PKK Terörüne karşı tek Yumruk olma Zamanı -2
PKK terörr örgütü ve yaptıkları karşısında nelerin yapılması gerektiği ve çözüm önerileri üzerinde durmuştum. Bu yazımda da kalan önerileri ve kendi önerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Kısaca özetlemek gerekirse Sn. İzmir Milletvekili Rifat Sait Bey’in organizasyonu ile İzmir-Şirinyer Kosovalılar derneğindeki fikir sofrasında önerilen düşüncelerin ana başlıkları kısaca sıralamak istersem:
- DOĞU’NUN KALBİ DİNDİR; Diyanet yetkililerin konuya önemle sahip çıkması ve Cuma Namazı hutbelerinde bölgesel konulara önem verilmesi,
- AŞİRETLER SORUNU; Yapılacak toprak reformuyla halkın adil gelir düzeyine çıkartılması ve ağalık sistemine bir an önce son verilmesi,
- EKONOMİK SORUNA ÇÖZÜM BULUNMASI; Bölgeye yapılacak devlet yatırımlarına bir an önce geçilebilmesi için güvenliğin sağlanması,
- DOĞU İLLERİNDEKİ GÜVENLİK SORUNU; Özellikle yörede yaşayan halkın isteyerek veya istemeyerek PKK ya destek vermek zorunda bırakılması karşısında yöre halkınında PKK ya karşı çıkması gerektiği,
Konuları üzerinde yazmıştım. Bu yazımda da eksik kalanları tamamlayıp kendi görüşümü de belirterek düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
ORTAK TARİH GEÇMİŞİ;
Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda gösterilen ortak mücadele Türk-Kürt ayrımının yapılmadığı bunu yapanların farklı bir ırktan (özellikle Ermeniler) oldukları görüşü, üzerinde durulması çok önemliydi. Ortak tarih birlikteliği yörede PKK’ ya destek verenlerin genellikle farklı ülkelerden olduğu ortaya çıkmıştır. Bölgede ki İran gizli servisi PKK’ya vurdurulacak hedefler hakkında istihbarat sağladığı gün yüzüne çıkmıştır. Bölgedeki ajan sayısındaki artışın gözle görünecek kadar fazlalaşması bölgedeki provokasyonlara dikkat edilmesi gerektiği kanaatini ortaya çıkartmaktadır.
TSK İÇİNDEKİ UZANTILARIN ORDUMUZU LEKELEMELERİ;
Eski bir TSK mensubu olarak diyebilirim ki Türk Ordusu bu ülkenin vazgeçilmez unsurlarındandır. Ordumuzun yıpratılması hiç kimseye fayda vermez. Bu konuda konuşur veya ya zarken kullandığım kelimelere kırı kırk yararcasına dikkat ederim, edilmesini de arzu ederim. Bu ayrımın sapla saman ayrımı gibi olduğu kanaatindeyim. Her toplumda ya da toplulukta olduğu gibi TSK nın içinde de sütü bozuklar olabilir. Bu düşüncelerle sözlerime başlamak isterim. Bazı ordu mensubu subay ve astsubay, er ve erbaşların istenmedik davranışlar sergiledikleri hepimizin malumu. Gerek kendi ifadelerinden gerekse yöredeki halktan anlatılan gerçekleri içeren olayların hikâyeleri bu savı destekliyor. Devam eden mahkemelerde gizli ya da açık tanık ifadeleri de bunları ortaya koyuyor. Demek ki benzer tavır ve davranışları yapan insanlar güzide ordumuz içerisinde mevcut. Bunu seslendirirken de ordumuza zarar verir düşüncesiyle gizlemenin de doğru olmadığı kanaatindeyim. Evet, geçmişte yayınlanan tapeler den bölgedeki olayların nasıl yönlendirildiğini dinledik günlerce. Mesela; PKK’ya karşı kullanılan İHA’ların bölgede uçarken “bizimkilere zarar verir “ diyerek düşürülmesi