RUM BASINI SAHTE HABER ÜRETİYOR
Son birkaç aydır Rum basınında, Rum lider Anastasiadis ile Cumhurbaşkanı Akıncı arasında sürdürülen Kıbrıs Müzakereleri ile ilgili olarak gerçek olmayan, çoğu da duyuma dayalı kafadan atma haberler yayınlanıyor. Bunlardan en çok öne çıkanları, okuyucunun en çok dikkatini çekenleri de öncelikle “Mülkiyet” sonra da “Toprak” konusu. Rum Basınına bakarsanız, mülkiyet konusu konuşuldu bitti ve ilk mal sahibinin ilk söz hakkı olacağı konusunda anlaşmaya varıldı. Toprak konusunda ise iade edilecek köylerin, bölgelerin, yörelerin ve hatta mahallelerin üzerinde mutabakata varıldı, iade hazırlıklarına bile başlandı. 1974 Rum göçmenlerine “valizlerinizi toplayın” diye haberler ulaştırıldı. Bu yapılan çağrı bugüne değin yapılanların ‘dokuzuncusu.’ 1974 Mutlu Barış Harekâtından sonra Rum tarafında Makarios’tan başlamak üzere sırası ile Kyprianou, Vasiliou, Klerides, Papadopulos, Hristofyas ve Anastasiadis olmak üzere toplamda 7 Rum lider göreve geldi ve hemen hemen hepsi görevleri boyunca asgari bir kez Rum göçmenlere “Oy uğruna” yalandan “Valizlerinizi hazırlayın, BM, ABD ve Avrupa Türkiye’ye baskı yapıyor, yakında geriye döneceksiniz” diye çağrı yaptı. Bu çağrıların toplamı son günlerde yaratılan “Anlaşma ve toprak iadesi konusu hariç” olmak üzere tamı tamına 8 tane. BM’li, ABD’li, İngiliz ve Avrupalı diplomatların sözüne her kanan Rum lider, Rum halkına sevinç içinde müjdeler vermiş ve İçişleri bakanlığına da çağrılar yaptırdı, “toplayın valizlerinizi, geriye dönüyorsunuz” diye. Cumhurbaşkanı Akıncı, basınla yaptığı kahvaltıda ve 100. Gün açıklamalarında toprak ve mülkiyet konularının görüşülmediğini açıkladı. Oysa Rum lider Anastasiadis, Mülkiyet konusunda Global Takas’dan vazgeçildiğini ve bireysel hakkın üzerinde mutabakata varıldığını, ilk mal sahibinin ilk ve son sözü söyleyeceğinden bahsetti.
YER-BÖLGE İSİMLERİ
Rum basının önemli gazetelerinden bir tanesi olan Fileleftheros’a göre Kıbrıslı liderler anlaştı, mülkiyet hakkına saygı temelinde mal sahibi ile kullanıcı, az ya da çok malın ortak sahibi konumunda olacak diye bir haberi manşetine koydu. Rum Sözcü Hristodulis liderlerin toprak üzerinde müzakere ettiğini ve varılan uzlaşının ardından yer-bölge isimlerine geçileceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Sözcüsü Barış Burcu da dün, “Toprak konusu en son konuşulacak” içerikli bir açıklama yaptı. Bu haberlerin hiçbiri rakiplerin söylediklerini desteklemiyor ya da doğrulamıyor. Önceleri, Rum basınının müzakerelerin içeriğini değiştirmek ve de olası Türk tavizlerine zemin hazırlayabilmek için bilinçli bir şekilde “dezenformasyon” yaptığını zannediyordum ama sonradan yavaş yavaş ortaya çıktı ki, amaçları sadece yalan dolan kulaktan dolma haberlerle birçok okuyucunun dikkatini çekmek, tirajı arttırmak ve Kıbrıs Türk halkının moralini bozmakmış. Komisyonlarla ilgili Rum tarafında çıkan haberler ise tam bir komedi. Özellikle geçen hafta içinde Rum gazetelerinin bir tanesinde manşette yayınlanan “Kıbrıslı Türk kız çocuklar ilkokuldan sonra okula devam etmiyor” haberinin tamamen uydurma olduğu ve tirajı yükseltmek için kurgulandığı çıktı ortaya. Komisyonların daha toplanmadan önce vardıkları ortak mutabakatları, yapılan toplantılar hakkında dışarıya bilgi sızdırmamak. Ve her iki taraf da bu mutabakata uyuyor. Bunun gerekçesi de konuların ileriki toplantılarda çok ciddi bir seviyeye ulaştığı vakit, taraflardan bir tanesinin geri adım atabilmesi veya da taviz alıp taviz verilebilmesi. Bu yöntem yüzyılların diplomasi kuralıdır. Bu nedenle de tartışılan konu hakkında kesin bir anlaşmaya varılmadan komisyonda konuşulanlar açıklanmaz. Açıklansa bile diplomatik dille, yusyuvarlak kelimelerle pek bir bilgi verilmeden yapılır açıklamalar. Kıbrıslı Türk Komisyon üyelerine sordum “Siz bu konuyu komisyonda konuşurken neler dediniz de Rum basını böylesi yüz karası bir açıklama yaptı?” diye. Aldığım yanıt “Biz böylesi bir konuyu görüşmedik” oldu. Rum basınına çok inanmayın. Yüzde doksanını atın, geri kalan yüzde 10’unu da “belki” diye değerlendirin.