Beş yüz yıllık süreç içerisinde Rus imparatorluğu,  Osmanlı İmparatorluğuyla Kafkas işgali sürecinde sıcak sulara inme hevesiyle yirmi beş yıl savaşarak geçirmiştir. Ruslar, Balkanlarda uzun yıllar hâkim olmak için son olarak kardeş Hıristiyan Bulgar halkını “Osmanlı esirliğinden” kurtarma bahanesiyle savaş açarak kendi çıkarları için suni bir Bulgaristan ülkesi kurmuştur. Bugünkü Bulgaristan sınırları içerisinde mevcut Bulgar halkından daha fazla Türk yaşarmış. Peki ne oldu o Türk halkına?  Ne yazık ki öldürüldüler, geriye kalanlar ise hayatlarını kurtarmak için bugünkü Türkiye sınırlarına zorunlu göç ettiler. Bugün yıllar sonra bile Rusya’nın Bulgaristan’da varlığı hissedilmektedir.
Balkan savaşından sonra, balkanlarda sınırlar demografik ihtiyaca karşı değil; galip ülkelerin çıkarları doğrultusunda çizilmişti. Böylece Balkanların güneyinde tampon bölge oluşturarak Rusların sıcak sulara hâkim olma olasılığı kalkmıştı. Yeni çizilen sınırlar kardeşleri kardeşlerden ayırmıştı. Bölgede genelde yaşayan Türkler ile Pomaklar Türkleri ise bugün Türkiye, Bulgaristan, Yunanistan ile Makedonya sınırları içinde yaşamak zorunda kaldılar.
Balkan savaşından önce yöre halkı Türkçe konuşup İslami şartlar altında yaşamaktayken, meydana gelen savaşlarla birlikte Pomak Türk’ü kardeşlerimiz için asimilasyon süreci başlamış oldu. Günümüzde ise ne yazık ki, ülke sınırları içerisinde yaşayan Pomak Türk’ü kardeşlerimiz o ülkenin dilini konuşmak zorunda, ayrıca farklı metotlarla baskılar altında dinlerini değiştirmeye zorlanıyorlar.  Özellikle Bulgaristan, Yunanistan ve Makedonya, Pomakların kendi ırklarından olduğunu kanıtlamaya çalışıp, sınırları içerisinde yaşayan Pomak Türk’ü kardeşlerimize akıl almaz metotlarla baskılar yapılıp dinlerini değiştirmeye zorluyorlar.
Bulgaristan Mestanlı kasabasında doğmam dolayısıyla ve bölgeyi çok iyi bildiğimi iddia edebilirim. Kırcaali ve yöresinde Pomak Türk’ü olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Ancak Balkan savaşı sonrası Bulgarlar, Paşmaklı /Smolyan/ yöresinden fakir Pomak Türklerini önce dinlerini değiştirerek Kırcali bölgesinin kasabalarına yerleştirmişler daha sonra ise Makaz bölgesine kilise inşa edilmiştir. Kirli bölgesinde ise  yüzde yüz Türk yaşadığı halde kiliseler dikilmiştir.  
Son zamanlarda bu üçgende Pomak Türk’ü kardeşlerimizin üstünde yeni bir oyun oynandığı gözlemliyorum. Geçen yılsonunda 2008 tarihinde, Bulgaristan’ın Pomak bölgesi olan Gotse Delçev kasabasında Yunanistan Pomak Türklerinden temsilcisi olarak bir şahsın da iştiraki ile bir panel düzenlenmişti.. Sözkonusu etkinlik katılımcıların farklı görüşlerini sunmaları nedeniyle oldukça hararetli geçmişti. Panel sonunda ise salonda bulunan iştirakçiler, bir karara imza attılar. Pomak Türkleri etnik kimlik istiyorlardı. Evet işte bu karar benim açımdan Pomak Türk’ü kardeşlerimizin üstünde oynanan oyunların dinmeyeceğinin bir göstergesi olmuştur.