Ohio Üniversitesi'ndeki araştırmacılar geliştirdi; Alzheimer yatkınlığı aylar öncesinden saptanabiliyor

19 Nisan 2024 - 02:20

Ohio Üniversitesi’ndeki araştırmacılar geliştirdi; Alzheimer yatkınlığı aylar öncesinden saptanabiliyor

Ohio Eyalet Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, demans yatkınlığını ölçmek için ‘kendi kendine uygulanan’ bir test geliştirdi. 8 yıl boyunca 665 …

Ohio Üniversitesi’ndeki araştırmacılar geliştirdi; Alzheimer yatkınlığı aylar öncesinden saptanabiliyor
Son Güncelleme :

22 Aralık 2021 - 6:30

153 okuma
(Last Updated On: 22/12/2021)

Ohio Eyalet Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, demans yatkınlığını ölçmek için ‘kendi kendine uygulanan’ bir test geliştirdi. 8 yıl boyunca 665 hastanın takip edilerek yapıldığı çalışma, kişilerde demans ve Alzheimerın 6 ay öncesinden saptanabildiğini ortaya koydu. Araştırmayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Nöroloji uzmanı Dr. Oğuzhan Onultan, “Bu test hastaların, psödodemans (yalancı demans) dediğimiz depresif süreçlerini de ölçebiliyor.  O noktada da biz demans ilacı değil, antidepresan vermeyi tercih ediyoruz. Burada ciddi anlamda ayırt edici bir faktör ortaya çıkıyor. Bu durum bizim önlem almamızı sağlıyor” dedi.

Amerika Birleşik Devletleri‘ndeki Ohio Eyalet Üniversitesi Wexner Tıp Merkezi, Tıp Fakültesi ve Halk Sağlığı Koleji’ndeki araştırmacılar tarafından geliştirilen basit, kendi kendine uygulanan bir test artık ince demans belirtilerini tanımlayabilmek mümkün olduğunu ortaya koydu. Sekiz yıllık çalışmada 665 hasta izlendi. Araştırmacılar, SAGE adını verdikleri testin, ‘Mini-Zihinsel Durum Muayenesi’ (MMSE) adı verilen en yaygın kullanılan test yönteminden en az altı ay önce demans teşhisine ilerleyen hafif bilişsel bozukluğu olan hastaları doğru bir şekilde tanımladığını buldu.

Testlerin tamamlanması yalnızca 10-15 dakika sürüyor ve dört değiştirilebilir formdan oluşuyor. 11 maddelik testle bilişsel alanlar, oryantasyon, dil, hesaplamalar, hafıza, soyutlama, yürütme işlevi ve yapısal yetenekler sorgulanıyor.

“MİNİ MENTAL TESTE GÖRE ÜSTÜNLÜĞÜ VAR”

Çalışmayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Nöroloji Uzmanı Dr. Oğuzhan Onultan, “Nöroloji polikliniklerinde hastaların demansif süreçlerini takip etmek için yaptığımız Mini Mental testi biraz daha geliştirmişler. Mini Mental test, hastalara karşılıklı soru cevap sistemiyle uygulanan, içinde saat çizimi olan, hastaların hafızasını, anlamalarını ve apraksi dediğimiz becerilerini ve bunları soyutlama dediğimiz düşünce tarzını ölçen bir test. Bu test, hastanın algısına göre 30-35 dakika sürer. Fakat Amerika’da yapılan çalışmada, hastalar genellikle bizim demans başlangıcı dediğimiz hafif bilişsel bozukluğu olan hastalardan seçilmiş ve ne yöne doğru geliştiği saptanmış” dedi.

Geliştirilen testin tıp dünyası ve hastalar için önemli bir çalışma olduğunu söyleyen Onultan, “Saptalamalarda bu çalışmayla soyutlama, düşünce, matematiksel hafıza, şekil kopyalama ve saat çizimi gibi bilişsel fonksiyonları ölçen ancak daha hızlı yanıt ve sonuç veren bir test ortaya çıkmış. Bu testin, Mini Mental teste göre üstünlüğü var. Örnek verecek olursak 15 dakika süren bir test bu. Onun dışında pandemi döneminde hastalar evden çıkamadığı için evde kendi kendine uygulanabiliyor. Yani bir nöroloğa ya da psikoloğa ihtiyaç duyulmuyor. Bunların sonucunda görülmüş ki, bu test paketiyle birlikte hafif bilişsel bozukluk hastalarının yaklaşık 6 ay öncesinden demansa gireceği saptanabiliyor” diye konuştu.

“BU ÇALIŞMA ÖNLEM ALMAMIZI SAĞLIYOR”

“Bu tip demansif süreçlerdeki hastalarda, tıpkı tansiyon hastalarındaki gibi, monitorize edilmek önemli” diyen Onultan, “Bazen müdahalelerde bulunabiliyoruz. Bu test hastaların, psödodemans (yalancı demans) dediğimiz depresif süreçlerini de ölçebiliyor.  O noktada da biz demans ilacı değil, antidepresan vermeyi tercih ediyoruz. Burada ciddi anlamda ayırt edici bir faktör ortaya çıkıyor. Bu durum bizim önlem almamızı sağlıyor” ifadelerini kullandı.


Demirören Haber Ajansı – Son Dakika Haberleri

Haberler.com

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.