Türkiye'de Eğitim Gören Yabancı Öğrenciler Türk Müziğine Hayran

20 Nisan 2024 - 02:51

Türkiye’de Eğitim Gören Yabancı Öğrenciler Türk Müziğine Hayran

Türkiye’de Eğitim Gören Yabancı Öğrenciler Türk Müziğine Hayran
Son Güncelleme :

04 Kasım 2021 - 13:58

99 okuma
(Last Updated On: 04/11/2021)

Uluslararası Sanat Topluluğu’nun Sanat Yönetmeni Özgür Ahmet Şarman, : “Sanat Müziği ve halk müziğini gerçekleştirmek için çok zor, ama yine de müzik kulakları olduğu için bunun üstesinden gelebiliyorlar.

Kosova opera fakültesi öğrencisi Erdin Sadiku, “Benim ülkemde(Kosova) ritimler farklı ama biz aynı organları kullanıyoruz. Bundan dolayı Türk müziği zor değildi ve gerçekten hoşuma gitti.

Türkiye’de “Türkiye Bursları” kapsamında eğitimlerine devam eden yabancı öğrenciler, kurulan Uluslararası Sanat Topluluğu’nda Türk halk, sanat ve Tasavvuf müziği eserleri çalıp icra ediyorlar.

Ankara Hamamönü’nde bulunan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ofisinde görev yapan topluluk üyeleri ve sanat yönetmeni Özgür Ahmet Şarman açıklamalarda bulundu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Türk Müziği Korosu’nda kanun sanatçısı olan Şarman, yaklaşık 1 yıldır Türkiye’de eğitim gören 30 yabancı öğrencinin katıldığı Uluslararası Sanat Topluluğu’nun sanat yönetmeni ve başkanı olarak çalışıyor.

Şarman, topluluk üyelerinin sanatın birçok alanında çalışan insanlar olduğunu, bazılarının sanatçı düzeyinde olduğunu söyledi. “Zaman zaman güncel müzik çalışmalarımıza Türk sanat müziği, Tasavvuf müziği ve halk müziği ile devam ediyoruz. Koro üyeleri arasında burada enstrüman çalmayı öğrenenler var. Ritim bağlama ve ud üzerine derslerimiz var. Bir enstrüman çalabilenler de var” ifadesini kullandı.

Başlarda böyle bir ortamda bulunmaktan dolayı kuşkuları olduğunu belirten ve “Acaba bilgilerimi sağlıklı bir şekilde iletebilir miyim?” gibi sözlerle kendine sorular sorduğunu aktaran Şarman, sonrasında öğrencilerin gayretini ve ortamı gördükten sonra bu düşüncelerden uzaklaştığını kaydetti.

Türk müziğinin kültürel bir aktarım olduğuna dikkat çeken Şarman, “Çalışmalarımızın başında katılımcılar başarısız olmaktan endişe duydular. Türk müziği meşkle gelişir ve birlikte çalışarak birlikte öğreniriz” dedi.

Şerman, topluluk üyelerinin Tasavvuf müziğinde zorluk yaşamadıklarını belirterek, “Sanat ve halk müziği icra etmeleri de zor ama yine de çok başarılılar çünkü müzik kulakları var” değerlendirmesi yaptı.

“Kendimi hissederek Türk müziği söylemenin nasıl gerekli olduğunu gördüm”

Toplulukta bir diğer üyesi Kırgız Umsunay Ömürbekova, 2017’den beri Türkiye’de yaşadığını ve Ankara’da Hacı Bayram Veli Üniversitesi Genel Türk Tarihi bölümünde doktora yaptığını aktardı. Ömürbekova, “İlkokuldan beri müzikle ilgileniyorum, Kırgızistan’ın milli enstrümanı olan kopuz çalıyorum. Türkiye’ye geldiğimde bağlama ile ilgilenmeye başladım ve nasıl çalınacağını artık öğrendim” ifadelerini kullandı.

Türk müziğinin kendisine zor gelmediğine dikkat çeken Ömürbekova, “Aslında müzikte basit ve karmaşık bir şey yoktur. Bir kişi bunu hissettiğinde, bu zorlukların üstesinden gelmek ona zevk verir. Yani tüm müzikler bize zevk veriyor” değerlendirmesini yaptı.

Cemaatin farklı ülkelerinden de müzik denediklerini ifade eden Soylu, “Gündelik hayatta modern müzik dinlemeye alışkın olduğumuz için, sanat camiasında halk müziği üzerinde çalışırken benim açımdan bambaşka bir pencere açıldı. Büyük bir zevk ve hisle konuşmanın gerekli olduğunu gördüm” dedi.

“Müzik yeteneğim olduğunu bilmiyordum”

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Bölümü Sudanlı yüksek lisans öğrencisi İman Abdüllatif de hiç ilgilenmediği müzikle ilgilendiğini ve Uluslararası Sanat Topluluğu’na katılmasıyla birlikte yeteneğinin olduğunu fark ettiğini söyledi.

Türk müziğinin bazı eserlerinin Arapça şarkılara benzediğini kaydeden Abdüllatif, “Müzik yeteneğim olduğunu bilmiyordum. Burada yüksek lisans okulundayken enstrüman okumaya başladım. Ut ve gitar öğreniyorum.” Dedi.

Sudan müziği ile Türk müziği arasındaki farklılıklardan bahseden Abdüllatif, iki ülkede udun birbirinden farklı olduğunu söyledi.

“Ritimler farklı ama aynı organları kullanıyoruz”

Kosovalı Erdin Sadiku da Ankara Üniversitesi Müzik ve Güzel Sanatlar Opera Bölümünde okuduğunu söyledi.

Ona göre, koroya katıldıktan sonra Türk sanat ve halk müziği ile daha yakından tanışma fırsatı bulan Sadiku, Türk müziğinin Kosova müziğine benzediğini belirtti.

“Ritimler farklı, ama aynı organları kullanıyoruz. Bundan dolayı Türk müziği ağır gelmedi ve gerçekten hoşuma gitti” diyen Sadiku,”Türk halk müziğinin en sevdiği eserinin “Çanakkale Türküsü” olduğunu söyleyerek sözlerini noktaladı.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.