Welcome Türkçe

‘Pesimist bir aksiyon ile angaje olan Türkçemiz, yeni jenerasyon ile formatsız bir şekilde hitleşmiştir.’’ Bence tekrar okuyun çünkü bu olmadı, yani bir şey anlamadınız..Ya kreatör değilsiniz yada marjinalliğinizi yitirdiniz, peki natürel olalım ve Türkçeye daha fazla işkence çektirmeyelim. Baştan alıyorum o halde;’’Kötümser bir hareketle dolu olan Türkçemiz, yeni nesil ile biçimsiz bir şekilde gözde hale gelmiştir. Yabancı kelimelerle oluşturulan cümlelerimizin soğukluğu ancak bu kadar ısıtılabiliyor. Türkçe’ye son 20 yıldır Batı dillerinin (İngilizce, Fransızca) davetsiz misafir küstahlığında girmesi ve yerleşmesi çoğumuzun hala fark etmediği dil zenginliğimizin ölmesine neden olmaktadır. Benim bile dil hassasiyeti noktasında, dikkat çekme amaçlı kaleme aldığım bu yazıda birçok hatamı görebilirsiniz. Bu hatalarımı lütfen, çocukluğumda  savunmasız bir şekilde televizyon karşısına koyan büyüklerimden ve ‘Canı yok ya ölmez’ mantığıyla tedbirsiz davranan devlet büyüklerimden bilin. Sebep ne olursa olsun, kendisini bu hale getirdiğimiz için güzel Türkçemizden özür diliyorum. Düşmanı yüzyıllarca topla, tüfekle bekledik, zenginliğini kullanarak atasözleri ile bize verdiği mesajları yok saydık ve kendi elimizle, bundan da garip bir zevk alarak dilimizi öldürdük.

KARAMANOĞLU MEHMET BEY

Karamanoğlu Mehmet Bey denildiğin de hangimizin aklına tarihi değeri dışında bir özelliği geliyor. Bir kısmımız Arapça küfür yazan bir kağıt bulsa öpüp alnına koyarken, bir kısmımızda kullandığı Fransızca ve İngilizce terim oranında medeni olduğunu zannetmektedir. Her iki durumda da  beynimizin üreteceği savunma mekanizmalarını fazla zorlanmadan bulabiliriz. ’Türkçe dünyanın en zengin ve güzel dilidir.’ cümlesine kaçımız inanarak iman ediyoruz.!  Hangimiz kuş uçmaz, kervan geçmez kasabalarımıza bile ‘Welcome’  diyerek giriyor ve kaçımız duvar dibinde ki Hacı Emmi’ye Allah’a ısmarladık tadında ‘Good Bye’ diyebiliyor. Yurdumun en ücra köşelerine bile bu zehri kim, ne zaman akıttı.! Çocuğumuza lap top alırken, süper, hiper, mega marketler de gezinirken, adını anlamlandıramadığımız tabelalarda kalite ve lüks ararken, yeni nesillerimizin saç kesimine ve  giyim kuşamına kızmamızın ne derece etkili olabilir. Zor durumda, hiç bir İngiliz ya da Amerikalı’nın ihtiyaç duymayacağı yerlere ‘Exıt’ yazmak, kraldan çok kralcı olmak dışında ne olabilir. Gece karanlığında, gökteki ışıltıları ’star ‘ tadında izleyen bir nesil istemiyorsak, Türkçe konuş, Türkçe düşün, Türkçe sev, umudun Türkçe olsun demeliyiz….

Selam ve dua ile…

 

Benzer Videolar