunları kaydetti: "Malazgirt Zaferi ile Büyük Taarruzu rekabete tutuşturmak, Türk tarihinin iki gururlu sayfasını karalamak, Muş ile Afyonkarahisar ortasına nifak saçmak, gururlu, sorumlu ve vicdanlı bir hal değildir. CHP yöneticileri ile birlikte candaş, yandaş ve fondaş zillet medyası tabir yerindeyse zıvanadan çıkmış, hezeyandan hezeyana sürüklenmeye başlamışlardır. Cumhuru ve Cumhuriyet'i ayrıştırma partisine dönüşen CHP'nin Türk tarihine bakışı haçlı emellerinin bakışıyla neredeyse birebir birebirdir. 26 Ağustos'ta Malazgirt Zaferi'ne rakip olarak Büyük Taarruzu göstermek, iki taraflı cephe oluşturmak, tarihe, millete ve ulusal mukadderata vahim bir saygısızlık ve saldırganlıktır. Hacı Bektaş Veli'yi anma merasimlerinde etnik ve mezhebi bölücülüğü DEM'lenerek kamçılayan CHP'nin tıpkı tavrı 26 Ağustos münasebetiyle ve daha da ilerleterek sergilemesi utanç duyulacak bir rezalettir. Bölücülük, CHP'nin siyasetine uygunca sinmiş ve sirayet etmiştir. Esasen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yapıtlarına, emanetlerine ve faziletli uğraşına hakaretamiz davranan, bunun da ötesinde savaş açan karanlık odağın hamisi bugünkü CHP idaresidir. Ecdadımız ortasına fitne yaymaya kalkışmak hafıza ve haysiyet kaybı yaşayan işbirlikçi ve prensipsiz güruhun dış güdümlü operasyonudur." "Türk ve İslam düşmanlarının alçak kurgusu" Türk milletinin bu oyuna gelmeyeceğinin altını çizen Bahçeli, "Malazgirt Meydanı'nda Bizans'ı ezip Anadolu'nun kapılarını açan yüksek iradeyle Büyük Taarruzu başlatıp hitamında müstevlileri Dumlupınar'da yerle yeksan eden irade birebirdir ve bu irade Türk milletine mahsustur." sözlerini kullandı. Devlet Bahçeli, şunları kaydetti: "Tarihimizi karıştırmak ve yaşanmış hadiseleri saptırmak fakat ve lakin güncellenmiş Bizans senaryosu, Türk ve İslam düşmanlarının alçak kurgusu olarak isimlendirilecektir. DEM'lenen CHP'nin siyasi pozu ve durumu yüksek seviyeli tehdittir. Gelişmelerin ayrıca bir izah ve tabir biçimi maalesef çok zordur. 953 yıl evvel Anadolu'nun Müslüman Türk milletinin vatanı olmasını hala hazmedemeyen, derin yaralarını bir türlü kapatamayan, uğradıkları mağlubiyetin acısını asla unutamayan iç ve dış düşman çevrelerin siyasetten, medyadan, üniversitelerden, iş aleminden, sanattan, aydınlardan ve sivil toplum kuruluşlarından devşirdikleri kuklalarla üzerimize gelmeleri, ulusal hassasiyetlerimizi tahriş etmeleri gün geçtikçe şiddetlenmektedir. Ancak Sultan Alparslan'ın sancağını inançla tutan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün müsaadeden sevdayla yürüyen aziz milletimiz bu şiddeti göğüslemeye, yörüngesi kaymış taşeronların heveslerini kursaklarında bırakmaya hiç kuşkusuz yetenekli ve muktedirdir. Ruhen mezbeleye dönüşen ve zilletin çukuruna düşen siyasi kapkaççı anlayışa hatırlatırım ki, vatan demek imara açılmış arazi, hibe edilmiş arsa, ikram edilmiş toprak kesimi demek değildir. Bir coğrafyayı vatan yapan, bir uğraştan ve muhabereden vatan çıkaran sayısız ve birbiriyle eklemlenmiş zincirleme hadiseler silsilesi vardır." "Bilinç ve feragat kültürü Türk milletinde mevcut" Vatanın bir vakit aralığının, bir tarih anının rastlantısal mahsulü değil, mazisi uzun yıllara yayılmış meşakkatli bir arayışın, imrenilecek bir gayenin inanç ve irfanla serpilmiş mahsulü olduğunu belirten Bahçeli, "Bir toprağa vatan unvanı veren, vatan aşısı vuran elbette uğrunda gösterilen fedakarlıklar, maziyi atiyle kenetleyen yüksek şuur ve bunların da fevkinde şehitlerin muazzam feragatidir." tabirlerini kullandı. Bahçeli, bu fedakarlık şuuru ve feragat kültürünün büyük Türk milletinde ziyadesiyle merbut ve mevcut olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: "Anadolu'nun vatanlaşması öncelikle akılla bezenmiş bir hazırlığın, ahlakla bilenmiş bir haysiyetin, imanla billurlaşan büyük bir gayenin hayranlıkla anılacak mükafatıdır. 953 yıl önce bu topraklarda kahramanlık, korkaklığı yere sermiştir. 