Türk Sinemasına Dair

Şükrü Çalışkan

arnavuturk@gmail.com

 

Merhabalar; Çok saygıdeğer, Balkan Günlüğü okuyucuları.

Yeni başlamış olacağım bu yazı dizelerime isterseniz biraz kendimi tanıtarak başlıyayım. Bendeniz; Şükrü Çalışkan 1970 yılında İstanbul'un güzel şirin ve balkan göçmenlerinin yoğun olduğu semti Bayrampaşa’da 7 kardeşlerden oluşan 1955 yıllarında, eski Yugoslavya şimdiki Makedonya'nın Üsküp şehrinden göç etmiş bir ailenin oğlu olarak Dünya’ya geldim.1985 yıllında başladığım Kuyumculuk mesleğimin yanı sıra,1988 yıllında sinema sektörüne girdim çeşitli tiyatro oyunlarının yanı sıra, dizi, sinema klip çekimlerinde yer aldım. Bunların akabinde İ.T.T. Derneğinde folklor oynadım. Fakat bunca yaptığım işlerin içinde; Sinema benim için her zaman içinde olmayı arzuladığım bir meslek olmuştur. Sinema benim için bir tutku olmuştur.

Ne var ki; Rahmetli annemin, tiyatro yapmama gönlü yoktu. Zira benim için korkuyordu. Anacığım lütfen beni affetsin diye çok dualar ettim. Zira çok sevdiğim bir meslek olarak her zaman bu içimde kaldı. Diyeceğim şudur ki; ilkyazı dizelerime Sinema ile başlamak istedim. Sinema Dünya’ya açılabilmenin en etkin ve vazgeçilmez yollarından biridir. Eski savaş dönemlerine bakın Nazi Almanya'sı, A.B.D vesaire buna benzer çok örnekler mevcut, kendi ülkelerinin gücünü göstermenin kolay yolu olarak sinemayı araç olarak kullanmışlar.

Gelelim bizim Sinemamıza. Evet günümüz itibari ile dizi ve sinema ihracatımız devletimizin de büyük katkıları ile şimdiye dek, görülmemiş bir şekilde çok olumlu ilerliyor. Hollywood sinema endüstrisi çıkıp 128 milyon dolar bütçe harcayıp bir sinema filmi yapıyor ve bu tüm dünyada destek görüyor. Ya Allah'ın aşkına!  Size saçma gelmesin ama bizim onlardan hiçbir eksiğimiz yok. Biz Türkler buna da el atsak layıkıyla yaparız Evelallah. Üstelik arkamızda devletimiz var.

Çalışmayı az seven bir toplum olarak hazıra alaşıkız. Ne teolojiyi iyi kullanabiliyoruz nede bunları yapabilecek insanların kıymetini biliyoruz. Bakın size bir örnek vereyim, Hollywood, yıllar öncesinden Rocky diye bir hikayeden kahraman çıkarıp hem dünyanın parasını kazanıyor hem de olmayacak bir şekilde bunu filminde siyasete dönüştürüp rant elde edebiliyor. Peki, bizde öyle kahramanlar yok mu? Var tabiki. Hem de saysız miktarca.

Osmanlıya ait çok sayıda filmlerimiz oldu ama bizim kadarda ecdadını ayaklar altına alan bir millet yoktur. Ya bu işi bilmiyoruz, ya da gerekli eğitime sahip yönetmen veya oyunculara sahip değiliz. Mesela tarihte Kürşat diye bir kahramanımız var Çin ordusunu 30 kişi ile tutmuş Çin seddinin yapılmasına vesile olmuş. Bir filmi dahi yok.

Makedonya'da Türk kökenli olup Türkiye’de oyunculuk yapmak için bekleyen o kadar çok kaliteli oyuncu arkadaşlarım var ki ama gelin görün ki bizim Sinemamız hala batının egemenliğine esir olmaktan kurtulamıyor.

Devletimiz her türlü desteği sağlıyor. Aslında çok da büyük paralara gerek yok. Cesaret, istek, azim ve birazda profesyonel olmak yeter.

 Bana bu imkânı sunan başta şahsına münhasır kişilik olan büyüğüm abim Rifat Sait beyefendiye, çok zarif, naif; Sevilay Sait hanımefendiye huzurlarınızda teşekkürü borç bilirim.

Saygı ve Selamlarımla.

Benzer Videolar