Yakın komşumuz Rusya’nın tarihteki tutumu nedeniyle gerek Osmanlı döneminde gerekse Cumhuriyetin kuruluş yılları hariç olmak üzere 20.nci yüzyılda ilişkilerimiz genelde soğuk oldu.Emperyal çıkarlarını temin edebilmek amacıyla Rusya çoğu zaman Osmanlı topraklarında yaşıyan Hristiyan azınlıkları kollama bahanesiyle savaşlar açmıştı. Savaşlarda kaybedilen vatan topraklarında yaşanan acılar , evini barkını , malını mülkünü bırakarak Balkanlardan ve Kafkaslardan Anadoluya doğru yaşanan göçlerin travması Türklerde Ruslara karşı antipati doğurmuş ve haklı bir kuşku yaratmıştı.Savaşın acıları henüz küllenmeden 1917’de ortaya çıkan komünizmin ağır baskıları demirperde ülkelerinde kalan soydaşlarımızla bağlarımızı koparmıştı.
Halen Kafkaslarda , Orta Asyada , Karadenizde Rusya ile sorun olabilecek potansiyel halen mevcut olmasına rağmen Sovyetlerin dağılmasına kadar süren kopukluk 1990’dan sonra dalgalanmalar olsa da birbirini daha iyi tanımaya ve ısınmaya çalışıyor.Rusya’nın bizim için önemli olması kadar Türkiye de Rusya için önemli bir ülke.
Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in son Türkiye ziyaretinde iki ülke arasında gaz ve petrol alanında işbirliği protokolleri ele alındı. Kafkaslar-Avrupa-Ortadoğu ekseninde enerji denkleminin yeniden kurulmasını sağlıyacak , enerji güvenliği ve barışa hizmet edecek dev projeler imzalandı.Türkiye-Rusya arasında çok boyutlu stratejik işbirliğini geliştirmek üzere liderler başkanlığında hükümetlerarası bir mekanizma kurulması kararlaştırıldı.Türkiye’de bir Türk-Rus koleji ve üniversitesi kurulması teklifine Putin olumlu yaklaştı.Rusya tarafından Türkiye’de doğalgaz depolama tesisi inşa etme konusunda mutabakata varıldı.Nükleer güç mühendisliği alanında işbirliği protokolü imzalandı.Türk ürünleriyle ilgili sorunlar yaşanan Rus gümrük sistemindeki güçlükleri ve sistemin basitleştirlmesini görüşen liderler deniz ve kara taşımacılığında iki yeşil koridor açılması konusunda mutabakata vardı..Bu ziyarette ülkeler arası 12 , şirketlerarası 8 metin tescillendi.
Rusya ile stratejik düzeye çıkan ilişkiler , diğer stratejik ortağımız ABD’nin desteklediği Nabucco projesiyle bize göre çelişiyor. Nabucco projesine değinen Putin ise, “Güney Akım Projesi Nabucco’nun önünü tamamen kesmiyor” dedi.Samsun-Ceyhan’ı desteklemeye karar verdiklerini açıkladı.Rusya daha önce “Nabucco nasıl olsa gerçekleşemiyecek , gelin Güney Akım projesine katılın “ demişti.Görülüyor ki uluslararası bir satranç oynanıyor.Herkes kendi ülkesinin çıkarlarını korumak adına hamleler yapıyor.Önemli olan bizim ne yaptığımız.
ABD’nin , Rusya’yı uluslararası pazarda daraltmak adına çabaladığı günümüzde , Türkiye’nin Rusya’yla büyüyen ticaret hacmi ve enerji anlaşmaları herhalde dikkale takip edilmektedir.Bir zamanlar ABD-AB eksenine karşı Rusya-İran seçeneğinden bahsedenler şimdi yargılanıyorlar. Buna rağmen gelişen Türk-Rus ilişkilerinin ticari boyutu aşıp farklı yönlere kayma ihtimali , ABD’nin Rusya’yı kısıtlamak isterken kendisinin dışlanması endişesi dengeleri alt üst edecek bir korkuya yol açıyordur herhalde.