Sermaye Derinliği
Şirketlerin yükte hafif, pahada ağır ürünleri piyasaya sunmaları, marka değeri yüksek ürünlere yönelmeleri, sermaye derinliği oluşması açısından çok önemlidir. Ülke ekonomisinde istikrarın sürdürülebilmesi için sermaye derinliğinin büyük önem arz ettiği ve ülkemizin de kendi yolunu bu doğrultuda çizmesi gerektiği kaçınılmaz bir gerçektir. Ülkemizdeki pek çok şirkette Ar-Ge birimi olmasına rağmen patent sayıları oldukça düşüktür. Oysaki gelişmiş ülkelerde yılda 100 binin üzerinde patent müracaatı olduğunu görmekteyiz. Ekonomik değere sahip yenilikler için bütçelerdeki Ar-Ge payını biraz arttırmak ve yaptığımız her yeniliğin buluş niteliği taşıyabileceğini bilip bu yenilikleri korumak ülkemizin değişim dinamiklerinin hızlanmasında fayda sağlayacaktır. Sanayicilerimizin tüm imkânlarını kullanarak geleceğe dair planlarını netleştirmeleri ve zarardan korktukları için ticaretten vazgeçmeyi bir kenara bırakmaları da bu hususta atılacak önemli adımlardandır. Yapılan çalışmaların ekonomik değere dönüştürülememesi sonucunda firmalar ciddi zaman ve para kayıpları yaşamaktadırlar. Fakat bize verilen ticari ve sınai mülkiyet haklarını kullanıp, geri dönüşüm almak ve bunları kaynak olarak toplamak mümkün olabilmektedir. Bunun için de bilinçlenmek, sistemin koşullarına göre hareket etmek gerekmektedir. Para ve zaman kayıplarının önüne geçebilmenin bir diğer koşulu da, Ar-Ge sürecine başlamadan önce mevcut teknolojiler ve patent araştırması yapmaktır. Ar-Ge konusundaki sınırlı kaynaklarımızı doğru kullanmak ve firmalarımızdaki sistem eksikliklerini gidermek için azami çaba sarfetmek gerekmektedir. Her konuda olduğu gibi, sermaye derinliği konusunda da en büyük eksikliğimiz, çıkan yasaların ve bunların getirdiği yeni hükümlerin yeterince iş dünyasına ilgili birimlerce duyurulmamasından kaynaklanmaktadır. Sınaî haklar konusundaki bilinçlendirme çalışmaları hız kazandığında, sermaye derinliğinin elde edilebileceği çok açık bir şekilde görülecektir.