Yıl 2023
Türkiye görmek istemediği bir takım görüntülerle karşılaşsa da yeni bir seçime gidiyor. Önündeki 4 yılı belki de geçmiş yüzyılın yekûnunu alacak ve geleceğindeki yüzyılı belirleyecek seçimini yapacak. Biliyorum inanması güç ama belki de yeni ve sivil olan, halkın iradesini yansıtan, halkın gelişimine katkı veren ve önündeki sınırları kaldıran yeni bir Anayasa yapacağı meclisi seçecek. Millet ne olmak, ne yapmak ve neyi yaşamak istiyorsa, bu isteklerini gerçekleştireceğine inandığı siyasi partiyi göreve getirecek… Kimi ekonomik gelişmeleri dikkate alarak, kimi geçim sıkıntısını gözeterek, kimi milliyetçi duygularla, kimi dini inançlarının verdiği sinyallere bakarak, kimi ideolojik yaklaşımlarına uygun benimseyişlerle, kimi etnik kimliğinin öne çıkararak, kimi daha fazla demokrasi beklentisiyle, kimi adalet arzusu, kimiyse af ve pişmanlık umuduyla, kimi bölünme endişesi, kimi bütünlüğün devamı arzusuyla, kimi batılı olmanın hayali, kimi dünya devleti olmanın ümidi ile sandıkların başına gidecek. Ne mutlu ki artık ülkemiz demokrasinin kurallarını daha çok benimsemiş bir şekilde sandık başına gidiyor. Ne mutlu ki demokrasinin bir uzlaşma kültürü olduğunu artık daha fazla benimsemiş görünüyor. Türkiye demokratik kurumlarını güçlendirdiği, Türk insanı demokrasiyi içine sindirebildiği, vatanını ve ona ait değerleri demokrasinin kendisine kazandırdığı ilkelerle savunduğu sürece sandık başına gidiş gelişlerinde daha fazla kar etmeye başlayacaktır.
İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN
Korkularından kurtulup, umduklarına kavuşmanın en büyük yolu halkın iradesinin en geniş ölçüde sandığa yansımasıdır. “İnsanı yaşat ki devlet yaşatsın” ibaresinin bize verdiği gerçekle bakıldığında, sandığın önündeki engeller kalktıkça, Türkiye cumhuriyetinin önündeki engellerde o derece kalkacaktır. Ben naçizane ülkemde koalisyonların olmadığı ve olamayacağı yeni bir sistemin gelmesini istiyorum. Bu sistemin yarım değil tam olmasını istiyorum. Fransa veya Amerika gibi olmayan, asrın medeniyet seviyesinin üzerinde bir sistemin ülkemde geliştirilmesini arzuluyorum. Anadolu’ya sıkışmamış, balkanlar ve orta doğu ile bağlarını koparmamış, Kafkaslar ve Orta Asya’yı kucaklamış, kuzey Afrika ile bağlarını sağlamlaştırmış, dünyanın uzak bölgeleriyle ilişkilerini her alanda geliştirmiş, pasaportu sınır tanımayan örnek ve lider ülke hayal ediyorum. Adaletin su gibi cari olduğu ve bir nehir gibi akıp kurumadığı güçlü bir Türkiye arzuluyorum. İnsanların inançlarını birbirlerine saygı sevgi ve güvenle yaşayabildiği, dillerini birbirini kırmadan kullanıp öğrendiği, her bir ferdin vatanın korunduğu bir sınır kulesi gibi dik ve dikkatli durduğu kardeş bir ülke istiyorum. Bu sebeple seçimleri önemsiyorum. Ancak 4 yıllık seçimlerin yeterli olduğuna da inanmıyorum. Halkın daha fazla yönetimde kendisine yer bulduğu, hayalini kurduğum güçlü merkez, hür insanların ülkesi Türkiye cumhuriyetinin biran önce hayat bulmasını diliyorum. 2023 yılında beş yüz milyar dolar olan ihracat hedefinin, yakın coğrafyamızdaki gelişimin tamamlanmasından ve ülkemizdeki anayasal sistemin halkın iradesiyle yeni anayasayla yenilenmesinde sonra bir trilyon dolara revize edileceğini biliyorum. Ülkem 2023 yani yeni bir yüzyıla hazır, dünya da buna hazırlansa iyi olacak…