VAHAP DABAKAN
Türkiye de ihtilal, darbe, muhtıralar dönemi çok gerilerde kaldı. Bir zamanlar 80 Darbesini yapan Genel Kurmay Başkanı Evren ve Kurmayları Ordu Komutanları, Muhtıra veren Komutanların birçoğu daha sonra Tük Adaletini temsil eden Savcı ve Hâkimler tarafından açılan davalarda yargılanıp ‘General, Amiral’ olarak emekli olmuşlardı. Yargılanmaları sonunda rütbeleri sökülüp “Er” olarak toprağa defin edildiler…
15 Temmuz “FETÖ Darbecileri” Türk Silahlı Kuvvetlerinin Asker elbiselerini giymiş birer teröristler, Devlet düşmanı Generaller, Subaylar, yargılandılar, rütbeleri söküldü. Emekli maaşları kesildi ömür boyu hapse mahkûm oldular…
En azından 15 Temmuz darbe girişimine karşı milletin verdiği mücadeleyi görenlerin bir daha böyle bir işe kalkışamayacağını düşünmüş olabilirler. Zerre kadar ders almamış olan bu emekli amirallere gerekli dersleri verilmelidir…
Yukarıda yazdıklarım sadece bir iki örnekti. Bunca olan bitenden sonra 104 emekli amiral kendilerini hala Asker, Hala komutan edasıyla muhtıra gibi bir bildiri yayınlamaya cüret ediyorlar. Bütün bunları düşünecek olursak, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bu ülkenin gerçek evlatları TBMM bulunan millettin vekilleri vesayetin bitmesi için gideceği daha çok uzun yolları var demektir. TBMM bulunan milletin vekilleri boş yere kavga etmektense öncelikle bu 104 emekli amiral, emekli büyükelçiler gibi kendini hala Türkiye Cumhuriyeti Devletinin üzerinde örenlere karşı gerekli kanunları çıkartıp bu gibi kendilerini hala komutan sananlara derslerini vermelidirler…
Asker içerisinde darbeci zihniyet “60 Darbesi'nin” ardından kronik bir hastalık haline dönüşmüş, her darbe ve muhtıra bu ülkeye büyük zararlar vermiştir. Her türlü insan hakları sorunlarına yol açmış, ekonomik büyümeyi çökertmiş ve ülkenin güçlü bir uluslararası aktör olmasının önündeki en büyük engellerden biri olmuştur. Ülkeyi yirmi yıl geriye götürmüştür. Bütün bunlar bilinmeyen gerçekler değil…
15 Temmuz da görüldüğü gibi Vatandaşlar canları pahasına sokaklara döküldü. Bakıyoruz ki olanlardan, kanunlardan ders alamayan ve Millet içerisinde temsili olmayanlar devleti hukuk dışı yöntemlerle ele geçirme hevesinden hiçbir şey kaybetmiyor. İster FETÖ'cü olsun ister 12 Martçılar, ister NATO'cu ister Rusçu... Hiç fark etmez. Birileri Türk ordusunu ele geçirerek Türkiye'yi kontrol edebileceği düşüncülerini bırakmıyor. Türkiye de son zamanlarda normalleşen bir sivil asker ilişkisinin ne kadar faydalı olduğunu
hep birlikte gördük. Son dört yılın içinde Türk ordusu destanlar yazdı. Şu an dünyanın en hareketli ve başarılı ordusu olduğu, Dünya ülkelerinde konuşulmaya başlandı…
Libya'da, Karabağ'da, Suriye'de, Türk ordusunun ve dolayısıyla Türkiye'nin bileğini bükemeyenler eski bir fitneyi tekrar devreye sokuyor. Türk ordusunun, Türkiye'nin ulusal çıkarlarını savunmasından rahatsız olanlar, başka ülkelerin çıkarlarını savunmacısı haline getirmeye çalışıyorlar…
Bu muhtıra gibi bildiriye imza atan 104 amiralin, Orduevlerine girişleri yasaklanmalı ve rütbelerinin geriye alınması lazım ki bundan sonra böyle kalkışmalara kalkanlara ders olmalıdır. Türk Adaleti bu amirallere gereken dersi verecektir…Bu amirallere buradan Hodri meydan!
Türkiye de kendine güvenen parti kuruyor. Madem eliniz kâğıt-kalem tutuyor, ağzınız laf yapıyor buyurun sizde siyasi bir parti kurup seçmenin karşısına çıkıp kendinizi gösterin. Kâğıt Kalemle Devleti ele geçireceğinize sandıkta ele geçirmeyi deneyin. Boyunuzun ölçüsünü almış olursunuz. Hodri meydan!