Oslo Görüşmeleri -2

Balkan Savaşları döneminde Balkanlarda kışkırtılan Kürtlere ve Ermenilere de diğer Balkan milletleri gibi devlet kurdurulmak istendi. Ama olmadı. Şimdilerde Kürtler üzerinde oynanan oyun aslında Balkanlar da oynanan oyunun devamı. İngilizler o dönem bunu beceremediler. Eksik kaldı. Ve şimdi bu iki grubu bir araya getirip, Türklere karşı ortak çarpıştırarak yarım kalan işlerini tamamlamak istiyorlar. Evet, İngilizler Balkanlarda bu oyunu çok güzel oynadılar ve Balkanlarda özerk devletler kurdurtarak arz-ı mevud’un ilk adımı olan Osmanlıyı Balkanlardan silme hedefine ulaştılar. Altını çizerek belirtmek isterim ki özerklik talepleri ile başlayan o günkü mücadeleler aynen bugünde Türkiye de özerklik istemleri ile devam ettiriliyor. Aynı taktik, aynı strateji… Ardından da özerklik ilan ettirilen o günkü toplumlar İngiliz’in sömürü politikasına takılıp kaldılar. İkinci ve son adım Türkiye merkezli oynanıyor. Ve en önemli hedef Güneydoğu Anadolu bölgesi… Kürtler ve Ermeniler bahane… Devredeki Arz-ı mevud hedefi ve isteği şahane. Özerk devlet, özerk Kürt ve Ermeni devleti Talabani ve diğerleri ile beraber hedefte… Bugün bölgede kurulacak bir Kürt devletinin makûs talihinin de öncekilerden farklı olmayacağı kesin. Balkanlarda özerkliklerini ilan eden devletler bugüne kadar kendileri olmadıkları gibi İngiliz de olamadılar. Onların hegemonyasında onlar gibi söyleyip onlar gibi çaldılar, çalıyorlar. İşte Bulgaristan, işte Yunanistan ve işte diğer Balkan devletleri… Fakat İngiliz aşısı bir türlü tutmuyor. Hâlen gözyaşı, hâlen öldürme ve barut kokan hava solumaları devam ediyor ve edecek Balkanlarda. İngiliz hiçbir dönem de işin önünde görünmedi. Daima arkasında ve gerisinde işi planladı. Ağını kurup avını bekleyen örümcek gibi de yuvasına çekilmesini bildi. Sabırla bekleyiş sonucu ağa takılan avlar birer birer taraflarından yutuldu. Bu günde öyle…

AĞA TAKILANLAR

Ağa takılıp ta can havliyle çırpınanlar, çaresizce debelenenler kurtulayım derken ağa daha çok sarılıyorlar. Ve depreşmeleriyle evinde sabırla bekleyen örümceği haberdar ediyorlar. Şimdi av olma sırası Kürt kardeşlerimiz de… Av onlar. Avcı her zamanki gibi İngilizler… Kurulan ağa öyle bir sarıldılar ki Güney doğudaki depreşmelerinden ta Londra’nın haberi var. Kurulan ağ o kadar hassas, o kadar çekici ki avcı istediği için av istemese de gidip ağa dolanıyor. Ev sahipleri olan avcılar da hemen harekete geçmeden avın iyice ağa dolanmasını bekliyorlar. Zehirli bal hükmünde bir çekicilik var bu ağda. Bala parmak attıkça ağza gelen tatlığın ardından zehir kusuluyor. Bölge de kan gövdeyi götürüyor. Onlarca Türk Askeri, mukaddes şehit, var bölgede… Daha fazla da devlete isyan etmiş, baş kaldırmış terörist cenazeleri… Kürt kardeşlerimize vaat edilen Kürt devleti kurma istemi ve hamlesi çekiciliğin şiarı. Bu işin sonu aslında hiç de beklendiği gibi değil. Türkiye’de ki ve diğer bölgedeki aynı istemi paylaşan Kürtlerin ortaya çıkacak bir yutma politikası içinde yutulmasıyla son bulacak. Çünkü İngiliz, Gladstone’dan buyana gelen uzun boylu planlarında kutsal topraklar olarak addettiği, Kürt Devleti kurdurmayı planladığı toprakları hedef seçmiş durumda. İki yüzyıldır avını bekleyen örümcek evinden sabırla bu devletin kurulmasını bekliyor. Yani Kürt kardeşlerim sizi bekliyorlar. Şimdilerde av ağa dolansa bile bölgedeki Türk varlığı ve gücünün büyüklüğü örümceği saldırtmıyor. O büyük güç bölünürse seyredin siz cümbüşü. İşte PKK ve KCK belası başımızda var olan böylesi bir bela ve gaile. Şimdi sırada büyük bir İngiliz oyunu daha var. Sahne o oyun için dizayn edilmiş durumda. Bu oyunun adı Oslo görüşmeleri… Siyonist İngilizler yine perde gerisinde yönetmen… Baş aktörler PKK ve uzantısı KCK. Yıkılmak ve bölünmek istenen ise yine Osmanlı mirası ve torunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti…

GİZLİ SENARYOLAR

 

Planlanan görüşmelerin içeriğinde Balkanlarda daha önce yapılan ve oynanan senaryolar gizli. Konuşulan maddeler iyi okunursa bu görülecektir. Her ne kadar AKP Hükümeti görüşülen konuları icra safhasına sokmadık dese bile PKK ve KCK’nın istekleri dikkatlice irdelenmeli. Her ülkede olduğu ya da gelecekte olabileceği gibi devletlerin çözüm için son kertede bu türlü başa bela terörist gruplarla görüşmesi normal… İRA ve ETA örneği bu konuda önümüz de duruyor. Osmanlı Devleti de zamanında benzer gruplarla araya aracılar koyarak bu türden benzeri görüşmeler yapmış. Görüşmenin Devlet ile terörist addedilen kişiler arasında yapılması teröristleri ve PKK-KCK’yı kale almak anlamına gelse de ben işin bu yönünü tartışmayacağım. Asıl mevzuum Oslo görüşmelerinde nelerin görüşüldüğüdür. Bunları sizlerle paylaşmak istiyorum. Bizlerden gizlenen görüşme içeriklerini sizlerle iyi okumak ve yorumlamak istiyorum. İçeriklerde gizlenen isteklerin bugün olmasa da yarın tekrar önümüze sunulmayacağı ne malum… Bu nedenle gelecekte de Oslo dışı görüşmelerde bile bizlere nelerin dayatılacağını şimdiden göstermek niyetindeyim. Bu ön girişten sonra gelecek yazımda bu konuyu işlemek, Oslo da nelerin yapılmak istediğini ama şimdilik başarılamadığını sizlerle tartışmak niyetindeyim. Oslo’nun ortaya çıkması ve basına sızdırılıp kamuoyunca anlaşılmasının ardından ısınan ortamın nasıl soğutulduğu da çok önemli… Zana faktörü devreye sokularak suların durulmaya çalışılması da iyi okunmalı. Leyla Zana’nın devreye sokularak nasıl gündem değişikliğine gidilmek istendiğini de sizlerle paylaşacağım. Şimdilik sağlıcakla kalın.

 

Devam edecek…

Benzer Videolar