Türk-Yunan Mütekabiliyeti
Geçen hafta tarihimizin önemli bir günüydü. Bu yıl 85. yıldönümünü idrak ettiğimiz Lozan Anlaşması ya da başka bir ifadeyle 24 Temmuz Lozan Mübadelesi. Ayrıca Batı Trakya Türkleri’nin efsane lideri Dr. Sadık Ahmet’in ölüm yıldönümü olan bugün, bizlere hüzünlü bir hatırayı anımsatmıştır. Sadık Ahmet’i rahmetle anıyoruz. Lozan Mübadelesi sonucunda Yunanistan’daki Türk azınlığın bir kısmı ile Türkiye’deki Rum azınlık zorunlu olarak karşılıklı göç ettirilerek mübadele yaşanmıştır. Mübadeleden sonra Yunanistan’daki Türk azınlık ile Türkiye’deki Rum azınlık hakları ve iki komşu ülke arasındaki karşılıklı mütekabiliyet hep konuşulmuştur. Yunanistan’ın Türk azınlığa ve ülkesi sınırları içinde olan tarihi Türk vakıf eserleri ile tarihi değerlere karşı uygunsuz davranışları gerek Yunanistan’daki soydaşlarımız ve gerekse T.C. resmi makamlarınca eleştirilmiş ve hatta tepki ile karşılanmıştır. Bu konuda Avrupa insan haklarınca Yunanistan pek çok kez uyarılmış ve para cezasına çarptırılmıştır. Yunanistan’daki Türk azınlığın Batı Trakya’nın dışında Rodos ve İstanköy adalarında da olduğu biliniyor. Rodos’ta 4 bin ve İstanköy’de 1600 kadar Türk soydaşımızın yaşadığı bir gerçek. Ayrıca Rodos’ta Kanuni Sultan Süleyman’ın askerlerinden oluşan ve yerleri daha sonra adayı işgal eden İtalyanlarca değiştirilen 80 bin şehidimiz vardır. Hepsini rahmet ve minnetle anıyoruz.
MÜSLÜMAN TÜRK CEMAATİNİN ZORUNLU İMAM TEPKİSİ
Rodos’ta son günlerde bizleri üzen bir takım gelişmeler oluyor. Rodos’taki Müslüman Türk cemaatinin imamı olan muhterem İlter Meço Hoca efendi, Yunan savcılık makamlarınca sorguya alınmış. Sebebi, Yunanistan hükümetinin Rodos’a gönderdiği ve kim olduğunu bilmediğimiz Hasan Karaali adında bir kişinin zorla Türk cemaatine imam tayin edilmesi. Rodos’taki Müslüman Türk cemaati ve buradaki Türklerin kendi seçtikleri imam İlter Hoca’nın, Yunanlıların tayin ettiği bu şahsı kabul etmemesi Yunan makamlarını kızdırmış. Rodos Türkleri, Yunan tayini Karaali’nin arkasında namaz kılmayı ret etmişler ve İlter Hoca’nın arkasında namaz kılmışlar. Bunun üzerine Rodos savcılığı İlter Hocayı sorguya alıyor. Hani mütekabiliyet diyoruz ya, bunun üzerine mesela, Türkiye bir karar alsa ve İstanbul Heybeli Ada’daki Rum Fener Patriği Bartholomeos’u tanımadığını söyleyip savcılığa davet etse ve bir çay ısmarlasa ne olur? Yunan dostlarımız korkmasınlar, biz böyle bir şey yapmayız, hatta Trabzon’daki tarihi Sümela Manastırı’nı ibadete açarız, Rum vakıf mallarını kendilerine iade ederiz, Heybeliada Rum Okulu’na imtiyaz veririz. Bunları unutan Rodos savcılığı bizim imamı çağırdığında bunları hatırlatmak isteriz. Ha bu arada borç içinde olan Yunanlılar böyle gereksiz şeyler uğraşacaklarına komşularıyla iyi geçinip, turizm, ticaret, kültürel işbirliği gibi konulara ağırlık verseler daha akıllıca olur.