Türk Futbolunun yapısal sorunları
Bugün yaşananların arka planında futbolun bünyesel sorunları yer alıyor.
Türk futbolunun bugün içinde bulunduğu kaotik ortam, mevcut sorunlara bırakın çözüm bulmayı aksine sorunlara yeni sorunlar ekliyor.
Türk futbolunun ana sorunları 90 yıllardan sonra giderek parasallaşan, ticarileşen ve bunun sonucunda da endüstriyel bir karaktere bürünen futbol doğal olarak, Türk futbolunda yapısal dönüşümlere yol açtı. Bu durum zaman içinde bazı sorunları da beraberinde getirdi.
Bütün bunları ele alırsak;
- kontrolsüz transfer/ personel harcamaları
- yetersiz kulüp tesisleri
- kulüplerin artan borçları
- kurumsal yönetim yetersizliği
- sportif altyapıların eksikliği
- yetersiz kalan dernekler kanunun
- hukuksal ve yönetsel yetersizlik
- futbolumuzun gelişimine katkı sağlayacak entelektüel çalışma yetersizliği;
Gibi konular karşımıza çıkıyor.
Bu durum kulüplerimizin inanılmaz şekilde borç batağına sürüklendiği hepimiz görüyoruz.
Yanlış transfer politikalarının neden olduğu sonuçlar ve öz kaynakları eritmesine neden oluyor.
Temel finansman olumsuzluklar, bu süreçte parasal gelirlerimiz artarken, sportif performans ise aynı gelişmeyi gösterememektedir. Futbolumuzda bir verimlilik ve etkinlik sorunu olduğunu da ortaya koyuyor.
85 milyon ülke nüfusuna ulaştığımız şu dönemde önemli sayılabilecek parasal gelire sahip olmamıza karşın, yetenek havuzumuzu iyi kullanamıyoruz ve yeni yetenekler bulamıyoruz.
Her halde futbolda bu kadar yatırım yapan başka bir ülke yoktur. Her geçen gün gelir artıyor ama kontrolsüz bir harcama var.
O yüzden ülke futbolu olarak istenilen seviyeye gelemiyoruz, Türkiye’yi bir futbol ülkesi yapamıyoruz.
Son yıllarda Ülkemizde inanılmaz statlar yapıldı bunlardan hepimiz mutluyuz.
Ama bizim önce çalışabilecek sahalar, sonra yarışabilecek statlara ihtiyacımız var.
Çoğu kulüplerimizin tesisleri içler acısı bu duruma biran evvel el atılmalıdır.
Başarıya giden yolda ortaya konulmuş değişik varyasyonlardan oluşan sağlam bir stratejimiz yok. Hat safhada konsantrasyon eksikliğimiz var. Genel olarak sonuca yönelik etkin ve doğru stratejiler kuramıyoruz.
Kendimize özgü bir model oluşturamıyoruz. Vizyonda ve misyonda çok ciddi sıkıntılarımız var. Hepimiz iyi bildiğimizi düşünüyor, hatalarımızdan ders çıkartmıyoruz.
Ve Futbolumuzda sorunlar birikiyor ama çözümlenemiyor.
Oysa bugün futbolun tüm aktörlerinin ortak amaç ve hedefleri, Türk futbolunun sportif ve mali olarak daha üst seviyeye taşınması olduğu halde, bu bileşenlerin bugünkü yapılanış ve niteliksel yapıları ne yazık ki buna izin vermiyor. Avrupa'nın ve Dünyanın yükselen bir değeri olarak, endüstri haline gelen futboldan sportif ve mali anlamda maksimum payı alabilen yollarını aramalıydı...Türk futbolunun çıkar yolu buradan geçiyor..Yoksa önümüzdeki yıllarda da Avrupa kulüpleri ile rekabet edebilmemiz mümkün olamayacak.
Yapılması gereken;
Futbolumuzun rekabetçi dengesini doğal dinamiklerle yükseltip kaliteyi arttırmak.Denge rekabetini maksimize, haksız rekabeti ise minimize eden bir ortam sağlamaktır.
O yüzden tek çare özkaynağımız olan
ALT YAPIYA yoğunlaşmaktır