Sivil Toplum ve Medya Buluşmaları projesi Trabzon’da başladı
Sivil Toplum ve Medya Buluşmaları projesi Trabzon’da başladı
Sivil toplum kuruluşları ile medyanın iletişiminin güçlendirilmesini amaçlayan ‘Sivil Toplum Medya Buluşmaları’ programı Trabzon’da, Ortahisar Belediyesi Çok Amaçlı Salonda gerçekleştirildi. Trabzon Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdem Taşdemir’in moderatörlüğündeki programda, Trabzon Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahar Yalın’ın “Sivil Toplum Örgütlerinin Dijital Kapasitesinin Geliştirilmesi”, TİMBİR Genel Başkanı Dr. Süleyman Basa “Sivil Toplum Kuruluşları Etkin Sosyal Medya Kullanımı”, Birlik Haber Ajansı (BHA) Genel Müdürü, Gazeteci Muhammet Kaçar “Sivil Toplum Kuruluşları Basın, Medya İletişimi”, Türkiye Kent Konseyleri Birliği (TKKB) Hukuk Danışmanı Avukat Cüneyd Altıparmak ise “İnternet Ortamında Kişisel Verilerin Korunması ve Telif” konularında sunumlar gerçekleştirdi.
KHA DERNEĞİ BAŞKANI BAKIR: “SOSYAL MEDYAYI KONTROLLÜ KULLANMAK GEREK”
Haber 61 Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Lakot’un sunduğu programın açılışında konuşan Karadeniz Haber Ajansı Derneği Başkanı Hasan Bakır, “İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü’nin desteğiyle, Karadeniz Haber Ajansı Derneği, TİMBİR ve Haber61’in iş birliği ile Sivil Toplum ve Medya Buluşması’nda bir araya geldik. Sivil toplum ve medya birbirine çok yakın. Özellikle sosyal medya ile ilgili vurgulamak istediğimiz noktalar var. Olmazsa olmaz konumda ama kontrolsüz güç olunca da zararlar veriyor. Kontrollü şekilde kullanmak toplum için değer taşıyor. Sosyal medya bir yandan hız sağlıyor ama yanlış bilginin de hızlı yayılmasına neden olabilir. Özellikle yaşamın her katmanında infiale sebep olacak sonuçlar çıkarabiliyor. Gençler kavga eder hale gelebiliyor. Birçok şehirde duyuyoruz, sosyal medyadaki atışmaları üzücü olaylarla sonuçlanabiliyor. Sosyal medya reklamcılık anlamında cazip bir alan olabiliyor. Birçok kurum bunu kullanıyor ama henüz yeterli değil. STK’ların varlıklarının bilinmesi konusunda sosyal medyayı daha aktif kullanmaları gerek” dedi.
TİMBİR GENEL BAŞKANI DR. BASA: MEDYA BÜYÜK GÜÇ
TİMBİR Genel Başkanı Dr. Süleyman Basa programın açılışında yaptığı konuşmada “Buraya misafir değilim. Burada doğdum ve burada okudum. 30 yıllık sivil toplum örgütçüsüyüm. Daha sonra kendim medya STK’sı kurmaya karar verdim. Ana amaçlardan biri doğru haberi yaygınlaştırmak. Medya fark ederse toplum da fark eder mottosuyla yola çıktık. Medya büyük güç. Sivil Toplum Genel Müdürlüğü önemli projeler üretiyor ve destekler sağlıyor. Bizim de projemiz kabul edildi. 7 bölgede sivil toplum ve medya buluşmalarını yapıyoruz. 7 Mart 2023’te Cumhurbaşkanımızın kararnamesi ile kurulduk. 81 ilde 25 ülkede 1000’e yakın haber sitesi ile beraberiz. İnternet haber sitesi kapasitesini artırmayı ve dezenformasyonun önüne geçmeyi amaçlıyoruz. Trabzon’daki ortağımız Haber61. Aynı zamanda Tanju Bey ve Tuncay Bey kurucularımızdan. 104 kurucumuzdan ikisi Trabzon’dan. Programa katılım gösteren herkese teşekkürlerimi iletiyorum.” ifadelerini kullandı.
“İNTERNETİ DOĞRU KULLANMAK ÇOK YARARLI”
İnternetin insanlık tarihinin yazı ve matbaadan sonraki en değerli buluşu olduğunu kaydeden Dr. Basa şöyle konuştu:
“İnternet doğru kullanıldığında çok yararlı. Pandemide dönemindeyken internet olmasa sorunlar yaşanabilirdi. Eğitimler, iş toplantıları, hepsi online ortamdan yapıldı. Hemen hemen her evde internet var. Nüfusun yüzde 96’sı internete erişmiş durumda. Bizler internet haberciliği yapıyoruz. Trafiğimizin %75’i sosyal medyadan geliyor. Mutlaka güçlü bir sosyal medya ağımız olmalı. Akşam saatlerinde okuduğumuz bir haber sonraki gün gazetede bayatlamış bir haber olarak karşımıza çıkıyor. İnternet haberciliğinin önemini görüyoruz. Bilgiyi yaymak ve erişmek için sosyal medyada derneklerimiz var. Sosyal medya uzmanlarından faydalanmak gerek. Hiçbir şey bilmiyorsanız, çocuklarınızdan yardım alın. Onlar sosyal medyayı bizden daha iyi biliyorlar ve kullanıyorlar” diye konuştu.
