“Afganistan göçü yeni değil” diyen Göç Araştırma Merkezi başkanından uyarı: Medyanın popülerliğine aldanmayın

Türkiye'nin İran ile sınırından ve sınıra yakın kentlerden paylaşılan bazı görüntüler de yeni bir düzensiz göç dalgası yaşandığı yönünde yorumlara neden oluyor. Bununla birlikte hem sahadan gelen haberler hem resmî açıklamalar hem de göçle ilgili uzmanların izlenimleri, ortada şimdiye kadar olandan hem sayı hem de içerik olarak ne kadar farklı bir dalga yaşandığına dair bilgilerin çok yeterli olmadığına işaret ediyor.

AFGANİSTAN GÖÇÜ YENİ DEĞİL

Afganistan'dan Türkiye'ye düzensiz göç yeni bir olgu değil; Bu göç yıllardır yaşanıyor. İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (IGAM) Başkanı Metin Çorabatır, 1979'daki Sovyetler Birliği'nin Afganistan'a müdahalesi ardından başlayan savaştan Suriye krizine kadarki dönemde Afganistan'ın, dünyada en fazla mülteci veren ülke konumunda olduğunu belirtti.

"BAZILARI SADECE KARINLARINI DOYURMAK İÇİN YAŞIYOR"

Uzun bir dönem Pakistan ve İran'ın en fazla Afgan mülteciyi barındıran ülke olduğunu belirten Çorabatır, Afganların özellikle 2006-2007'den itibaren Türkiye'ye gelmeye başladığını aktarıyor. Çorabatır, Afganların son yıllardaki göçüyle ilgili olarak, "Özellikle çobanlık yapıyorlar. Göç İdaresi kayıtlarını ya alıyor ya hemen reddediyor. Bazı göçmenler ise hiç başvurmuyor. Türkiye'de bekliyorlar. Para biriktirdiklerinde Afganistan'daki yakınlarına yolluyorlar ya da günün birinde Batı'ya gitmek için kaçakçılara veriyorlar. Veyahut da sadece karınlarını doyurmak için yaşıyorlar" diyor.

KONU MEDYA SAYESİNDE POPÜLER HALE GELİYOR

Afgan göçmenlerin yasa dışı geçişlerinin büyük bir bölümü Van üzerinden yapılıyor. Van Barosu, kentte göçmenlerle ilgili en fazla çalışma yürüten kurumlar arasında yer alıyor. Baro'nun İltica ve Göç Komisyonu Başkanı Jindar Uçar, kentlerinde yıllardır bu göçün yaşandığını, bazı gazetecilerin sınırdan geçişleri görüntülemesiyle birlikte bunların sosyal medyada yayıldığını, 'büyük Afgan göçü başlıyor mu?' sorusu üzerine toplumun gözünü buraya çevirmesiyle bir anlamda konunun popülerleştiğini söyledi.

GÖÇ YOĞUNLUĞU MEVSİMSEL SICAKLIKLARA GÖRE DEĞİŞİYOR

Uçar, "Son haberlerde bahse konu kitleler eskiden de aynı yoğunlukta geçiş yapıyordu. Bundan bir yıl önce de biz, Muş ve Diyarbakır'a giderken Tatvan'da yolda yürüyen göçmen geçişini gözlemleyebiliyorduk. Bunlar yeni şeyler değil" diyor. Yıllardır sınırdan geçişler kış aylarında azalırken, havaların ısınmasıyla artıyor.

YORUMLAR VARSAYIMLARA DAYANIYOR

Bazı medya organlarında yayımlanan Afgan göçmenlerin görüntüleri, geçmiştekinden kat kat büyük bir göç dalgasının yaşandığı yorumlarına neden oluyor. Ancak düzensiz göçte belli bir artış gözlemlenmekle birlikte bunun geçmişe oranla ne kadar büyük olduğuna dair yorumlar ise varsayımlara dayanır gibi gözüküyor.

GEÇİŞ NOKTALARI SÜREKLİ DEĞİŞİYOR

Van'ın İran sınırındaki ilçeleri Saray, Özalp, Başkale ve Çaldıran ilçelerinde çok farklı geçiş noktaları bulunmakta. Güvenlik önlemlerinin artırılması nedeniyle bir noktada geçiş zorlaştığında göçmenler başka noktaların arayışına giriyor. Bu kadar farklı noktanın olması ve geçişlerde noktaların sürekli değiştirilmesi de geçiş yapanların bilgisini daha da zorlaştırıyor. Van Barosu'ndan Jindar Uçar, geçmiş yıllardan biraz daha fazla olmakla birlikte kendilerinin bu yaz, çok büyük bir düzensiz göç durumunu gözlemlemediklerini ifade etti.

KİTLESEL BİR GÖÇ HENÜZ YAŞANMADI

Uçar, medyada konuyla ilgili yayımlanan bazı haberleri de eleştirerek "Günde 1000-1500 kişi geçiyor deniyor. Halbulki Van'ın yaklaşık 300 kilometrelik sınırından, günde kaç kişinin geçtiğiyle ilgili bir istatistik verilmesi imkânsız" diyor. Uçar, göçmen profilinin kendilerine, ortada henüz kitlesel bir göç olmadığını düşündürdüğünü de söyledi: "Gelenlerin profili, 15-30 yaş aralığında olan, iş gücü olarak gelen, genç erkekler. Henüz, kitlesel bir göçü yani kadınlı, çocuklu ailelerle birlikte yapılan bir göçü tespit edemedik." dedi.

IGAM Başkanı Metin Çorabatır da kendilerine sahadan gelen bilgilere dayanarak, "Büyük bir artış yok ama normal sezonluk artışın üstünde bir göçün işaretleri var" diyor. Çaldıran ilçesinde, bazı sınır köylerinde yaptığımız görüşmelerde buranın sakinleri, göçün her sene olduğunu ancak son dönemlerde fazladan bir hareketlilik gözlemlediklerini belirtti. Yine Başkale ve Özalp ilçesinden BBC Türkçe'ye bilgi veren kaynaklar da geçen yıla oranla belli bir artış gördüklerini söyledi.

BMYK'DAN AÇIKLAMA: BARIŞ ANLAŞMASI GEREKLİ

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMYK), geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Afganistan'daki olası insani kriz konusunda uluslararası kamuoyunu uyardı. Açıklamada, "Afganistan'da bir barış anlaşmasına varılamaması ve mevcut şiddetin durdurulamamasının, ülke içinde, komşu ülkelerde ve ötesinde daha fazla yerinden edilmelere yol açacağı" belirtildi. BMYK, İran ve Pakistan'ın toplamda iki milyondan fazla kayıtlı Afgan mülteci ile yerinden edilmiş Afganların yaklaşık yüzde 90'ına ev sahipliği yaptığını, iki ülkenin Afgan mülteciler için sınırlara erişim ve koruma sağladığını aktardı.

BÜYÜK BİR KAÇIŞ OLMASI DURUMUNDA TÜRKİYE'DE NE OLACAĞI MERAK KONUSU

Açıklamada ayrıca ek varışların olması durumunda BMYK'nın tüm ev sahibi ülkelere insani yardımı desteklemeye hazır olduğu da belirtildi. Afganistan'dan büyük bir kaçış olması durumunda, Türkiye'nin bundan nasıl etkileneceği de merak konusu. Çorabatır, merkezi hükümetin gücünü koruması, Taliban'ın iktidarı ele alması veya iç savaş gibi farklı senaryolarda, göçle ilgili farklı durumların ortaya çıkabileceğini, bunların hangisinin yaşanacağının şu an bilinmediğini belirtti.


Haberler.com

Benzer Videolar