PETİTİO PRİNCİPİİ VE GAZİANTEP ARASTASI!!

Mevsimlerden sonbahar.

Kızılderili kabilesinin şefi ölünce yerine öğrenim görmüş oğlu geçer.

Kabiledekiler kış hazırlıkları hakkında bilgi almak için şefe gelirler.

“Bu kış nasıl geçecek*” diye sorarlar. 

Kabile reisi de konuyla ilgili fikri olmasa da,

karizmayı çizdirmemek, daha ilk işte bir şey bilmiyor dedirtmemek için,

“Bu kış çok sert geçecek” der.

Kabile reisi bilime inanan bir insan, 

bilgi almak için bir süre sonra meteoroloji müdürlüğünü arar.

“Bu kış nasıl geçecek?” diye sorar.

Telefondaki yetkili “Bu kış çok sert geçecek” der.

Kabile reisi bunun üzerine kabileyi toplar ve 

“Bu kış çok sert geçecek” der. 

Kızılderililer bunun üzerine daha fazla kış hazırlığı yapmaya başlarlar.

Kabile reisi birkaç hafta sonra meteoroloji müdürlüğünü tekrar arar.

Yetkiliye sorar: Bu kış nasıl geçecek?

Yetkili: “Bu kış en sert kış olacak.” der.

Kabile reisi merak eder sorar. 

“Neden bu kadar eminsiniz?”

Telefondaki yetkili;

“Çünkü Kızılderililer deli gibi odun topluyor” der…

Kış çok sert geçecek… neden? Kızılderililer odun topluyor… 

***

Petitio Principii

Latince.. 

Kanıtlanması gereken şeyi öncül olarak kabul etme.

döngüsel nedensellikten kaynaklı “Safsata”

Bu kış sert geçecek? Neden? Meteoroloji öyle söylüyor.

Bu kış sert geçecek? Neden? Kızılderililer deli gibi odun topluyor…

Döngüsel nedensellik hatası ve safsatalar.

Bazen sebebin sonuç, sonucunda sebeple iç içe geçmesinden kaynaklıdır. 

X doğrudur. X doğru olduğunun kanıtı nedir? Çünkü X doğrudur. 

İncil Tanrının yazdığı kitaptır. 

Tanrının yazdığı kitap yanlış olamaz.

İncil’de yazdığına göre İncil kesinlikle doğrudur.

Öyleyse İncil kesinlikle doğrudur… 

İncilin kesinlikle doğru olduğunu yine İncil’in kendisiyle kanıtlamaya çalışmak.

Ev nerede bisikletin karşısında; bisiklet nerde evin karşısında…

Eşdeğerlik döngüsel nedensellik hatası.

Önerme ve sonuç aynı iddiayı ifade eder. 

Önerme ve argümanın ulaştığı sonuç aynı fikri savunur.

Örneğin: Müzik, filmden daha üstün bir sanattır. Bir araya getirilmiş sesler bir araya getirilmiş görüntülerden daha iyidir.

Bağımlılıktan kaynaklı döngüsel nedensellik hatası…

Sonuç ve önerme birbirine bağımlıdır

Benim terazim doğrudur. Neden? Benim kilom 90 Kg’dır. 

Beni doğru tartıyorsa doğrudur.

Tartım ve ağırlığım birbirine bağlı…

Bu örneklerdeki asıl sorun döngüsel nedensellik değildir.

Bu döngüyü doğrulama kaynağının olmaması veya yanlış doğrulama kaynağının olmasıdır. 

Terazimin güvenilir olup olmadığı başka yöntemlerle doğrulansa sorun olmayacaktır. 

Döngüsel nedensellik… mantıksal hatalar zinciri ve safsatalar. 

***

Safsatalar.

Döngüsel nedenselliğin doğru kullanılmamasından kaynaklı yanlışlar… 

Mantık bizlere düşünceyi doğru yönetmemizi yardımcı olur.

