YAKAZA
Kanuni Sultan Süleyman,
kardeşim dediği Pargalı İbrahim Paşa’ya
“nefes aldığım sürece seni kendimden bile koruyacağım,” der.
Kanuni ile Pargalı’nın ayrılık vakti gelir.
Sultan Süleyman Pargalı İbrahim’e verdiği sözü düşünür.
O dönemin Şeyhülislamı Ebusuud Efendiye,
“ne yapayım da hem sözümde durayım hem de kararı mı uygulayabileyim?” diye sorar.
Ebusuud Efendi ise çözümü bulur.
Efendim tek bir çözümü vardır der:
“Siz uyuyacaksınız.
Uyku ölümün kardeşidir.
Uyuyan bir Ademoğlu dünya işlerinden elini eteğini çekmiştir.
Uyurken olup biten hiç bir şeyden mesul tutulamaz, itham edilemez.
Uyuyan bir kişi gerçekte yaşamaz.”
Ve Pargalı İbrahim Kanuni Sultan Süleyman uykuda iken idam edilir.
Düşünmek gerek, bazı şeyler olurken biz de uykuda mıyız?
Bazen telefonun alarmını kurarız. Alarm çalar, uyanırız, gözlerimiz kapalıdır ama bilincimiz açıktır. Ne uyanığız ne de uykudayız. Hem uykuda hem uyanığız. Tam bir araftır o an… Yarı uyku yarı uyanık hal… İnsanın kelime olarak “nisyan” kökünden geldiği belirtilir. “Nisyan” yani unutan aynı zamanda uykuda olan. İnsanın fıtratı da uygundur buna. Evet belki de insan bazen uykudadır. Ve belki de uykudayken yapar bazı hataları…
Yakaza… Uykudan uyanma… Tasavvufta hakikate ulaşmak isteyen Talib; Yolun başlangıcında “Mübtedi”, Bu yolda mesafe alınca “Salik”; Yolun sonunda “Müntehi” olur. Yolun başında uykuda olan “Talip” için uykudan uyanmak, yani Yakaza’ya ulaşmak için üç aşama vardır.
Toplumlarda bazen uykudadır. Toplumlarda bazen hatalar yapar. Türk dünyasının da zaman zaman uykuda olduğu söylenir. Ama artık Türk dünyası da “Talip” gibi hatalarının farkına vardı, hatalarını telafi için adımlar atmaya başladı. Birleşerek yükselmenin (2+4)3=216; yükselerek birleşmekten (23+43=72) daha önemli olduğunun farkına vardı. Türk dünyası da uyku halinden uyanıklığa doğru gitmeye başladı… Uyuyanlar uyandırıldı ve uyanma devam edecek. Artık Türk dünyasının da YAKAZA anı geldi… *** Ez cümle, Bütün uyuyanları uyandırmaya tek bir uyanık yeter (Malcolm X) ifadesinde olduğu gibi; Allah; hem kendimizi uyanık tutacak bilince sahip olmamızı nasip eylesin; hem de Türk dünyasını uyandıracak/ uyanık tutacak Yakaza’ların sayısının artırsın.
Bazen telefonun alarmını kurarız. Alarm çalar, uyanırız, gözlerimiz kapalıdır ama bilincimiz açıktır. Ne uyanığız ne de uykudayız. Hem uykuda hem uyanığız. Tam bir araftır o an… Yarı uyku yarı uyanık hal… İnsanın kelime olarak “nisyan” kökünden geldiği belirtilir. “Nisyan” yani unutan aynı zamanda uykuda olan. İnsanın fıtratı da uygundur buna. Evet belki de insan bazen uykudadır. Ve belki de uykudayken yapar bazı hataları…
Yakaza… Uykudan uyanma… Tasavvufta hakikate ulaşmak isteyen Talib; Yolun başlangıcında “Mübtedi”, Bu yolda mesafe alınca “Salik”; Yolun sonunda “Müntehi” olur. Yolun başında uykuda olan “Talip” için uykudan uyanmak, yani Yakaza’ya ulaşmak için üç aşama vardır.
- Önce kusurlarının farkına varır.
- Daha sonra kusurlarının telafisini yapar,
- Son olarak geriye kalan ömründe aynı hataları yapmamaya çalışarak daha güzel yaşar.
Toplumlarda bazen uykudadır. Toplumlarda bazen hatalar yapar. Türk dünyasının da zaman zaman uykuda olduğu söylenir. Ama artık Türk dünyası da “Talip” gibi hatalarının farkına vardı, hatalarını telafi için adımlar atmaya başladı. Birleşerek yükselmenin (2+4)3=216; yükselerek birleşmekten (23+43=72) daha önemli olduğunun farkına vardı. Türk dünyası da uyku halinden uyanıklığa doğru gitmeye başladı… Uyuyanlar uyandırıldı ve uyanma devam edecek. Artık Türk dünyasının da YAKAZA anı geldi… *** Ez cümle, Bütün uyuyanları uyandırmaya tek bir uyanık yeter (Malcolm X) ifadesinde olduğu gibi; Allah; hem kendimizi uyanık tutacak bilince sahip olmamızı nasip eylesin; hem de Türk dünyasını uyandıracak/ uyanık tutacak Yakaza’ların sayısının artırsın.