Öğretmenlerimiz

Öğretmenlerimizi;
Bir "eğitim" kurumunda gerek mesleki bilgisi, gerekse yeteneği ile
Çocuklarımızın öğrenme yaşantılarına katkıda bulunan ve
Hayatlarına yön verebilen kişiler olarak tanımlayabiliriz.
Kendi ilkokul dönemimden de çok iyi bilirim ki,
Özellikle İlköğretim çağındaki küçük çocukların
Öğretmenine bakış açıları çok farklıdır.
Öğretmenimize bir idol gibi bakar, hep onun gibi olmayı arzu ederdik.

Çünkü onun üstün mesleki bilgisi, bir aile şefkati içinde bizlere
Sevgiyle yaklaşımı öğretmenlerimizi gönlümüzde
Baş tacı etmemiz için ana kriterlerin en başında gelirdi.
Pekiyi bizleri hayata hazırlamak için bu kadar üst düzey
Çaba gösteren, özellikle ilköğretim düzeyindeki öğretmenlerimizin
Kendi iç dünyasında ve iş dünyasında ne gibi zorluklar altında
Hizmet verdiklerini ne kadar biliyoruz?
YATARAK PARA KAZANIYORLAR
Maalesef hiç bir zaman katılmadığım bir düşünce var bazı kesimlerde!
"Öğretmenlerin ne güzel işi var"
“ Girdiği çıktığı ders saatleri belli”
Bir de "yaz" geldi mi 3 ay tatil!
Yatarak öğretmenlik yapıp para kazanıyorlar diyenlerde var maalesef ülkemizde!
Aşağıda yazılanları okuduğunuzda özellikle ilköğretim düzeyindeki
öğretmenliğin ne kadar basit olduğunu gördüğünüzde!
Umarım bu fikirde olan kişilerin düşüncelerinde bir takım değişiklikler olur
Öğretmenlik basit bir meslek mi yoksa kutsal bir meslek mi?
Bir ilkokulda görev yapan çok değerli bir öğretmen arkadaşımın ifadeleri doğrultusunda,
Haydi! gelin bir öğretim yılı içinde neler yapıyorlarmış bir göz atalım!

