Türkiye’deki farklı siyasi partilerin Balkan Rumeli toplumu ile siyasi kaynaşması

Rifat Sait 24.Dönem İzmir Milletvekili BASAM Başkanı Balkan Günlüğü gazetesi imtiyaz sahibi rifatsait@gmail.com Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyeliği, XX. ve XXI. Dönem Kırklareli Milletvekilliği ve Millî Eğitim Bakanlığı yapmış olan Rumeli Balkan Türkleri Federasyonu yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Necdet Tekin hocanın yapmış olduğu bilimsel araştırmanın sonuçlarını geçen yazımda paylaşmıştım. ( https://balkangunlugu.com.tr/turkiyede-ki-rumeli-gocmenlerinin-nufus-sayisi/ ) Bu bilimsel araştırmaya göre Türkiye nüfusunun neredeyse %30’nu (Yaklaşık 30-35 Milyon arasında) Balkan Rumeli kökenli insanlar oluşturuyor. Bu insanlar başta Trakya, Ege ve Marmara olmak üzere Türkiye’nin her bölgesinde ikamet ediyorlar. . Rakamlar yalan söylemez. Her şeyi rakamlar üzerinden konuşmak gerekir. Buna göre ilginçtir ki, yapılan istatistiklerde Balkan kökenlilerin yaşadığı yerlerde AK Partinin kısmen daha az, CHP-MHP ve İYİ Partinin nispeten daha iyi oy aldığı görülüyor. Bu bilgi ışığında AK Partinin bu bölgelerde Balkanlara yönelik daha fazla ilgi göstermesi ve çalışması beklenir. Peki durum böyle midir? Yorum ve kıyas yapabilmek için tüm siyasi partilerin bu bölge teşkilatlarındaki yönetici, varsa mevcut Belediye Başkanı, meclis üyesi, milletvekilleri ile aday gösterdiklerinin sayıları ve oranlarını görmek gerekir. Kesinlikle eleştiri için yazmıyorum. Bir gerçeği tespit edip zaman varken ona göre gardı almak ve çözüm üretmek gerekir. . Akıllı ve mantıklı siyasi düşünce, 2023 gibi son derece önemli ve stratejik bir seçim öncesi, nüfusun yaklaşık %30’nu oluşturan bir toplum ile kaynaşması beklenir. Hangi parti olursa olsun seçimler öncesi Balkan Derneklerini ziyaretler, halay çekmeler, börek yemeler, selfi çekmeler samimi de değil faydalı da olmaz. Daha ciddi, etkili ve samimi çalışmalar yapmak ve en önemlisi Balkanlara görev verip, aidiyet duygusu kazandırıp birlikte çalışmak gerekir. Balkanlar şu önemli zamanda dışarıda bekletilme lüksüne karşı israf edilemez. . Diğer taraftan muhalefetin Balkan çalışmaları dikkat çekiyor. . CHP, iki yıl kadar önce kurduğu Balkan masası ile çeşitli etkinlikler yapmaya çalışıyor. Çok mu etkili değil ama bir siyasi şov var elbette. Birkaç gün önce de Arnavutluk Cumhurbaşkanı İlir Meta’yı İstanbul’da ağırladılar. Kemal Kılıçdaroğlu ile İlir Meta’yı bol bol fotoğraf çektirdiler. Aslında İlir Meta’nın da Cumhurbaşkanlığı bitmek üzere, yeni seçilen Cumhurbaşkanı Genelkurmay Başkanlığı görevinden istifa ederek aday olan Bayram Begay, önümüzdeki ay görevine başlayacak. Bu İlir Meta’nın son birkaç aydaki jübile turları. Diğer taraftan İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da boş durmuyor. Arnavutluk Cumhurbaşkanı İlir Meta’nın İstanbul’a getirilmesinde onun da büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Ekrem İmamoğlu, geçenlerde de Balkan 40 şehrinin içinde olduğu B40 zirvesini İstanbul’da toplamıştı. Daha sonra Bosna-Hersek’e gidip B40 zirvesi ikinci toplantısında Sarajeova Belediye başkanı ile birlikte poz verdiler. Çok akıllıca bir çalışma. . Sadece o mu? İzmir Büyükşehir’in CHP’li Belediye Başkanı Tunç Soyer’de gecen hafta İzmir’deki tüm Balkan Derneklerini İzmir Alsancak’taki tarihi havagazı fabrikasında topladı. Bu toplantı ile Balkanlarla birlikteyiz mesajını verdi. Eylül’de de büyük bir Balkan festivalini yapmaya hazırlanıyor. İzmir’in en büyük ilçesi Buca’nın CHP’li Belediyesi de bu sene sekizinci düzenlenen uluslararası Balkan Panoroma film festivaline ev sahipliği yaptı. Bütün bunlar Balkanlarla kaynaşmak adına doğru siyasi çalışmalar. . Diğer yandan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de zaten Selanikli olmanın özelliğini Balkanlara karşı kullanıyor. Birçok Balkan göçmeni de bu açıdan Selanikli bir bayan başkana sempati duyabiliyorlar. İYİ Partinin geçenlerde Balkanlar içinde bir siyasi çalışma yaptığı ve buna da “İYİ Parti Balkanlara iyi gelecek” şeklinde slogan ürettiğini duydum. Aslına bakarsanız AK Parti Hükümeti Balkan ülkelerinde TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif vakfı, Yurtdışı Türkler Başkanlığı, Diyanet işleri Başkanlığı, TRT, Anadolu ajansı, Ticaret müşavirleri ve tabiki Dışişleri Bakanlığı ile harikalar oluşturuyor, güzel hizmetler veriyor. Bu çalışmaları yurt içinde iyi anlatılması lazım. Ama yapılması gereken en önemli şey hep söylüyorum, teşkilatlarda, yerel yönetimlerde, bakanlıklarda, bürokraside ve tüm siyasi görevlerde liyakatli insanlara görev verilmesidir. Türkiye’de Balkanlarla ilgili bir çalışma yapılacaksa bunun için merkez İzmir olmalıdır. İzmir’de büyük bir Balkan koordinasyon merkezi acilen kurulmalıdır. Bu koordinasyon merkezinin içinde TİKA, YTB, Maarif, Dışişleri, TRT, İçişleri Bakanlığı STK Genel müdürlüğü, Balkan Rumeli konfederasyon, federasyon ve etkili Derneklerinin temsilcileri olmalıdır. . Külliyede son katıldığım yemekte de hatırlatmıştım. Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul’da Boşnak Derneklerini bir araya getirmişti. Balkanların diğer toplulukları; Bulgaristan göçmenleri, Arnavutlar, Kosovalılar, Makedonya, Selanik, Batı Trakya gibi hemşerilerimizde bekliyorlar. Onları da Sayın Cumhurbaşkanımızın ev sahipliğinde İzmir’deki Cumhurbaşkanlığı binasında bir araya getirsek ne kadar güzel olur.
Benzer Videolar