Sahte müftünün ithamları
Komünist dönemin Başmüftüsü Nedim Gencev, Başmüftü Mustafa Aliş Hacı hakkında Bulgar savcılığa suç duyurusunda bulunacakmış. Gerekçesi de 2005'den bu yana müftülük çalışanları ve imamlarının sağlık ve emeklilik primlerinin ödenmemesi. Sözde, Başmüftülüğün ihmali nedeniyle imamlar emekli olamama durumuyla karşı karşıya kalmışlar, ama sorun çözümlenme yolunda çünkü cezaların tahsili için icraya başvurulmuş, Başmüftülüğün mallarına da haciz konmuş!!!
Tabi bu dedikoduların sebebi çok net. Başmüftülüğü yıpratmaya çalışmak ve olur da idareyi ele alırlarsa hemen vakıf mallarını satıp zimmetlerine geçirmek…
İDDİALAR MUHTELİF
İddialar muhtelif ancak cevaplar sarih. Çalışanların emeklilik ve sağlık sigorta primlerinin yatırılıp, yatırılmadığını Gencev’e sormak lazım. Çünkü hesaplar donduruldu ve Başmüftülüğün de bu hesaplara erişim izni yok. Öte yandan, Başmüftülüğün hâlihazırdaki aylık vakıf gelirleri ve mevcut nakit parası, çalışanlarının pirimlerini karşılayacak miktarda. Borç ödemek için herhangi bir vakıf malının satılmasına ihtiyaç yok. Kimsenin şüphesi olmasın.
Nedim Gencev, Bulgaristan'da Müslümanlara karşı en ağır zulüm ve baskı uygulamalarının yapıldığı tarihlerde Jivkov tarafından Başmüftü olarak atanmıştı. Yaklaşık 6 yıl Bulgar Gizli Servisi’nde istihbarat ajanlığı da yapan Gencev’in “Bulgaristan'daki Türklere hiçbir baskı yok. Kaçanlar da birtakım hesaplar peşinde.” sözleri hala hafızalardaki tazeliğini koruyor.
Başmüftü Mustafa Aliş Hacı, sadece Bulgaristan’daki Müslümanların sevdiği, saygı duyduğu bir isim değil, aynı zamanda kendisini dünyaya kanıtlamış, Ürdün Kraliyet İslam Araştırma Merkezi ve Georgetown Üniversitesi’nin birlikte hazırladığı “En Etkili 500 Müslüman” listesine girmiş bir lider.
Diğer tarafta ise, Başmüftülük hesaplarından 430 bin Euro'yu zimmetine geçirdiği gerekçesiyle gözaltına alınan, evrakta sahtecilik yaparak vakıf mallarını satmaya çalışan birisi var. Gencev’in içkiye ve kadınlara olan düşkünlüğü, paraya olan zaafı, İslam dininin prensiplerine, temel değerlerine o kadar uzak ki, Bulgaristan’daki Müslümanların onu temsilcisi olarak kabullenmeleri mümkün değil. Mahkeme kararıyla yapılan atamadan sonra düzenlenen gösteriler ve toplanan imzalar da bunun açık bir göstergesi.