İstanbul’da Dünya Atletizm Şampiyonası
Geçen hafta basın çalışma ziyareti için Avrupa Birliği Bakanlığı’nın organizasyonunda Türkiye’nin 10 değişik ilinde görev yapan yerel basından gazeteci arkadaşlarla beraber Avrupa Birliği’nin Başkenti Brüksel ve Londra’ya gittik. Bu konuda oradan elde ettiğimiz izlenimlerimi aktarmıştım. Çok da yararlı bir ziyaret oldu. Çünkü bir yerel gazetecinin Avrupa Birliği gibi bir konuda yerinde bilgi sahibi olması gazetemiz adına önemli bir konudur. Bu ziyaretten dolayı İstanbul’da gerçekleşen Dünya Salon Atletizm Şampiyonası ile ilgili yazımı ancak yazıyorum. Ben 1970’li yılların sonlarında atletizme başladığımız zaman bizler için Balkan Atletizm Şampiyonaları, Balkan Kros Şampiyonaları’na büyük değer veriliyordu. O yıllarda bir Türk sporcusunun Balkan Şampiyonu veya ikincisi, üçüncüsü olması ulusal basın açısından da çok önemli bir haberdi. O yılların tüm Balkan Şampiyonu olmuş olan ve o zamanları yaşamış bulunan vatandaşlarımızın tamamı o zamanların Balkan Şampiyonu olmuş atletleri olan Veli Ballı, Mehmet Yurdadön, Sadık Salman gibi sporcuların tamamını bugün dahi hatırlarlar.
Spor faaliyetleri bir ülkenin sosyal etkinliklerde temel yapı taşıdır. Uluslararası spor organizasyonlarının bir ülke tarafından gerçekleştirilmesi, o ülkeye büyük bir değer kadar. 2007 Kasım ayında Eskişehir Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünde Atletizm Antrenör Kursu’ndaydık. O tarihlerde de 2010 Dünya Atletizm Salon Şampiyonası’nın organizasyonunu gerçekleştirecek ülke belirlenecekti.
DOHA’YI GEÇEREK ALDIK
Bu organizasyon için de Türkiye’de İstanbul ve Katar’da da Doha şehirleri aday gösterilmişti. Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi, bir heyet ile bu organizasyonu almak için Monako’ya gitmişti. Ama o tarihte İstanbul ile Doha arasındaki seçimde Uluslararası Atletizm Federasyonu 2010 Dünya Salon Atletizm Şampiyonası’nın organizasyonunu Katar’ın Doha şehrinde verdi. Biz daha sonra 2012 Dünya Salon Atletizm Şampiyonasını İstanbul’a almayı başardık. 9–10 ve 11 Mart 2012 tarihleri arasında İstanbul’da Kapalı Salon Dünya Şampiyonası’nı gerçekleştirdik. Türkiye bu şampiyonada biri gümüş diğeri bronz olmak üzere iki madalya elde etti. 1500 metre erkeklerde İlhan Tanui Özbilen 2., 1500 metre bayanlarda Aslı Çakır Alptekin de 3. oldular. Bu sporculardan da İlhan Tanui Özbilen Afrika kökenli olup daha sonra Türk vatandaşlığına geçirilen bir sporcu. Dünya Şampiyonasına ulusal televizyonlarımız yer verir mi diye baktık. TRT 3 dışında ulusal televizyonlarımız istenilen düzeyde bu şampiyonaya ilgi göstermediler. Ama bir futbol maçı olsa özel televizyonlarımız sabahlara kadar futbolu anlatıyorlar. Basın her konuda olduğu gibi atletizmin de halka ulaşmasında en büyük rolü oynar. Dünya Salon Atletizm Şampiyonası’nın en büyük bize getirdiği durum var ki, bir tane uluslararası ölçüde Kapalı Atletizm Salonu kazanmış olduk.