Düşünceyi doğru edinemezsek veya doğru düşüncelere sahip olamazsak bir yere varamayız. 

Ama mantıksal kurgu bazen bizi yanıltabilir…

Bazen dilin kullanımından kaynaklı safsatalar olur.

Kulaktan kulağa gibi…

Anlamlar başka şekillerde yorumlanır.

Siz başka şey söylerseniz ama karşınıza başka şekilde çıkar. 

Çünkü onu sizden dinleyen kişi kendi döngüsel nedenselliği içerisinde anlamlandırmaya çalışmıştır. 

Bazen de ispatımızın kendisinden hataya düşebiliriz.

Ben böyle biliyorum. Neden? Çünkü X’den duydum. X ne kadar doğru ve güvenilirdir? X hep güvenilirdir.

Safsata, hayatımızın her anında yanı başımızda…

***

Bir gün eğitim tarihi dersinde öğretmen:

En iyi bildiğiniz iki soruyu yazarak cevaplandırınız der.

Öğrencinin biri yazar.

Soru 1: İlk Milli Eğitim Bakanımız kimdir? Cevap: Hasan Ali Yücel

Soru 2: Hasan Ali Yücel kimdir? Cevap: İlk Milli Eğitim Bakanımız…

Kurguya göre bilgiler doğru mu? Evet. Ama ilk önerme ve cevap yanlış olursa döngü yanlış başlar ve sonsuza kadar yanlış döner gider.

Bu arada, rahmetli Hasan Ali Yücel kendine ait kitabının ilk cümlesine şöyle başlar:

“Ne kadar benzemezmişim bana ben…”

Kendisini milletine adamış Hasan Ali Yücel’i bazıları yanlış döngüsel nedensellik içerisinde öyle tanımlamışlardır ki, bu duruma kendisi de çok üzülmüş ve bu cümleyi yazmıştır. 

İnsan kendi hayatında bunu çok yaşar.

Kendisi ile ilgili doğruları, gerçekliği bilmeyenler başkalarının gerçekliği hakkında çok kesinmiş gibi savlarda bulunurlar. 

Ve o insanları üzerler….

Safsatalardan uzak durmalı, insanların hayatlarının anlamlarına zarar vermemeliyiz. 

***

Güncel safsatalar…

Gündem: Üniversiteler ve rektörlük atamaları..

Bir üniversite iyiyse tüm bölümleri iyi midir? Veya 

Bir üniversite kötüyse tüm bölümleri kötü müdür?

Üniversite çok kötü durumda? 

Neden? sürekli haberlerde çıkıyor? 

Sürekli haber çıkması üniversitenin çok kötü olduğunun göstergesi midir? 

Rektör tekrar atanmayacak? Neden? Şu şöyle demiş.

Rektör şu olacak? Neden? arkasında şu varmış. 

Bu döngü devam eder gider.

Gündem: 30 Agustos Zafer bayramı ve Atatürk.

Yer Gaziantep. Camide tartışma. 

Atatürk “kafir”.

Neden? Çünkü şunu yaptı, şunu dedi. Nerden biliyorsun? Çünkü şu şunu dedi…

Halbuki; tarihi iyi araştırsa ve gerçek bilim insanlarını dinlese;Atatürk ve silah arkadaşlarının o camide namaz kılabilmemizi sağlayabilmek için neler yaptıklarını, 

30 Agustos Zafer bayramının anlamını ve nasıl bugünlere geldiğimizi öğrenecektir. 

Bu vesileyle, Zafer Bayramımızı kutluyor; Atatürk başta olmak üzere tüm silah arkadaşlarını rahmetle yad ediyoruz. 

***

Gaziantep’te güzel bir söz vardır. 

“Arastada kendi söyler; kale altında kendi inanır”

Ez cümle;

Tanrım kendi söylediğine kendi inanan safsatacılardan eylemesin. 

Amin…

Benzer Videolar