953 yıl önce bu topraklarda Hakk’ın sesi batılın nefesini kesip atmıştır. Malazgirt'te, tarihin rotası, beşeriyetin yörüngesi, medeniyetler ortasındaki tansiyonun ana kulvarı değişim, hatta dönüşüm göstermiştir. Bu nedenle asırlardır muhasım odakların Türk milletine karşı beslediği intikam duygusu hiç bitmemiş, hiç de azalma emaresi göstermemiştir. Malazgirt ovasında Bizans ölümcül bir darbe almakla kalmamış, İstanbul'un kapıları Efendimizin muştusuna mazhar olan aziz milletimize açılmıştır. Anadolu coğrafyasının adalete susamışlığı, huzur ve kardeşliğe muhtaçlığı Malazgirt Zaferi'yle son bulmuş, 30 Ağustos Dumlupınar Zaferi'yle de teyit edilmiştir." Anadolu'nun fethinin sadece silahın, savaşın, cenk meydanlarındaki muvaffakiyetin, kahramanca çarpışmanın yapıtı olarak görülemeyeceğini belirten Bahçeli, kazanılmış zaferlerin onu hazmedecek, kaldıracak, adım adım ileriye taşıyacak fazilet, merhamet, dirayet, irade ve insaniyetle perçinlenmezse kalıcı olamayacağını vurguladı. "Türk milleti hem tarih yapmış, hem de tarih yazmıştır" Her büyük zaferin layık olmayanlar için ağır bir yük olduğuna işaret eden Bahçeli, "Nitekim CHP ve DEM'lenen ortakları için tarihi zaferlerimiz yük olarak değerlendirilmekte, bu yüzden tahribine niyet edilmektedir. Türk milleti elde ettiği zaferleri kanının son damlasına, alın terinin son zerresine kadar hak etmiş muzaffer bir millettir. Bu nedenle hem tarih yapmış hem de tarih yazmıştır." değerlendirmesinde bulundu. Bahçeli, "Türk milletinin tarihten çekilip alındığında geriye sadece masal yığını, kuru kuruya anlatılan yavan olaylar ve anılar geçidi kalacağını" tabir ederek, şunları kaydetti: "Malazgirt birebir vakitte gönüllerin, tıpkı vakitte hasretlerin, tıpkı vakitte ümitlerin fethidir. Türk milleti fetihle birlikte kutlu varlığına bir daha kapanmamak üzere bir istikbal sayfası aralamıştır. Bu sayfa tertemizdir, kaç fani ömrün marifetiyle pekişmiştir. 30 Ağustos 1922 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları işgali reddederek tarihimizin ulu zaferlerine yenisini eklemişler, Türk milletinin gücünü sınamaya cüret edenlere tarihi bir ders vermişlerdir. Malazgirt Zaferi'yle birlikte Büyük Taarruz, Türk milletinin var olma azminin yüreklerde çınarlaştığı birbirini tamamlayan iki başka milat olmuş ve tarihteki ayrıcalıklı yerlerini almışlardır. Ne büyük bir tevafuktur ki, Anadolu'yu vatan yapan harika zaferle, bu tarihten tam 851 yıl sonra tıpkı gün başlayan ve 30 Ağustos'ta zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz son yurdumuzu karanlıktan aydınlığa taşıyan, Anka kuşunu küllerinden doğuran, Türk tarihini birbirine bağlayan muazzez nitelikli mukadderat ve kavşak eşikleridir. Geride kalan onca mühlet sahip olunan vatanın stratejik değerine uygun olarak kendi jeopolitiğini ve beşeri zenginliğini geliştirmiştir. Selçuklu'dan Osmanlı’ya, oradan da Cumhuriyet'imize esaslı bir maddi ve manevi veraset olarak intikal etmiştir." "Türk vatanı sonsuza kadar var olacaktır" Vatanı müdafaanın, vatanı kurmak ve kurtarmak kadar gururlu bir vazife olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Aziz Türk milletinin ruh kökü olan Cumhur İttifakı bu onura müstahaktır ve vatanı sonuna kadar koruyacak, işbirlikçilere ve ihanet cephesine göz açtırmayacaktır." sözlerini kullandı. Devlet Bahçeli, şunları kaydetti: "Türk vatanında aklı kalanlar, Türk milleti üzerinde hesap yapanlar unutmasınlar ki, Sultan Alparslan'ın ahfadı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün anıları heybetle ve heyecanla ayaktadır. Terör örgütlerini kullanarak zehir saçanlara, 953 yıllık fütuhat mirasının rövanşını alabilmek için zulmü rehber edenlere Malazgirt'teki Bizans İmparatoru'nun pespaye durumunu, İzmir'de denize dökülen müstevlilerin kepaze hallerini dikkatle hatırlatmak isterim. Bilinmelidir ki, 953 yıldır üzerinde yaşadığımız bu kutsal topraklar, muzaffer atalarımızın emaneti olup, koruma ve müdafaası her türlü mülahazanın üzerinde tutulması gereken bir vatan sorumluluğudur. Bu hazineyi yağmaya heves edenler ağır sonuçlarına her düzeyde katlanacaklardır. Dün içimize fitne sokmaya çalışan tekfurlara, Türk milletini yok etmeye kararlı güçlere nasıl yanıt verilmişse, bugün de bu büyük milletin iradesinin tekrar şahlanarak hak edenlere Osmanlı’nın şamarını indireceği muhakkaktır. Türkiye Cumhuriyeti yaşayacak, Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın destanı yazılacak, Türk vatanı sonsuza kadar var olacaktır." Malazgirt Zaferi'nin 953'üncü yıl dönümünde büyük ecdad Sultan Alparslan'ı ve yavuz neferlerini, Büyük Taarruz'un ve 30 Ağustos Zaferi'nin 102'nci yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, Ulusal Çaba kahramanlarını ve aziz şehitleri hürmetle, şükranla, rahmetle anan Bahçeli, zaferleri kutladığını belirtti.
Muhabir: Mehmet Tosun