Yaşamın güzel karelerine Greton imzası
Greton 35 bin metrekarelik alana sahip Kemalpaşa’daki tesislerinde Türkiye’deki metroların yüzde 90’ında alışveriş merkezlerinde, eğitim kurumlarına, rezidanslardan alışveriş merkezlerine kadar birçok yurt içi ve yurt dışı referansa sahip, Türkiye’nin Terrazzo imalatında lider firması. Greton, Sivri grubuna ait şirketi ve sektöründe yaptığı işlerdeki referanslarından dolayı Türkiye’de lider firma konumunda.
İş hayatına başlama noktanız Greton’da mı oldu?
Üniversiteden mezun olacağım sene babam tarafından yabancı bir müşteriye İngilizce tercüme yapmak amaçlı fabrikaya gitmiştik. Müşteriye tercümanlık yaparken, adamcağızın “Bu firmada muhatabım kim olacak” sorusunu babama ”Tüm işlerle ilgili benimle çalışmak istediğini söylüyor” olarak çevirdikten sonra bir şekilde Greton’a adım atmış oldum. Babam her ne kadar “burası her gün gelip gitmek için çok uzak, taş toprak içinde bir bayana uygun bir sektör değil, acele etme” dese de ben kararımı çoktan vermiştim. 1993 yılından bu yana işe başlayıp bir takım departmanlarda görev yaptıktan sonra bulunduğum noktaya gelebildim.
Baba torpili aldınız mı?
Bilakis baba torpilinden ziyade personel konumunda olduğum zamanlarda babam beni toplantılara dahi alınmazdım. Bunlar beni hırslandırdı. Anadolu insanının daha farklı bakış açısı oluyor diye düşünüyorum. Bayanlar her işi yapamaz yaparsa da başaramaz, daha çok kadının yeri ailesinin, çocuklarının yanıdır. Zaman içerisinde babamın da görüşleri değişti ve uzun yıllar sonra da olsa birçok konuda bana güvendi ve tüm yetkilerini bana teslim edebildi. Her zaman kabul ettiğim en önemli şey ise, başarı aslında hiçbir zaman tek başına değildir. Çalışanlarla birlikte bir ekip işidir ve tek kişiye endeksli olmuyor. Savaş her zaman iyi askerlerle kazanılır.
Terrazo daha çok erkek işi olarak bilinir, bir bayan olarak zorlandığınız oluyor mu?
Aslında bayan olmanızın avantajları da oluyor. Kişilerin bir erkeğe hayır demesi ve onunla savaşa girmesi daha kolay. Ama bir bayana hayır demek bazen zor olabiliyor ve avantaja dönüşebiliyor. Ben zorluğunu yaşadım diyemem. Zaten yapım icabı zorluklar beni yıldırmıyor. Bilakis zorluklar insanı güçlendiriyor. Ancak aile büyüklerime bu işi yapabileceğimi ispat etmek, şirket zorluklarıyla mücadele etmekten her zaman daha zor olduğunu söyleyebilirim.
Keşke’leriniz oldu mu?
Ailemiz de tekstil, inşaat, demir çelik hurda gibi çeşitli sektörden oluşmaktaydı. Bayan kuzenlerimin hepsi tekstil işinde olduğu için, ne yapıyorum ben dediğim zamanlar oldu. Çok erkek işi bende tekstil işinde olsaydım keşke dediğim anlar oldu. Erkek kardeşlerimden bir tanesi İstanbul ofisimizin başında, babam, amcam bana destek olsalar da çoğu zaman şirketin detay konularıyla ben mücadele etmek durumunda kalıyorum. O noktada tabiî ki zorlanıyorsunuz. Yalnız bir anne olmanın da farklı sorumluluk ve zorlukları var. İşimle birlikle oğlumun sorumluluklarını da aksatmamam gerekiyor.
Avrupalıların size bakış açısı nasıl?
Terrazo dünyada genel olarak erkeklerin elinde bulunan bir sektör. Dolayısıyla Avrupa’dan veya yurtdışından gelen bir müşteriye Türkiye gibi Müslüman bir ülkede bayan bir genel müdür olması çok ilginç geliyor ve bu konuda her zaman olumlu geri bildirimler alıyoruz. Çünkü Avrupa’da bu sektör erkeklerin elinde bulunuyor.
Terrazo’nun açılımı nedir?