gerektiğini söyleyen biri binbaşı biri de üsteğmen rütbesindeki iki ordu mensubunun akıbetleri ne oldu bilmiyoruz. Her Türk vatandaşı gibi beni de etkileyen bu olaylar sonucu aydınlatılamayan noktalar bizlerin zihninde kara bir leke olarak kalmaya devam etmektedir. Aynı şekilde Osman Öcalan’ın ajanslara verdiği demeçlerdeki,” biz PKK’yı bitirmek istedik ama TSK’ da ki generaller buna müsaade etmediler.” Açıklaması kayda değer ifadelerdendi. Eğer bu ifadeler yanlış idiyse yalanlanmalı, tekzip edilmeli, ilgili ajanslara TSK’yı zayıflatıyorsunuz diyerek haklarında TSK’ya hakaret ten dava açılmalıydı. Ama bunların hiçbiri olmadı. Demek ki söylenenler doğru kabul edildi. Geçenlerde de bir kanalda eski bir tim komutanı astteğmen’in TSK’nın önemli bir generalinin; bir mezradaki Kürtlere yönelik “taş üstünde taş, omuz üstünde baş kalmayacak” emrini pervasızca verdiği açıklamasını dinledim. Emri alan askerlerin masum insanları ayırt etmeksizin öldürdüklerini anlattı ilgili tim komutanı. 8 yaşındaki bir çocuğun öldürülmesini de tel’in etti. Evet, emri veren bu komutan hepimizin bildiği emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu idi. Buna benzer emirlerden birini de yıllar önce yine emekli bir generalimiz Turgut Sunalp vermişti. Bölgedeki kadınlarımızın makatlarına sopa yerine, ırzlarına geçebilecek taş gibi askerlerin varlığından bahsetmesi sizce nasıl algılanmalı? Ayıptır günahtır. Bu lafları edepsizce söyleyen bu komutana da parti başkanlığı teslim edilmedi mi? Evet, bu ve benzeri komutanlar bu ordudan temizlenmedikçe yöredeki silahsız halka yapılacak kötü muameleler devam edecektir. Bunun sonucunda da dağa çıkmalar kolaylaştırılmış hatta hızlandırılmış olacaktır. Yine aynı programda gece katırı kaçıp ta TSK mensuplarından kaçan katırını almaya gelen köylüye 14 yaşındaki çocuğunun önünde atılan dayak sizce ne ifade eder. Bence o çocuk bu devlete ve millete düşman olur dağa çıkar başka bir şey değil. Orada görev yapan tüm TSK personeli masum insanların onuruna zarar verecek davranışlara girmemeleri üzerinde uyarılmalı, bu türden davranışları icra edenleri de en üst dereceden cezalandırmalıdır.
TSK’NIN ve DİĞER KOLLUK KUVETLERİNİN İSTİBARAT ZAAFİYETİ;
Bölgede var olan istihbarat elemanlarının çokluğu dikkatleri çekmektedir. Kirli haberlerde neyin doğru neyin yanlış olduğunu değerlendirmede sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle ABD, İngiltere, Rusya, İran ve İsrail güvenliği zedeleyici durumu meydana getirmektedirler. Bunlar yetmezmiş gibi yerli halktan seçilen ve PKK’ya istihbarat için çalışan bazı korucularda güvenli ortamı ortadan kaldırmaktadır. Kısacası galiba biz bu bölge de yine yedi düvelle çarpışıyoruz. Allah, ülkesini seven dürüst ve mert Türk Ordusu personelinin bileğine güç ve kuvvet versin. Evet, PKK ülkemizin başında kolay kurtulamayacak kadar büyük bir beladır. Her türlü bela ve musibeti def edecek Allah olduğuna göre mücadeleye devam ederken milletçe de bu beladan bizi kurtarması için Allah’a dua etmeye devam etmeliyiz. Kalın sağlıcakla.