*Günlük, haftalık ve yıllık ders planları yaparlar.
*Sorumluluğu yüksek nöbetler tutarlar
* Nöbet defterine gelmeyen diğer öğretmenleri yazarlar
*Sınıf defterlerini imzalatırlar.
*Kurumların açtığı sınavlara ucuz iş gücü olarak giderler.
*Seçimlerde zorunlu olarak sandık başkanı olurlar.
*Onca ders ve iş arasında envai çeşit tören, kutlama vb. programlarına giderler.
*Her hafta tüm öğrenciler için ve tüm derslerde değerlendirme formları doldururlar.
*Öğrenci kişisel dosyaları ve öğrenci tanıma fişleri doldururlar.
*Portföy dosyalarına hiçbir çalışma getirmeyen öğrencilere
*Çalışmalarını getirmeleri için yalvarırlar!
*Öğretmenliği öğretmenlerden iyi bilen bazı velilere dert anlatırlar.
*Sosyal kulüp çalışmaları ve toplantıları yaparlar.
*Rehberlik çalışmaları, anketleri yaparlar
* Ayrıca her hafta rehberlik ve sosyal etkinlikler dersi için tutanak tutarlar.
*Ders işlemek yerine internetteki ve kitaplardaki bilgileri bize okuyarak
“ Bak Okuyan Toplumuz” imajı veren insanların zorunlu seminerlerine katılırlar.
*Teneffüslerde çocukların şikayetlerini dinlerler.
*Kavga edenler ayırt edilir, kafası gözü yarılanlara pansuman yaparlar.
*Bazen de polise ifade vermek zorunda kılırlar.
* Hiçbir dayanağı olmaksızın dayakçı öğretmen olmakla suçlanırlar!
*Öğrencilere yarın ne gibi etkinlikler yaptırabilirim diye düşünülecek, velileri ile görüşürler
*Toplum hizmeti için zaman yaratmaya çalışırlar.
*40 dakika içinde yüz kere “Öğretmenim “diyen bücürlere! efendim demek zorunda kalırlar
*Bilgi yarışmalarına öğrenci hazırlarlar.
*Saha çalışması yapıp okula gelmeyen öğrencileri toplayıp okula getirmeye çalışırlar.
*Yıllardan beri velilerden kesinlikle talep edilmeyecek denmesine rağmen
Okul müdürlerini emri ile Temizlik, spor, fotokopi, demirbaş, sabun,
tuvalet kağıdı için para toplarlar!
*Taşımalı öğrencileri sabah servisten inerken sayıp kontrol ederler.
*Okul çıkışı öğrencileri servislerine bindirirler.
*Belirli gün ve haftalarla ilgili program ve panolar hazırlarlar(Kızılay, Verem haftası)
*Öğrencilere katılım için yalvarırlar
*Kanuni hak olan sevk ve izin istenirken mahcup ve ince bir sesle rica ederler!
İstenen sevk kağıdının dersin olmadığı bir zamana denk getirilmesi istenir,
*Hasta hasta derslere girerler,
*Sevk için gidilen bazı yerlerde idarenin isteği üzerine muayene saati sevk kağıdına yazdırılır.
(diğer çalışanlara da mesai dışında mı sevk alın deniliyor acaba? )
*Okul Aile Birliği toplantılarına katılıp velilerin dertleri dinlerler!
*Veliler okulda bilgilendirilip, gerekirse eğitirler!
* Ayrıca yeni müfredat konusunda velileri bilgilendirirler.
*Sınıf başkanı, kitaplık görevlisi, temizlik başkanı seçilip görevlerini
hizmetlilere ya da idareye bildirilen temizlik, tamirat ve görüşler bu kişiler tarafından okulumuzun parası yok denilerek dikkate alınmaz!
*Okulun memuru yoksa gelen giden evrak defterini doldururlar.
*Bazen de, Müdür ve müdür yardımcılarının yapmak istemedikleri görevler yaparlar.
*Çocukların elbise, saç, tırnak temizliği ile ilgilenirler.
*Deneyler, gözlemler, etkinlikler için hazırlık yaparlar.
*Beslenme saatinde beslenme yaptırırlar(okula yeni başlayan öğrenciler için)
*Öğrencilerin okuldaki başarısızlığın sebebini araştırırlar.
*Mahallesinde kavga edenlerin ailelerini okulda dinlemek zorunda kalırlar.
*Dersi boş olan, derslerine branş öğretmenleri giren (özellikle sınıf öğretmenleri) öğretmenler, ``İşlerim var şu boş sınıfa derse giriver``diyen idarecilerin derslerine girerler.
*Birilerine ek ders ücreti verebilmek için açılan seminer, hizmet içi eğitim vb. şeylere ihtiyacı olup olmadığını bilmeden, sormadan zorunlu olarak ders saatleri dışında katılmak zorunda kalırlar!
*Son zamanlarda artık iyice raydan çıkan eğitim sisteminde öğretmenlikten çok dadılık yaparlar.
*Bunca sorun yetmiyormuş gibi bir de müdür ve müdür yardımcılarının imalı ve iğneli sözlerine kulak asmak zorunda kalırlar.
*Zaman zaman öğrenci çantalarına arama yaparlar.
*Hem de yukarıda yazılanların birçok kısmı ilköğretim okullarındaki öğretmenlerimiz içindi.

Vallahi ALLAH inandırsın.
Ben yazarken yoruldum emin olun.
Ne kadar da az ve basit işleri varmış değil mi?
Birde "üstüne üstlük" aldıkları düşük seviyedeki
Maaşlarla büyük özveri içinde
Hayat mücadelesi vererek ayakta durmaya çalışırlar!
Hepsinin ALLAH yardımcısı olsun.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK der ki;
*Eğitim sorunlarını çözen uluslar, kültür, sanat, bilim,
Teknoloji, sosyo-ekonomik alanında da kalkınmış ve ilerlemiştir.
Eğitime gereken önem ve ilgiyi göstermeyen uluslar,
Başka ulusların kölesi olmaya mahkumdurlar.
Kalkınmanın temel şartı eğitim ve öğretimdir.
*Milletleri kurtaranlar
Yalnız ve ancak öğretmenlerdir.
Öğretmenden ve eğiticiden yoksun bir millet,
Henüz millet adını almak kabiliyetini kazanamamıştır.
LÜTFEN SEVGİLİ ÖĞRETMENLERİMİZE
BİRAZ SEVGİ, BİRAZ SAYGI
BİRAZ DA İNSAN GİBİ YAŞAYACAKLARI
EKONOMİK ÖZGÜRLÜK

HER ŞEYE RAĞMEN
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
SEVGİLİ ÖĞRETMENLERİMİZ

 

 

 

 

 

 


Benzer Videolar