Sırbistan’da kuraklık, Tuna Nehri’nde su seviyesinin azalmasına sebep oldu

Hidrometeoroloji Enstitüsü Hidrolojik Tahminler Daire Başkanı Jelena Jerinic: - "Bu yılın, son 80 yılda görülen en kurak 10 yıl arasında yer aldığını söyleyebiliriz" - "Mevcut su seviyesi, turist gemileri için trafiği engelleyecek durumda değil ancak yakıt ve yük taşıyan büyük gemiler için sorun oluşturuyor" - "Sırbistan Hükümeti'nin aldığı erken önemler sayesinde, Sırbistan'da su trafiği askıya alınmadı" Sırbistan'da yaşanan aşırı sıcaklar ve kuraklık sebebiyle, uluslararası bir nehir özelliğine sahip olan Tuna Nehri'nin, Novi Sad kentindeki su seviyesinde azalma gözlendi.

Avrupa'daki en büyük ikinci akarsu olan ve Sırbistan dahil 10 ülkeden geçen Tuna Nehri'nin su seviyesi, Novi Sad kentinde, kuraklığa ve aşırı sıcaklara bağlı sebeplerden normalin altına düştü.

Sırbistan Hidrometeoroloji Enstitüsü (RHMZ) Hidrolojik Tahminler Daire Başkanı Jelena Jerinic, AA muhabirine, Almanya'dan doğan ve insanları görüntüsü ile büyüleyen Tuna Nehri'nde yaşanan su seviyesindeki düşüş hakkında bilgi verdi. Yaşanan kuraklığın şaşırtıcı olmadığını kaydeden Jerinic, "Bu yılın, son 80 yılda görülen en kurak 10 yıl arasında yer aldığını söyleyebiliriz. Bu durum olağandışı değil, yıl içinde yeterli miktarda kar yağmadığı için, daha mart ayında, yazın su seviyelerinin bu derece düşük olacağı ve kuraklık yaşanacağı anlaşılmıştı." diye konuştu. Jerinic, su seviyesindeki düşüşün ve son aylarda nehirlerde ortalama sıcaklığın 26 derecenin üstünde olmasının, özellikle küçük akarsular için kritik olduğunun altını çizerken, bu durumun, zaten bitki ve hayvan yaşamının asgari seviyede olduğu bu nehirlerdeki canlıları olumsuz yönde etkilediğini kaydetti. Nehirlerdeki su seviyesinin düşmesinin ve sıcaklığın artmasının sudaki oksijen miktarını da etkilediğine dikkati çeken Jerinic, ülkedeki balıkçılara, faaliyetlerini azaltmaları çağrısında bulunduklarını ifade etti.

Jerinic, şunları kaydetti:

"Mevcut su seviyesi, turist gemileri için trafiği engelleyecek durumda değil ancak yakıt ve yük taşıyan büyük gemiler için sorun oluşturuyor ama Sırbistan Hükümeti'nin aldığı erken önemler sayesinde, Sırbistan'da su trafiği askıya alınmadı." Romanya ve Sırbistan arasında Tuna Nehri üzerinde kurulu ve ülkenin en büyük hidroelektrik santrali olan "Demirkapı I Hidroelektrik Santrali"ndeki duruma da değinen Jerinic, "RHMZ'den gelen veriler kullanılarak, su seviyesinin başarıyla yönetilmesi sayesinde sorun yaşanmıyor." ifadesini kullandı. Sırbistan İnşaat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca yapılan açıklamada ise, son 8 aydır ülkedeki nehirlerin işlevselliğinin korunmasına yönelik çalışmalar yapıldığı kaydedildi. İnşaat, kimya, petrol endüstrileri ve tarım gibi alanlarda, nehir trafiğinin ana kullanıcılar tarafından kullanılabilmesi ve nehirdeki su akışının sağlanabilmesi amacıyla çalışma yapıldığının altının çizildiği açıklamada, "Tuna Nehri'nin işlevselliği enerji tedariki için çok önemli. Bu sebeple ana su kanallarımız üzerindeki tüm faaliyetleri ve verimliliği artırmak, piyasa arzını sağlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Avrupa'daki çoğu ülke su seviyesindeki azalmadan ötürü faaliyetlerini durdurmuşken biz, nehir trafiğini askıya almak zorunda kalmayan tek ülke olduk." ifadelerine yer verildi. Öte yandan Sırbistan Hidrometeoroloji Enstitüsünce yapılan açıklamada, Tuna Nehri'nin yanı sıra Sremska Mitrovica ve Sabac yakınlarındaki Sava Nehri'nin su seviyesinin de önümüzdeki günlerde düşük seyredeceğini duyuruldu. Enstitüsü verilerine göre, Novi Sad yakınlarındaki Tuna Nehri'nin su seviyesi 48 santimetreye kadar düştü. Ülkedeki yüksek sıcaklık ve kuraklık sebebiyle nehrin su seviyesindeki düşüş, nehrin altındaki "adacıkları" ortaya çıkarırken, Tuna nehri kıyısındaki plajları sık sık ziyaret eden Novi Sad sakinleri, nehrin önceki günlere göre biraz da olsa yükseldiğini ancak su seviyesinin hala düşük olduğunu, bu nedenle "nehri bir ucundan diğer ucuna yürüyerek geçebilecekleri" hissine kapıldıklarını ifade etti. Almanya'nın Donaueschingen kasabasındaki iki nehrin birleşmesi ile doğan Tuna Nehri, Almanya, Avusturya, Slovakya, Macaristan, Hırvatistan, Sırbistan, Romanya, Bulgaristan, Ukrayna ve Moldova dahil 10 ülkeden geçmekte. Nehrin en büyük özelliği, uzunluğu ve yataklarından dolayı geçtiği yerlerde adaların oluşmasıyken, Macaristan'daki Csepel Adası, bu adaların en büyüğü özelliğini taşıyor. 48 kilometre uzunluğundaki Csepel Adası 6 kilometre genişliğe sahip. Ayrıca nehir üzerinde birçok kanal bulunuyor ve bu kanallar ticari amaçlı kullanılıyor. Bunların en önemlileri Tuna-Tizsa, Tuna-Karadeniz ve Ren-Main-Tuna kanalları. 2 bin 850 kilometre uzunluğundaki nehrin Viyana'dan başlayan ve Sırbistan'a kadar uzanan bir kıyısı ve 23 kolu bulunuyor. Ayrıca nehir havzası 801 bin 463 kilometre kare toplam alanıyla Avrupa'nın en büyük ikinci nehir havzası özelliğine sahip.
Benzer Videolar