TRABZON İL SİVİL TOPLUM İLİŞKİLERİ MÜDÜRÜ YUNUS KARAMAN: “SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINA DAHA FAZLA ÖNEM VERİLMELİ”
Trabzon İl Sivil Toplum İlişkileri Müdürü Yunus Karaman ise “Sivil toplum, toplumda hak ettiği değeri görmüyor. Belki de bu bizim eksikliğimiz. Çalışmaları yeterli şekilde anlatamamış olabilir. Dernek, vakıf ve sivil toplum kuruluşu dendiği zaman insanlar daha fazla kıymet vermeli, sahip çıkmalı ve bağışta bulunmalı. İnşallah bu organizasyon açıklarımızı tamamlayacak.” dedi.
PROF. DR. TAŞDEMİR: SOSYAL MEDYAYI KÜLTÜR VE YAŞAM TARZIMIZA GÖRE DENETLEMEK GEREK
Trabzon Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erdem Taşdemir panelin açılışında yaptığı konuşmada toplum medyaya ne kadar ulaşabilirse o kadar güzel şeyler ortaya çıktığını söyledi. Prof. Dr. Taşdemir, “Ama geleneksel medyada bu çok mümkün değil. Büyük medya kuruluşlarında sahiplik var. Oraya ulaşmanız çok mümkün değil. Şimdi dijital medya var. Her şey daha fazla karıştı. Eskiden medyanın ürettiğini sadece tüketiyorduk ama şimdi üretiyoruz da. Bugün kontrolün zorlaşmasının temel sebebi de herkesin içerik üreticisi konumuna gelmesinden kaynaklı. Dezenformasyon arttı. Artık dünyada ortak bir çerçeve oluşuyor. Olumlu mu, olumsuz mu? Orası tartışılır. Bize düşen kendi kültür ve yaşam tarzımıza göre sosyal medyayı düzenlemek ve denetlemek gerek.” dedi.
PROF. DR. YALIN: “MESELE SADECE ANLATMAK DEĞİL, AYNI ZAMANDA ANLAYABİLMEK”
Trabzon Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahar Yalın ise “İletişimin temel bir iddiası var. İletişimsizlik mümkün değildir diye başlar. Bir mesajın aktarılması ve iletişim, mağaralardaki resimlerle başladı. Şanlıurfa’daki Göbeklitepe bana şunu düşündürdü. Bir arada olmanın tarihini yazmışız. 11.600 yıl öncesinde bir araya gelmenin ne kadar önemli olduğunu dünyaya kanıtlarcasına bir abidemiz var. 1450’li yıllarda matbaanın bulunmasıyla düşüncenin kitlelere buluşmasının önü açıldı. Matbaanın getirisi gazeteler. Düşünce ve fikir akımları konusunda 20. yıl çok anlamlı. 2 dünya savaşının çıktığı bir yüz yıl. Aynı zamanda ülkemizin kurulduğu bir yüz yıl. Sadece kitap, müzik ya da tiyatro oyunu değil, gazetelerin yaygınlaşması, radyonun, televizyonun ve sinemanın yaygınlaşması büyük bir etkiyi ortaya çıkardı. Algı yönetiminin son derece önemli olduğunu görüyoruz. 80’li yıllarda sosyal devletin gücünün yeniden tanımlanmaya başlandığı bir dönem. O dönem sivil toplum örgütlerinin gücü arttı. Mesele sadece anlatmak değil, aynı zamanda anlayabilmek. 90’larda küreselleşme ve sonrasında soğuk savaş, günümüzde de iletişim devriminden bahsediyoruz. İletişim devriminde bulunuyoruz. Karşılıklı ve çift taraflı iletişim alanının önemimi çok kavrayamadık. Yeni kavramlarla tanışıyoruz. Endüstri 4.0’dan bahsediyoruz. Japonya’da konferansta ilk kez zikredilen bir kavram var: O da toplum 5.0 kavramı. Endüstri 4.0 bir yarışı ifade ederken, toplum 5.0 ise tüm teknolojilerin topluma adaptasyonunu vurguluyor.” diye konuştu.