Dünyada, Terrazzo olarak bilinen çimentonun bağlayıcı olarak kullanıldığı, doğa taş mozaiklerinin kırılıp preslenerek ve ya özel prekast merdiven basamakları ve park bahçe elemanları üretiyoruz. İtalyanların dünyaya tanıttığı bir sektör. Terrazzo İtalyanca teras taşı olarak biliniyor. Yani orada teraslarda ilk başlamış sonra birçok kulvarlara girmiş. Dünyadaki en eski metroların çoğunda Terrazzo kullanılmıştır.
Greton firmasının referansları kimler?
İstanbul, Ankara, Adana, Bursa metrolarının yüzde 90 oranında Greton kullanılmıştır. Hatta şu an Bursa Metrosu’nun ilave istasyonlarında yine Greton seçilmiştir. Ayrıca Londra’daki St Pancras istasyonunun tamamında bir çok yabancı üreticiye rağmen Greton tercih edilmiştir. Yine Almanya, Bulgaristan ve Romanya gibi bir çok metro istasyonunda Greton ürünleri kullanılmıştır. Bu arada Greton sadece metro ürünü değil, alış veriş merkezleri ve rezidanslarda, eğitim ve sağlık kurumlarında, otellerde belediyenin çevre düzenlemelerinde kullanılmaktadır. İzmir olarak ise, Konak Meydanının tamamı Greton ile döşenmiştir. En son olarak Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de dünyaca ünlü mimar Zaha Hadid’in ödüllü projesi olan Haydar Aliyev Kültür Merkezi tamamlanmıştır.
Balkan pazarına nasıl bakıyor unuz?
Avrupa’daki kriz, oradaki ülkeleri de etkiledi. Bulgaristan, Romanya, Yunanistan kriz öncesinde daha yoğun olarak çalıştığımız ülkelerdi. Fakat krizden dolayı yavaşladı ve durma noktasına gelmişti. Ancak Bulgaristan ve Romanya’da hafif bir hareketlenme başladı. Balkan pazarında zaten temsilcilerimiz ve irtibatlarımız bulunuyor. Balkan devletlerinin haricinde Rusya, Türkmenistan, Azerbeycan bu anlamda yine hareketlenmeye başladı.
İzmir’de iyi eğitim almış kadınların evde oturmasına ne diyorsunuz?
Oğlumuz doğduğu zaman işimi bırakıp oğlumu büyütme konusunda bir baskı olmuştu. Ancak Greton’da bir çocuğum benim. Hatta öz çocuğumdan daha yaşlı bir çocuk. Bayan olarak işin kolayına kaçmadım, oğluma vakit ayırdığım kadar işime de zaman ayırdım ve Greton’u yalnız bırakmamaya çalıştım. Benden çok daha iyi eğitim almış birçok arkadaşım çalışmamayı tercih etti ve ediyor ama bunun kişisel bir tercih olduğunu düşünüyorum. Ayrıca İzmir’de hayatı bence pizzanın dilimleri gibi dengeli yaşıyoruz. İşimizi, ailemizi, sosyal hayatımızı, kişisel beklentilerimizi hep dengeli götürüyoruz. Dönem dönem oranlar değişse de İstanbullular gibi pasta diliminin yüzde 70’ini iş olarak görmüyoruz. Bir araştırmaya göre zengin olmayan insanların çok zengin insanlara göre daha mutlu ve huzurlu olduğu tespit edilmiş. Ne kadar varlığınız artarsa o kadar endişenizin de daha fazla arttığı tespit edilmiş.
İzmir’de eksik olan size göre nedir?
İzmir’de bence, hükümet partisinden farklı bir parti de olmamız bile bize maalesef bir engel olarak dönüyor. Hala bir takım şeyler aşılamıyor. Aziz bey elinden geleni yapmış olabilir ama İzmir yeni bir vizyon edinmeli. İzmir’e bir şahsiyet ve duruş getirecek vizyoner bir lidere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Mesajınız neler?
Ailemize sahip çıktığımız kadar bence işimize de sahip çıkmalıyız. İşimiz bizim geleceğimiz İzmir’in geleceği evlatlarımızın geleceğidir. Ailemizin bizlere verdiği imkanların karşılığını hem ülke ekonomisine hem de ailemize bir şekilde geri ödemeliyiz. Kadınlar dişi kuş olarak sadece yuvayı kurmakla yetinmemeli. Hayattaki dengeyi, aile bütünlüğünü yaratan kadınların iş hayatında sezgilerinden, bakış açısından, çalışkanlıklarından ve azimlerinden herkesin daha fazla örnek almasını umut ediyoruz.