Yurdumdan insan Manzaraları-2

19 2024 - 20:53
Balkan Günlüğü gazetesi SR Basın Yayın Ltd. Şti’ine ait olup, Başbakanlık Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık Basın İlan kurumuna kayıtlı bir gazetedir. Anadolu Ajansı’nın abonesi olan gazetemizin Balkan Haber Ajansı (BHA) isminde bir ajansı vardır.23 Aralık 2007 yılında yayın hayatına başlayan Balkan Günlüğü gazetesi, hedef kitlesi ve konsepti itibariyle Türkiye’de ilk gazetedir. Hedef okuyucu kitlesi, İzmir’deki 1,5 Milyon Türkiye genelindeki 17 Milyon civarındaki Balkan-Rumeli göçmeni yurttaşıdır. Ulusal ve Uluslararası yayın yapan gazetemizin düzenli haftalık basım adeti; 20 bin’dir.Gazetemiz,Türkiye’de 52 şehir,yurt dışında 12 ülkede ( Yunanistan,Bulgaristan,Makedonya,Kosova,Arnavutluk,Bosna-Hersek, Romanya,Hırvatistan,Sırbistan, Karadağ,Moldova,Slovenya ) okuyucusu ile buluşmakta.

Yurdumdan insan Manzaraları-2

(Last Updated On: 02/09/2009)

Türkiye’de kamu orta eğitim kurumlarında başarısızlıktan bahis ediliyor. Bunun birçok nedeni olduğu söyleniyor. Ancak, burada en önemli etmenin, Türkiye’yi küreselleştirme, daha açıkçası emperyalizm denetimde bir ülke durumuna getirilmek istenmesi olduğu görülmektedir.

EĞİTİMİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ ULUSAL KİMLİĞE KARŞI MI?
Orta eğitimin özelleştirilmesiyle toplumsal ayrımlaşma hızlanıyor. Ayrımlaşma ile bir yandan kayıtsız koşulsuz yeni-liberal yaklaşıma sahip kişiler, bir yandan da cemaat kültürüne sahip, ancak emperyalist ülkelere teslimiyetçi yapıya sahip kişiler oluşturuluyor. Buna ek olarak başka bir yönelim de vardır. Bu da eğitimi “yerel” e devretme projesidir. Yerele devretme projesini etnik ve bölücü kimi çevreler de, demokrasinin yaygınlaşması (!) açısından destekliyor. Ancak hedefe ulaşmada şimdilik Öğretim Birliği Yasası’nın varlığı engel gibi gözüküyor.

Eğitimin özelleştirilmesi, bu anlamda ulusal birliğin korunması açısından büyük bir tehlike yaşıyor.

ÖZELLEŞTİRMEYLE ÖĞRENCİ VE ÖĞRETMENLER NE OLACAK?
Orta eğitimin özelleştirilmesi, ulusal kimliğin ayrımlaşması yanında öğrenci ve öğretmenler üzerinde de önemli yıkımlar yaratacak. Öğrenciler arasında fırsat eşitsizliği, şimdikinden daha yüksek düzeyde ortaya çıkacaktır. Bir yandan, daha az donanımlı kişiler, daha donanımlı kişiler ile yarışacak, bu durum yüksek öğrenim de sınıflandırmayı hızlandıracaktır.
İş bununla bitmiyor, çocukluklarını yaşayamayan, sürekli yarışan, okuldan kursa ve özel öğretmenlere sürüklenen kuşaklar yetiştiriliyor. Türkiye’de sağlıksız bir toplum yaratılıyor, sosyal gerilimler artıyor.
Eğitimin özelleştirilmesi, öğretmenleri sözleşmeli eleman durumuna dönüştürecek, patronları ile kul-köle ilişkisi yaratacaktır. Bu durum, aralarında sınıflaşma bakımından aslında çok önemli olmayan liberal patrona ya da cemaat patronuna teslimiyetçiliği ortaya çıkaracaktır. Eğitimi özele ve yerele devretme yaklaşımının altında bu hinlik de vardır.
Ya veliler, özellikle az gelire sahip, hatta orta gelir düzeyine sahip veliler. İki seçenekleri var. Ya nitelikli eğitimden vazgeçecekler ya da varlarını yoklarını çocuklarına ayıracaklar. Geçenlerde bir sınav kapısından çocuklarıyla ağlaşan veliler görmüştüm, siz de görmüyor musunuz?
Bütün bu olumsuzluklara karşı tavır nasıl gösterebiliriz? Olaya sağlıklı tanı koyduğunuz takdirde çözümü bulabiliriz diyorum.

NEDİR BU?

Eğitimin özelleştirilmesi istenmektedir. Toplumun büyük bir çoğunluğunu oluşturan alt ve orta gelir düzeyindeki katmanların kalitesiz eğitim yapmasını amaçlayan yaklaşımdır bu. Mahkum edilmesi gereken, karşı çıkılması gereken konu budur.

 

 

 

 

 

 

 

 

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.