BHA GENEL MÜDÜRÜ KAÇAR: STK’LARIN MEDYADA GÖRÜNÜRLÜĞÜ AZ
Birlik Haber Ajansı Genel Müdürü Muhammet Kaçar ise sivil toplum ile medya arasındaki ilişkilerin sosyal kültürel hayata yansımaları açısından oldukça önemli olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Sivil Topluma İlişkiler Genel Müdürlüğünün ve yerel yönetimlerin ciddi katkılarıyla Sivil Toplum Kuruluşlarımız hayatın her alanında önemli projeler üretiyor, kentlere sosyo-kültürel alanlarda katkılar sağlıyor. Peki STK’larımızın projeleri, çalışmaları, faaliyetleri medyada ne kadar yer alıyor? Bu konuyla ilgili çok net araştırmalar olmasa da bir dönem için 7 aylık sürede gazete, televizyon ve İnternet sitelerinde oluşan 19 medya kuruluşunun sivil toplum kuruluşları ile ilgili yaptığı haberler taranmış, bulgular farklı yöntemlerle analiz edilmiş. Ortaya çıkan sonuç şu; 7 aylık bu dönemde güncel siyasi ekonomi, kültür-sanat ve spor alanında 410 bin dolayında haberden sadece 5 bine yakını sivil toplum kuruluşlarının faaliyet, proje ve etkinliklerini kapsayan haberler olduğu belirlenmiş. Ülkemizde 121 bini dernek, 5.700’ü vakıf olmak üzere 190 bine yakın sivil toplum kuruluşu olduğu göz önüne alındığında toplam STK’ların ancak %2-3’ü haber olabilmiş. Bu sonuçtan da anlaşılacağı üzere Türkiye’de STK’ların dernek ve vakıfların medyadaki görünürlüğü az, haber olma oranları çok düşük. STK’larda gönüllülük esasına göre görevler alınıyor. Medya ve kamuoyu ilgisi düşük olduğunda bu durum ister istemez gönüllülük esasını da olumsuz etkiliyor. STK’ların yürüttüğü başarılı çalışmaların kamuoyuna yeterince yansıdığını söylemek güç”
“MEDYANIN İŞ YÜKÜ FAZLA”
Kaçar konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Türkiye kamuoyunun sivil topluma katılım seviyesi, birçok ülkeye kıyasla düşük. Sivil topluma ve STK’ların varlığına ve önemine dair farkındalık seviyesi de düşük. Bu konuda yapılan çeşitli araştırmalar da toplumun STK’ların yaptığı faaliyetlerden sınırlı seviyede haberdar olduğunu ve sivil topluma da sınırlı seviyede katılım gösterildiğini ortaya koyuyor. Farklı uzmanlıklara sahip olan STK’ların Türkiye’nin yoğun, değişken ve “acil” öncelikli gündeminde yer bulabilmesi kolay olmuyor. Medyada doğru içerik ve doğru kurumsal kimlikle yer almak STK’lar açısından son derece önem arz ediyor. Bu noktada kurumsal iletişim devreye giriyor. Basın bültenleri oluşturma, basın bültenlerinin medya kuruluşlarına ulaştırılması, basılı iletişim materyalleri, etkinlik duyuruları gibi başlıca konular bu alanda öne çıkıyor. Öncelikle bir iletişim stratejisi geliştirmeliyiz. Bu strateji STK’ların genel hedeflerine ulaşılmasında, paydaşlarla etkili iletişim kurmasında, çalışmalarınızın başarısını göstermede, insanların ne yaptığımızı anlamalarını sağlamada, gerekli olması halinde davranış ve algıları değiştirme de size yardımcı olacaktır. Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının kendisini anlatma noktasında eksiği olduğu gibi medyanın da bu konuda eksikleri var. Medyanın iş yükü fazla. Sivil toplum kuruluşları medya üzerindeki yükünü azaltıp içerikleri ve fotoğrafları kendileri üretmesi halinde medyada daha fazla görünür olabilirler. Sivil toplum kuruluşlarının medya departmanları olmalı. Evet, kapsayıcı ve istihdam yaratacak anlamda demiyorum ama bu işten sorumlu birilerini barındırmaları gerek”
ALTIPARMAK: ABD’NİN İNTERNET ÜZERİNDEN KÜLTÜR İHRACI POLİTİKASI VAR
Türkiye Kent Konseyleri Birliği Hukuk Danışmanı Avukat Cüneyd Altıparmak ise şöyle konuştu:
“Dünyada internet denilen bir icat var. Bunu icat eden ABD, buna karşı koymaya çalışan Avrupa Birliği Hukuki Disiplini var. Bunun 3 temel ayağı var: Kişisel verileri koruma, telif ve unutma hakkı denilen hak. 3 kavram dışında, Avrupa Birliği Disiplini ve diğer hukuk dipleri, Çin ve Rusya hariç, ABD’nin internet üzerinden kültür ihracına politikasına hukuki karşı koyuş gerçekleştiremedi. Türkiye’nin elinde bulundurduğu iki önemli unsur var: Kişisel verilerin korunması, telif meselesi. Üçüncüsü de unutulma hakkı. Bu da ilerleyen zamanlarda gündemde gelecektir.”
BASA VE KAÇAR’A TRABZON EKMEĞİ HEDİYESİ
Programa katılan Şalpazarlı gazeteci Mustafa Özcan ile Gazeteci Mehmet Alp, TİMBİR Genel Başkanı Dr. Süleyman Basa ve Trabzon’da uzun süre DHA’nın Bölge Müdürlüğünü yapması dolayısıyla bölgeye katkıları nedeniyle BHA Genel Müdürü Muhammet Kaçar’a üzerinde TİMBİR ve BHA yazan Vakfıkebir ekmeği hediye etti. Basa ve Kaçar gazeteciler Özcan ve Alp’e teşekkür etti.