Kendi kendime sormadan edemiyorum, şu İzmirlilere ne oldu? Üzerine ölü toprağımı serpildi yoksa İzmirli ruhu merhum mu oldu? Ruhuna Fatiha mı okuyalım yoksa bugünkü haline facia mı diyelim bir türlü kestiremedim. Zaten İzmir’i kestirmek yemeği kestirmek kadar kolay değil. İzmir’i sadece gerçekten İzmirliler bir de “ne mutlu İzmirliyim” diyenler kestirebilir. Aslında İzmir bugünkü haline bakıldığında kestirmekten daha çok, düşündükçe insanı “kastırıyor”. İzmir’de yerel yönetimde olanları ve İzmir için mesai harcayan diğer bürokrat ve hükümet yetkililerini tenzih ediyorum amma! İzmirliyi ki buna bende dâhilim bu konudan ayrı tutamıyorum. İster siyasi, ister ekonomik isterse de sanatsal açıdan hala biz İzmirlilerin neyi hedeflediğini ve tercihlerimizi nelere göre kullandığımızı çokta net olarak anlayabilmiş değilim. İzmir aslında öylesine şanslı ki “inanılmaz”, bu şansının nedeni ne diye soracak olursanız büyük bir siyasi rekabet alanı içinde bulunuyor. Bu siyasetin İzmir için rekabet kurallarını çalıştırması anlamına geliyor. Tabii bu durum belki bir dezavantaj gibi de algılanabilir. Ancak tam burada rahmetli olduğuna bir türlü inanmak istemediğim ve kendisinden tüm İzmir’e ve İzmirlilere rahmet beklediğim İzmir ruhu devreye giriyor. Öyle bir ruh ki değdiği yeri canlandıran ölüyü dirilten hastalıkları iyileştiren aksayan ve topallayan işleri düzeltip bozuklukları gideren, beynindeki medeniyet ışığı ile şehrini düzgün ve en uygar şekilde ışıklandırarak körlerin gözünü açan, mekânı zamana ve ihtiyaca göre düzenleyen ve ev sahibi olmak isteyenleri evlendiren bir İzmir ruhu!
Kordonda çok güzel gün doğumunu seyrettiğimiz bir “gün doğdu” meydanımız var ve türkuaz’da harika gün batımını seyrettiğimiz “gün battı” meydanımız mevcut. Peki, gün doğduktan veya battıktan sonra bizim neyimiz var Allah aşkına bir söyler misiniz? Ben gün doğduktan sonra İzmir’in sanayini, ticaretini, turizmini, sporunu kültür ve sanatını görmek istiyorum, gerçekten güneş her gün, gün doğdu meydanının üzerine doğduğu gibi İzmir’in emeğinin ve maişetinin de üzerine doğuyor mu? yoksa bu saydıklarım güneşin doğmasından kısa bir süre sonra batıyorlar mı? Yine merak ediyorum türkuazda gün batığı için mi İzmir batıda ve batılı, yoksa tüm bu sahalarda İzmir varlık göstermediği için İzmir “battı” da haberimiz mi yok? Aslında halen İzmir için çalışanların emeklerine saygısızlık etmek niyetinde değilim, benim derdim İzmirli olup ta hala kendisine İzmir ruhu üflenmemiş olanlarla… Biraz cesaret!
Güzel İzmir, ruhu olan İzmir’in artık kendisine bakanları hayret ettiren bir bedeni olmalı değil mi? İzmir! Her konuda patlama yapabilecek ve tüm Türkiye ve Akdeniz’in diğer şehirlerine örnek olacak potansiyelin sahibi, İzmir Akdeniz’in başkent adayı, Selanik’le benzeşen ve en büyük Selanikliye kız veren, güzel kızların ve çalışkan insanların şehri. Sana ve senin fitilini ateşleyerek sendeki tüm güzellikleri açığa çıkaracak olanlara şimdiden selam olsun.